Sonunda ine olan 58 kelime var. İNE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ine olan kelimeler listesine ya da başında ine olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DERİNLEMESİNE, EDEPSİZCESİNE, GÜNÜBİRLİĞİNE
ALABİLDİĞİNE, TEPELEMESİNE
BÖYLEMESİNE, DERİNLİĞİNE, DİKLEMESİNE, ENAYİCESİNE, ŞÖYLEMESİNE
DELİCESİNE, ENLEMESİNE, ÖYLEMESİNE
BÖYLESİNE, DİSİPLİNE, KADINNİNE, KÖRCESİNE, ŞÖYLESİNE
KOORDİNE, ÖYLESİNE, ŞEREFİNE, VEREVİNE, ENCEMİNE
BEYYİNE, EFEMİNE, ELİMİNE, KOMBİNE, LASKİNE, SİNTİNE, SÜTNİNE, TERSİNE, ÜZERİNE
AKSİNE, DEFİNE, DİKİNE, DÜZİNE, HAZİNE, İŞKİNE, KABİNE, KARİNE, KUZİNE, MAKİNE, MATİNE, RAFİNE, REÇİNE, REHİNE, SEFİNE, SÜLİNE, ŞÖMİNE, YERİNE
EZİNE
ÇİNE, DİNE, GİNE, MİNE, NİNE, SİNE, YİNE
E N İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, İN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÜNÜBİRLİĞİNE
-
-
[zarf]
Günübirlik
- "Bir iki kere günübirliğine, bir iki kere de gece yatısına gidebilirlerdi." (Mahmut Yesari)
-
[zarf]
Günübirlik
- EDEPSİZCESİNE
-
-
[zarf]
Edepsizce
- "Öyle, delicesine, edepsizcesine borç harç yer, yaşardı." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Edepsizce
- DERİNLEMESİNE
-
-
[zarf]
Çok ayrıntılı olarak
-
[zarf]
Çok ayrıntılı olarak
- TEPELEMESİNE
-
-
[zarf]
Tepesine kadar
- "Testiyi dizine dayayıp eğdi, maşrapayı tepelemesine doldurdu." (Muzaffer Buukçu)
-
[zarf]
Tepesine kadar
- ALABİLDİĞİNE
-
-
Sınırsız, uçsuz bucaksız bir biçimde
- "Bir tarafı alabildiğine deniz, bir tarafı alabildiğine boş çöl." (Falih Rıfkı Atay)
-
Olanca hızı ile
-
Aşırı derecede, gereğinden çok
-
Sınırsız, uçsuz bucaksız bir biçimde
- ŞÖYLEMESİNE
-
-
[zarf]
Şu biçimde, şöylesine
-
[zarf]
Şu biçimde, şöylesine
- ENAYİCESİNE
-
-
[zarf]
Enayice
- "Enayicesine bütün şehir insanlarının gözü önünde yapılan hırsızlığı bile bile..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Enayice
- BÖYLEMESİNE
-
-
[zarf]
Böylesine
-
[zarf]
Böylesine
- DERİNLİĞİNE
-
-
[zarf]
Derin olarak, derinlemesine
-
[zarf]
Derin olarak, derinlemesine
- DİKLEMESİNE
-
-
[zarf]
Dik olarak
- "Denize diklemesine inen bu çalılığın bir kısmını ayıkladı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Dik olarak
- ÖYLEMESİNE
-
-
[zarf]
Öylesine
-
[zarf]
Öylesine
- DELİCESİNE
-
-
[zarf]
Aşırı bir biçimde, delice
- "Hâlbuki ben yaşamayı severim, delicesine!" (Sait Faik Abasıyanık)
- "Mozart müziğine delicesine tutulduğum yıllarda İstanbul'daki sanat hareketleri pek cılızdı." (Nadir Nadi)
-
[zarf]
Aşırı bir biçimde, delice
- ENLEMESİNE
-
-
[zarf]
Eni boyuna göre daha fazla olarak
- "Bina sekiz köşeliydi, enlemesine yapılmış olan asıl kahvehaneye birkaç merdivenle çıkılırdı." (Salâh Birsel)
-
[zarf]
Eni boyuna göre daha fazla olarak
- DİSİPLİNE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
"Sıkı düzen ve denetim altına alınmak, zapturapt altına alınmak, denetim altında tutulmak" anlamlarında disipline edilmek, "sıkı düzen ve denetim altına almak, zapturapt altına almak" anlamlarında disipline etmek, "kendi kendine veya dış etkilerle düzen ve denetim altına girmek" anlamında disipline olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz
-
[sıfat]
"Sıkı düzen ve denetim altına alınmak, zapturapt altına alınmak, denetim altında tutulmak" anlamlarında disipline edilmek, "sıkı düzen ve denetim altına almak, zapturapt altına almak" anlamlarında disipline etmek, "kendi kendine veya dış etkilerle düzen ve denetim altına girmek" anlamında disipline olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz
- KÖRCESİNE
-
-
[zarf]
Gerçeklerden büsbütün habersiz olarak, gerçekleri görmeyerek
-
[zarf]
Gerçeklerden büsbütün habersiz olarak, gerçekleri görmeyerek
- KADINNİNE
-
-
[isim]
Büyük anne
-
Yaşı epey ilerlemiş kadın
-
[isim]
Büyük anne
- ŞÖYLESİNE
-
-
[zarf]
Aşırı bir biçimde
- "Şöylesine bir vurdu ki..."
-
[zarf]
Aşırı bir biçimde
- BÖYLESİNE
-
-
[zarf]
Bu tarzda, bu biçimde
- "Doğrusu ondan böylesine bir dostluk, böylesine bir özveri beklemiyordum." (Erhan Bener)
-
[zarf]
Bu tarzda, bu biçimde
- VEREVİNE
-
-
[zarf]
Verev biçimi verilerek
- "İpek mavi yorgan, düzgün bir biçimde verevine katlanmış, yarı yarıya açık duruyordu." (Erhan Bener)
-
[zarf]
Verev biçimi verilerek
- ŞEREFİNE
-
-
kutlanmasına
- "İnsanın şerefi. Yurdun şerefi."
- "Bugünün şerefine giydiği yabanlık lacivert entarisiyle annesi kapıda bekliyordu." (Halide Edip Adıvar)
- "Dükkânın açılışı şerefine içildi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
kutlanmasına