İçinde kab olan 7 harfli 23 kelime var. İçerisinde KAB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kab olan kelimeler listesine ya da Sonu kab ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A B K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

BAK

2 Harfli Kelimeler

AB, AK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KABAHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet
    • "Bir kabahat gizlenirse büyür, söylenirse küçülür." (Peyami Safa)
    • "O, atı kızdırıyor, çileden çıkarıyor diye, bütün kabahati seyisinde buluyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Bu kabahati işlemiş, bu akşam tütsüyü, şerbeti unutmuştum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Bu işte kabahati sobaya yüklemek lazım geliyor." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Hafif hapis, para cezası veya meslek ve sanattan alıkonulma ile cezalandırılan suç

KABURGA

Kelime Kökeni : Moğolca

  1. [isim] Eğe kemiklerinin oluşturduğu kafes
    • "Yüreğinde heyecan büyüdü büyüdü, göğsüne sığmayan bir gürültü kaburgalarını parçalayacaktı." (Halit Ziya Uşaklıgil)
  2. Eğe (I)
  3. Gemilerde dış kaplamanın dayandığı iskelet

KABUKSU

  1. [sıfat] Kabuğu andıran, kabuğa benzeyen, kabuk gibi, kabuğumsu
    • "Kabuksu tüyler."

KABATAŞ
...
KABADÜZ
...
KABUSLU
...
TEKABÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Karşılık olma, karşılama
  2. Karşı olum

MUKABİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan
    • "Düşmanlarla beraber Anadolu'da mukabil teşkilat yapmak üzere yetmiş beş kişi kadar göndermiş." (Atatürk)
  2. Bir şeyin karşısında bulunan
  3. [zarf] Karşılık olarak
    • "Bir iki iyi habere mukabil her gün nice kaza ve bela haberleri verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  4. [zarf] Rağmen
    • "Annemi çok sevmesine mukabil, teyzemle arası bozuktu." (Reşat Nuri Güntekin)

KABLOLU

  1. [sıfat] Kablosu olan
  2. Kablo aracılığıyla işlevini yapan (araç, gereç)

KABARIK

  1. [sıfat] Kabarmış olan
    • "Kabarık göğsündeki, parlak kıvılcımlı tüyleri, altından bir zırh gibiydi." (Ömer Seyfettin)
  2. Çıkıntısı olan, tümsekli

AŞKABAT
...
KABALAK

  1. [isim] Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı ordusunda kullanılmış olan, şapkaya benzeyen bir tür başlık
    • "Kendisi, ayağında postallar, sırtında kaput, başında kabalak, Çanakkale cehenneminde askerliğini yaparken..." (Yusuf Ziya Ortaç)

KABLOCU

  1. [isim] Kablo döşeyen kimse

KABUKLU

  1. [sıfat] Kabuğu olan

MAKABİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin öncesi, geçmişi

KABARIŞ

  1. [isim] Kabarma işi veya biçimi

KABARTI

  1. [isim] Tümsek, çıkıntı, kabarmış yer
    • "Bunlar biraz eğildikleri zaman cübbelerin arkasında tabanca kabzalarının kabartısı görülür." (Falih Rıfkı Atay)

REKABET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış
    • "Bu seferki kovuluşun sebebi meslek rekabeti değil, meslek ahlakı idi." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Herkesin size delilik isnat etmekte birbirleriyle âdeta rekabet etmeleri kaidedir." (Abdülhak Şinasi Hisar)

KABAŞİŞ

  1. [isim] Kabakulak

KABALIK

  1. [isim] Kaba olma durumu
  2. Kaba davranış, nezaketsizlik, huşunet
    • "Bu kabalığımı şimdiki vaziyetime bağışlayınız." (Peyami Safa)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü