İçinde ine olan 6 harfli 30 kelime var. İçerisinde İNE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ine olan kelimeler listesine ya da Sonu ine ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, İN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YERİNE
-
-
[zarf]
Bir şeyin veya bir kimsenin yerini almak üzere
- "Bana haftalık yerine gündelik ver." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Başkasının adına
- "Nitekim o gün eksiltmeye kendi yerine onu yollamıştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Alegori
-
[zarf]
Bir şeyin veya bir kimsenin yerini almak üzere
- AKSİNE
-
-
[zarf]
Tersine
- "Dikkatle dinlemiyordu bu haberleri. Aksine gittikçe artan bir güvensizlik duyuyordu söylenen sözlere." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Tersine
- İNEGÖL
- ...
- KARİNE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına, çözümlenmesine yarayan durum, ipucu
-
Belirti
-
[isim]
Karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına, çözümlenmesine yarayan durum, ipucu
- DEFİNE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler, gömü
-
[isim]
Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler, gömü
- MARİNE
- ...
- MATİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gündüz gösterimi
- "Hani yani isteyen arasın bulsun beni / Yedi matinesindeyim." (Behçet Necatigil)
-
[isim]
Gündüz gösterimi
- HAZİNE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Altın, gümüş, mücevher vb. değerli eşya yığını, büyük servet
- "Dünyanın hazinelerine başını çevirip bakmazdı." (Refik Halit Karay)
-
Değerli şeylerin saklandığı yer
-
Gömülü veya saklıyken bulunan değerli şeylerin bütünü
-
Kaynak
- "Ağaç, rutubetin hazinesidir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Devlet malı veya parası
-
Devlet malının veya parasının saklandığı yer
-
Devletin altın, döviz, bono ve nakit işlemlerini maliye ile birlikte düzenleme görevini üstlenen makam
-
Büyük bağlılık duyulan, değer verilen şey veya kimse
-
[isim]
Altın, gümüş, mücevher vb. değerli eşya yığını, büyük servet
- MİNECİ
-
-
[isim]
Mine yapan sanatçı
-
[isim]
Mine yapan sanatçı
- REÇİNE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bazı bitkilerde, özellikle çamlarda oluşan, katı veya yarı akışkan organik salgı maddesi, ağaç sakızı
- "Ata Efendi, depoya yığılı kerestelerin reçine kokusundan hazzettiğini anladı." (Nezihe Araz)
-
Sonsuz polimerleşme ile elde edilen, büyük moleküllü yapay madde
-
[isim]
Bazı bitkilerde, özellikle çamlarda oluşan, katı veya yarı akışkan organik salgı maddesi, ağaç sakızı
- LİNEER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Çizgilerle ilgili olan
-
Değişmesi bir doğru ile gösterilebilen
- "Lineer bir fonksiyon, birinci dereceden bir fonksiyondur."
-
[sıfat]
Çizgilerle ilgili olan
- İŞKİNE
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Taş balığı
-
[isim]
Taş balığı
- ŞÖMİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Odalarda, genellikle duvar kenarlarında tuğla veya taştan yapılmış, bacası olan yer, ocak
- "Müsveddeleri harıl harıl yanan açık şömineye atıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Odalarda, genellikle duvar kenarlarında tuğla veya taştan yapılmış, bacası olan yer, ocak
- SEFİNE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gemi
- "Kaptan Abdullah Bey yirmi beş sene harp sefinelerinde süvarilik yapmıştı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Gemi
- İNEKÇİ
-
-
[isim]
Sütünü ve süt ürünlerini satmak için inek besleyen kimse
-
Ezberci, ezberleyerek öğrenen öğrenci
-
[isim]
Sütünü ve süt ürünlerini satmak için inek besleyen kimse
- DİNERİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İskambil kâğıtlarındaki işaretlerden karo
-
[isim]
İskambil kâğıtlarındaki işaretlerden karo
- KUZİNE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Hem ısıtmaya hem de üzerinde veya içinde yemek pişirmeye yarayan büyük mutfak sobası
-
Gemilerde yemek pişirilen yer
- "Yolcunun kuzinede işi ne?" (Zeyyat Selimoğlu)
-
[isim]
Hem ısıtmaya hem de üzerinde veya içinde yemek pişirmeye yarayan büyük mutfak sobası
- RAFİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
İncelmiş, ince, arıtılmış, saflaştırılmış
- "Rafine yağ."
-
Hassas, duygulu, nazik, ince, seçkin
- "Alabildiğine entelektüel, rafine, ayrıntılı bir duygululuk sahibi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
İncelmiş, ince, arıtılmış, saflaştırılmış
- MİNELİ
-
-
[sıfat]
Mine ile bezenmiş
- "Enfiyesini, üstü mineli bir kukadan çekerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Mine ile bezenmiş
- GİNELİ
- ...