İçinde if olan 6 harfli 47 kelime var. İçerisinde İF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında if olan kelimeler listesine ya da Sonu if ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TARİFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Fiyat gösteren çizelge
    • "Gazino tarifesi."
  2. Taşıtların gidiş geliş zamanlarını gösteren çizelge
    • "Yıpranır ceplerinde tren tarifeleri." (Behçet Necatigil)
  3. İlaç, alet vb. şeylerin nasıl kullanılacağını açıklayan kâğıt, tanıtmalık, prospektüs
    • "Bir ilacın tarifesi."

İFTİRA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimseye kasıtlı ve asılsız suç yükleme, kara çalma, bühtan
    • "Kim bilir sizi de buraya hangi iftira ile tıktılar?" (Haldun Taner)
    • "On para yememiştir fakat etrafı adama iftira etmiştir." (Burhan Felek)
    • "Elin nur topu gibi kızına iftira atmak doğru mu?" (Aka Gündüz)
    • "On parmağınızda on kara, iftira üstüne iftira çalıyorsunuz." (Tarık Buğra)

TAHRİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin aslını bozma, kalem oynatma, değiştirme
    • "Ben sözleri tahrif ederek tercüme ettim." (Aka Gündüz)

MİFTAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anahtar

VAZİFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ödev
    • "Şimdi artık vazife bitmiş, gülüp eğlenmeye sıra gelmiştir." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Geçici Bakanlar Kurulu, seçim süresince ve yeni Meclis toplanıncaya kadar vazife görür." (Anayasa)
    • "Biz burada beklemişiz, onun vazifesi mi?"
  2. Görev
    • "Nedim bugün vazifesine geç geldi." (Aka Gündüz)
  3. Günlük ücret, yevmiye

TASRİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çekim

ŞİFAHİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sözlü, tahrirî karşıtı
    • "Hilmi Bey'in bir âdeti de kira arabasına bindiği zaman arabacı ile şifahi bir mukavele akdetmesiydi." (Samiha Ayverdi)

ELİFBA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arap alfabesi
    • "Bu elifbada Türk'ün tek bir harfi yoktur." (Yahya Kemal Beyatlı)

KADİFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yüzeyi belirli uzunlukta bırakılmış ham madde lifleriyle kaplı, parlak, yumuşak kumaş
  2. [sıfat] Bu kumaştan yapılmış, bu kumaşla kaplanmış
    • "Camları kapanmış bir arabanın yumuşak kadife minderleri, o çıplaklığa karşı, zavallı adamı avunduruyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

İNDİFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Püskürme
  2. Başkaldırma, isyan etme, ayaklanma
  3. Kızamık, kızıl vb. hastalıklarda vücutta kırmızı lekeler görülme

DİFANA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Üç katlı bir balık ağı

İNTİFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yararlanma, faydalanma, asılanma

TASNİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bölümleme, sınıflama
    • "Her akşam bana saatlerce ut çalıyor, gevezelik ediyor, komşu kızlarını tasnif ediyor." (Aka Gündüz)

BİFTEK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Izgara veya tavada pişirilen, genellikle dana eti dilimi

ŞİFALI

  1. [sıfat] Sağlığa yararlı olan

TEKLİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yapması için birinden bir iş isteme
    • "Bilmem ne dağındaki petrol arama kampında bir iş teklif etmişlerdi." (Orhan Veli Kanık)
  2. İncelenmek veya kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri
    • "Elbise değiştirmek teklifini bir kere de ben tekrar ettim." (Reşat Nuri Güntekin)

TİFLİS
...
MAARİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bilgi ve kültür
  2. Öğretim ve eğitim sistemi
    • "En büyük emelim, maarif vekili olarak yurdumun irfanını yükseltmektir." (Atatürk)

İSTİFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kendi isteğiyle işten veya bir hizmetten ayrılma
    • "Kulüpten istifa etmiş, bir daha hiç kumar oynamak istemediğini söylüyor." (Peyami Safa)
  2. İşten ayrılma isteğini bildiren dilekçe

LATİFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Şaka
    • "Hesap işleri müdürüne latife ederek durgunluğu bozmak istedi ise de söze karışan olmadı." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Hiç latife götürecek hâlim yokken, kendimi tutamadım; kahkahaları atmaya başladım." (Sermet Muhtar Alus)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü