İçinde if olan 5 harfli 52 kelime var. İçerisinde İF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında if olan kelimeler listesine ya da Sonu if ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ARİFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler, ön gün
    • "Bazı ramazan ve bayram arifelerinde teyzelerim beni Eyüp'teki aile mezarlığına götürürlerdi." (Reşat Nuri Güntekin)

İFRİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğu masal ve efsanelerinde, kötü ve korkunç cin
    • "Masalların ifriti gibi birdenbire içimde korkunç bir çehre canlandı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
    • "Arzuma karşı konulunca ifrit kesildiğimi pek iyi bildiğinden ses çıkarmadı." (Refik Halit Karay)
  2. Öfkeli, ortalığı birbirine katan kimse

ZİFİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tütün dumanının bıraktığı yağlı kir
    • "Bıyıklarının ortası belli ki tütün zifirinden kınalı bir renk almıştı." (Refik Halit Karay)

İSTİF

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Eşya veya başka nesnelerin düzgün bir biçimde üst üste konulmasıyla oluşan yığın
    • "Manav Rahmi marullarını ta tavana kadar istif etmiş, aralarına yer yer domatesler sıkıştırmış." (Oktay Rifat)
    • "Adamcağız o akşam, arkasından bir bisiklet çıngırağı duymuş fakat istifini bozmamıştı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Kereste, tahta vb. ağaç ürünlerini kurutmak veya bekletmek amacı ile belirli düzenlerde üst üste dizerek yapılan yığın
  3. Stok

ZARİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çekicilik, biçim, görünüş, durum, konuşma ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen
    • "Camilerimizdeki o zarif çizgilerin şiirini bir daha duyacak." (Orhan Seyfi Orhon)
  2. Beğenilir ve nükteli (dil, konuşma vb.)
    • "Zarif bir söz."
  3. İnce, albenili

İFADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlatım
    • "Güzel bir ifade."
    • "Bu, ona yani bu acemilikle âleme rezil olursun manasını ifade ediyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Komiser Efendi, masanın başına oturup ifadesini almaya başladığı zaman ayağa kalktı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Deyiş, söyleyiş
    • "Not ettiklerimi bir ağzın ifadesi şekline sokarak size okutacağım." (Sermet Muhtar Alus)
    • "Dostluk benim için çok şey ifade eder."
  3. Bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin bütünü
    • "Sakalı yeni çıkmış yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Tanık ve sanıkların olay hakkında yargı organlarına yaptıkları sözlü açıklama
    • "Onun ifadesini henüz dosyada görmedim." (Atilla İlhan)
  5. Dışa vurum

ELİFİ
...
İFLAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilan olunan işadamının durumu, batkı, batkınlık
    • "Her gün küçük tüccarlardan birisi iflasa sürükleniyordu." (Necati Cumalı)
    • "Ayna ithal edermiş, sonra iflas etmiş, az buçuk oynatmış." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Yenilgiye uğrama, değerini yitirme
  3. İşlevini veya görevini yapamama

İFRAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir arazinin bölünmesi, parsellere ayrılması
  2. Salgı

ZİFAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gerdeğe girme, gerdek
    • "Zifafa girdiği gece kaynatası ölüverdi." (Ömer Seyfettin)

NEZİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kanama
    • "Bu şiddetli nezfin önüne geçememekten korkuyordu." (Peyami Safa)

TELİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Uzlaştırma
    • "Eski insanlar, esasen bu iki hadiseyi telif etmişler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Kitap yazma
    • "Babamın gene o tarihte oynanan bir telif piyesi de o sahnede oynamıştı." (Halit Fahri Ozansoy)
  3. Telif hakkı

PASİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Edilgin
    • "Yalnız müdafaa hâlinde ve pasif bir mücadeleyi sevdiğini zannettim." (Peyami Safa)
  2. Çekingen, durgun
    • "Dolmabahçe, bir sis bulutu gibi silik, sessiz ve pasif, âdeta varlığından utanır gibi uzanmaktadır." (Haldun Taner)
  3. Edilgen
  4. [isim] Bir mal varlığı üstünde etki yapan, para ile değerlendirilebilir borç ve yükümlülüklerin toplamı

İFTAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Oruç açma, oruç bozma
    • "Akşam Rabia ile beraber yine oruç bozuyor, iftar ediyoruz." (Halide Edip Adıvar)
  2. İftar vakti
  3. Ramazanda akşam yemeği
    • "İftara çağırmak."

AFİFE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İffetli (kadın)

AKTİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Etkin, canlı, hareketli, çalışkan, faal
  2. Etkili, etken
  3. [isim] Etken
  4. [isim] Bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü

LATİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan
    • "Bu latif yere rüzgâr nüfuz edemez, güneyin kızgın ateşi orayı yakamazdı." (Halide Edip Adıvar)

SİFON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir sıvıyı bir kaptan başka bir kaba aktarmaya yarayan, değişik uzunlukta iki kolu olan bükülmüş boru
    • "Yukarı katların birinde bir sifon çekiliyor." (Atilla İlhan)
  2. Şose, demir yolu vb. yapıların altından bir akarsuyu geçirmek için yapılan boru biçiminde kanal
  3. Pis su tesisatındaki kokuların yapıya yayılmasını önleyen araç
  4. Hızla fışkırtılan su yardımıyla pis su ile dışkıları atık su tesisatına akıtan düzenek

TARİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tanım
    • "Bu toplantıdan nasıl bir gönül bulantısıyla çıktığımı tarif edemem." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bir işin yapılış yöntemini açıklama ve belirtme
  3. Bir şeyin bulunduğu yeri, çevre ile ilgisini belirterek açıklama

DRİFT
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü