İçinde kab olan 7 harfli 23 kelime var. İçerisinde KAB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kab olan kelimeler listesine ya da Sonu kab ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A B K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

BAK

2 Harfli Kelimeler

AB, AK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TEKABÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Karşılık olma, karşılama
  2. Karşı olum

KABAŞİŞ

  1. [isim] Kabakulak

KABALAK

  1. [isim] Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusunda kullanılmış olan, şapkaya benzeyen bir tür başlık
    • "Kendisi, ayağında postallar, sırtında kaput, başında kabalak, Çanakkale cehenneminde askerliğini yaparken..." (Yusuf Ziya Ortaç)

AŞKABAT
...
KABALIK

  1. [isim] Kaba olma durumu
  2. Kaba davranış, nezaketsizlik, huşunet
    • "Bu kabalığımı şimdiki vaziyetime bağışlayınız." (Peyami Safa)

KABARTI

  1. [isim] Tümsek, çıkıntı, kabarmış yer
    • "Bunlar biraz eğildikleri zaman cübbelerin arkasında tabanca kabzalarının kabartısı görülür." (Falih Rıfkı Atay)

KABOTAJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir ülkenin iskele veya limanları arasında gemi işletme işi

KABARMA

  1. [isim] Kabarmak işi
  2. Duygulanma
    • "Bir de mektuplar okunurken ve selamlar söylenirken içinde tuhaf bir kabarma beliriyordu." (Halide Edip Adıvar)
  3. Kendini üstün görme, büyüklük taslama
  4. Ay ve güneşin çekim etkisiyle, büyük denizlerde suların yükselmesi, met

KABATAŞ
...
KABARIK

  1. [sıfat] Kabarmış olan
    • "Kabarık göğsündeki, parlak kıvılcımlı tüyleri, altından bir zırh gibiydi." (Ömer Seyfettin)
  2. Çıkıntısı olan, tümsekli

KABLOCU

  1. [isim] Kablo döşeyen kimse

REKABET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış
    • "Bu seferki kovuluşun sebebi meslek rekabeti değil, meslek ahlakı idi." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Herkesin size delilik isnat etmekte birbirleriyle âdeta rekabet etmeleri kaidedir." (Abdülhak Şinasi Hisar)

KABAHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet
    • "Bir kabahat gizlenirse büyür, söylenirse küçülür." (Peyami Safa)
    • "O, atı kızdırıyor, çileden çıkarıyor diye, bütün kabahati seyisinde buluyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Bu kabahati işlemiş, bu akşam tütsüyü, şerbeti unutmuştum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Bu işte kabahati sobaya yüklemek lazım geliyor." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Hafif hapis, para cezası veya meslek ve sanattan alıkonulma ile cezalandırılan suç

KABUSLU
...
KABADÜZ
...
KABAKÇI

  1. [isim] Kabak yetiştiren veya satan kimse

KABLOLU

  1. [sıfat] Kablosu olan
  2. Kablo aracılığıyla işlevini yapan (araç, gereç)

MUKABİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan
    • "Düşmanlarla beraber Anadolu'da mukabil teşkilat yapmak üzere yetmiş beş kişi kadar göndermiş." (Atatürk)
  2. Bir şeyin karşısında bulunan
  3. [zarf] Karşılık olarak
    • "Bir iki iyi habere mukabil her gün nice kaza ve bela haberleri verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  4. [zarf] Rağmen
    • "Annemi çok sevmesine mukabil, teyzemle arası bozuktu." (Reşat Nuri Güntekin)

KABUKLU

  1. [sıfat] Kabuğu olan

KABUKSU

  1. [sıfat] Kabuğu andıran, kabuğa benzeyen, kabuk gibi, kabuğumsu
    • "Kabuksu tüyler."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü