İçinde kin olan 5 harfli 17 kelime var. İçerisinde KİN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kin olan kelimeler listesine ya da Sonu kin ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

K N İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KİN

2 Harfli Kelimeler

İN, Kİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KİNLİ

  1. [sıfat] Öç almak isteyen, kin tutan

KİNİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kınakınadan elde edilen ve sıtmanın tedavisinde kullanılan beyaz alkaloit, kinin sülfatı
    • "İkinci gün sıtmadan şüphelendik, kuvvetli dozda kinin verdik." (Reşat Nuri Güntekin)

SKİNK

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Skinkgillerden, çöl bölgelerinde, kurak bölgelerde yaşayan bir sürüngen türü (Scincus)

İÇKİN

  1. [sıfat] Varlığın içinde bulunan, varlığın yapısına karışmış olan, mündemiç
  2. Yalnızca bilinçten olan, yalnızca bilinç içeriği olarak var olan, mündemiç
  3. Deney içinde kalan, deneyi aşmayan
  4. Dünya içinde, dünyada olan

ERKİN

  1. [sıfat] Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest

SAKİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hareket etmeyen, kımıldamayan
  2. Durgun, dingin
    • "Mümkün olduğu kadar sakin olmaya çalışarak tekrar masasına döndü." (Haldun Taner)
  3. Sessiz
    • "Dinlenmek için otelimizden daha sakinini bulacağınızı ummam." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Kimseyi rahatsız etmeyen, kızgınlık göstermeyen
  5. Huysuzluğu, rahatsızlığı azalmış veya geçmiş
    • "Sesi dinlediği müddetçe sakin ve uslu duruyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  6. Bir yerde oturan
    • "Sakinleri Müslümanlardan ibaret olan semtte, bakkal dükkânı, günün her saatinde dolup boşalır." (Samiha Ayverdi)

KİNOA
...
YAKİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sağlam, kesin bilgi
  2. Bir şeyi iyice, kesinlikle bilme

İLKİN

  1. [zarf] Başta, başlangıçta, önce, iptida
    • "Rıza da ilkin onlara katılmış gidiyorken birden vazgeçti." (Haldun Taner)

KİNİŞ

  1. [isim] Marangozlukta tahta üzerine boydan boya açılan, kesiti kare veya dikdörtgen biçiminde kanal

EŞKİN

  1. [isim] Atın bir tür hızlı yürüyüşü
    • "At, eşkinle beş on dakikada gittiği yolu, dörtnala, bir iki dakikada geldi." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [sıfat] Böyle yürüyen (at)
    • "Eşkin bir at."
  3. [zarf] Böyle bir yürüyüşle
    • "Eşkin gitmek."

TEKİN

  1. [sıfat] Boş, içinde kimse bulunmayan
  2. Güvenilir (kişi, yer)
  3. Uğurlu olan
    • "Ninem, 'akşam saatlerinde hamamlar tekin değildir, insanı çarpar' demişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. [isim] Eski Türklerde bir babanın taşınmaz mallarının mirasçısı olan en küçük oğlu

ETKİN

  1. [sıfat] Hareketli, işleyen, çalışan, etkili, faal, aktif
  2. Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı
  3. Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom)

KİNİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. Sinik

PEKİN
...
KİNCİ

  1. [sıfat] Öç almak isteyen, kin tutan, kindar

LAKİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [bağlaç] Ama, fakat
    • "Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz." (Yahya Kemal Beyatlı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü