İçinde if olan 6 harfli 47 kelime var. İçerisinde İF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında if olan kelimeler listesine ya da Sonu if ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HALİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. Muhammed'in vekili olarak Müslümanların imamlığını ve din koruyuculuğunu yapmakla görevli kimse
-
Hükümdar
-
Osmanlı padişahlarının kullandıkları unvanlardan biri
-
Babıali kalemlerinde kâtip
-
Çok iyi yetişmiş, eğitilmiş kimse
- "O ustalarının postunda oturan bir sanat halifesiydi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Hz. Muhammed'in vekili olarak Müslümanların imamlığını ve din koruyuculuğunu yapmakla görevli kimse
- PANDİF
- ...
- TASRİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çekim
-
[isim]
Çekim
- TEKSİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yoğunlaştırma, sıklaştırma, koyulaştırma
-
[isim]
Yoğunlaştırma, sıklaştırma, koyulaştırma
- TEVKİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Durdurma
- "Yalnız şu var ki müttefik kuvvetleri küçük bahanelerle durmadan Türkleri tevkif ediyor, cezalara çarptırıyor ve bazen de müttefik merkezlerinde fena hâlde dövüyorlardı." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir suç dolayısıyla birini tutuklama
-
[isim]
Durdurma
- TİFLİS
- ...
- ŞİFALI
-
-
[sıfat]
Sağlığa yararlı olan
-
[sıfat]
Sağlığa yararlı olan
- TAHLİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ant içirme, yemin ettirme
-
[isim]
Ant içirme, yemin ettirme
- İKTİFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yetinme
- "Daha ziyade, ufak bir kazançla iktifa edecek küçük esnaf kalabalığı vardı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Yetinme
- SİFTAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlk alışveriş
- "Daha sabahtan beri siftahım yok!" (Necati Cumalı)
- "Bu vakit kim gelecek? Her günkü gibi siftahı sen ediyorsun?" (Ercüment Ekrem Talu)
-
[zarf]
İlk kez
- "Bu haberi siftah ondan duydum."
-
[isim]
İlk alışveriş
- LATİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şaka
- "Hesap işleri müdürüne latife ederek durgunluğu bozmak istedi ise de söze karışan olmadı." (Memduh Şevket Esendal)
- "Hiç latife götürecek hâlim yokken, kendimi tutamadım; kahkahaları atmaya başladım." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Şaka
- LİFÇİK
- ...
- TEŞRİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yeri onurlandırma, şereflendirme
-
Gelmesiyle bir yeri onurlandırma
- "Efendi hazretleri, nihayet teşrif edebilmişler demek?" (Atilla İlhan)
-
[isim]
Bir yeri onurlandırma, şereflendirme
- İFŞAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gizli bir şeyi ortaya çıkarmak için yapılan açıklamalar
- "İkimiz de hayatlarımız hakkında ifşaatta bulunmadık." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Gizli bir şeyi ortaya çıkarmak için yapılan açıklamalar
- ÇİFTÇİ
-
-
[isim]
Geçimini toprağı ekerek sağlayan kimse, rençper
- "Köylülerimizin çoğu çiftçidir."
-
[isim]
Geçimini toprağı ekerek sağlayan kimse, rençper
- LİFTLİ
- ...
- İRTİFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yükseklik
-
Yükselti
-
[isim]
Yükseklik
- TASNİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bölümleme, sınıflama
- "Her akşam bana saatlerce ut çalıyor, gevezelik ediyor, komşu kızlarını tasnif ediyor." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bölümleme, sınıflama
- KADİFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüzeyi belirli uzunlukta bırakılmış ham madde lifleriyle kaplı, parlak, yumuşak kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış, bu kumaşla kaplanmış
- "Camları kapanmış bir arabanın yumuşak kadife minderleri, o çıplaklığa karşı, zavallı adamı avunduruyordu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Yüzeyi belirli uzunlukta bırakılmış ham madde lifleriyle kaplı, parlak, yumuşak kumaş
- İSTİFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendi isteğiyle işten veya bir hizmetten ayrılma
- "Kulüpten istifa etmiş, bir daha hiç kumar oynamak istemediğini söylüyor." (Peyami Safa)
-
İşten ayrılma isteğini bildiren dilekçe
-
[isim]
Kendi isteğiyle işten veya bir hizmetten ayrılma