İçinde if olan 5 harfli 52 kelime var. İçerisinde İF bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında if olan kelimeler listesine ya da Sonu if ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

LİFLİ

  1. [sıfat] Lifi olan

İFLAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kötü, güç bir durumdan kurtulma, iyi bir duruma gelme, onma
    • "Senin iflah olacağın yok."
    • "Dal çürük çıktı mı otuz metreden düşen iflah olmuyor artık." (Haldun Taner)
    • "Benim dört çeşit insan karşısında iflahım kesilir." (Haldun Taner)

TELİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Uzlaştırma
    • "Eski insanlar, esasen bu iki hadiseyi telif etmişler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Kitap yazma
    • "Babamın gene o tarihte oynanan bir telif piyesi de o sahnede oynamıştı." (Halit Fahri Ozansoy)
  3. Telif hakkı

AKTİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Etkin, canlı, hareketli, çalışkan, faal
  2. Etkili, etken
  3. [isim] Etken
  4. [isim] Bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü

KEYİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vücut esenliği, sağlık
    • "Keyfiniz nasıl?"
    • "Türkü söylüyorsun, keyif çatıyorsun." (Peyami Safa)
    • "Bize hakaret eden, bize utangaçlık yükleyen bu zincir şarkıları, düşmanın kulağına keyif verecektir." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Gelmeyecekmiş, keyfi bilir!"
  2. Canlılık, tasasızlık, iç rahatlığı
    • "Bu keyif ne kadar sürerdi? Tahminime göre beş on dakikadan fazla sürmezdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Rahat, huzur, afiyet
  4. İstek, heves, zevk
    • "Ağır ağır keyifle başladım kahvemi çekmeğe." (Sait Faik Abasıyanık)
  5. Alkollü içki ve başka uyuşturucu maddeler kullanıldığında insanda görülen durum
  6. Yolsuz ve kural dışı istek
    • "Niye bir memurun keyfine boyun eğiyorsunuz?" (Necati Cumalı)
  7. Esrar

DRİFT
...
İFADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlatım
    • "Güzel bir ifade."
    • "Bu, ona yani bu acemilikle âleme rezil olursun manasını ifade ediyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Komiser Efendi, masanın başına oturup ifadesini almaya başladığı zaman ayağa kalktı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Deyiş, söyleyiş
    • "Not ettiklerimi bir ağzın ifadesi şekline sokarak size okutacağım." (Sermet Muhtar Alus)
    • "Dostluk benim için çok şey ifade eder."
  3. Bir duyguyu yüz aracılığıyla anlatan belirtilerin bütünü
    • "Sakalı yeni çıkmış yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Tanık ve sanıkların olay hakkında yargı organlarına yaptıkları sözlü açıklama
    • "Onun ifadesini henüz dosyada görmedim." (Atilla İlhan)
  5. Dışa vurum

KEŞİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ortaya çıkarma, meydana çıkarma, açma
    • "Meselenin künhü bir türlü keşif ve halledilemiyor." (Refik Halit Karay)
  2. Var olduğu bilinmeyen bir şeyin ortaya çıkarılması
    • "Amerika'nın keşfi."
  3. Gizli olan bir şey hakkında geniş bilgi edinme
  4. Bir şeyin olacağını önceden anlama, sezme, tahmin
  5. Bir olay veya durumun oluş nedenlerini anlayabilmek için yerinde inceleme yapma
    • "Bu davaların dağ tepe keşiflerine koşar, kararlarını kaleme alır." (Necati Cumalı)

ŞİFRE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gizli haberleşmeye yarayan işaretlerin tümü
    • "İstanbul mümessilliği şifresiyle Mustafa Kemal Paşa'ya bekledikleri malumatı iletmiştim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Gizliliği olan kasa, kapı, çanta vb. şeylerin açılması için gereken rakam

İFFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Cinsel konularda ahlak kurallarına bağlılık, sililik
  2. Namus

İFRAĞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi başka bir biçime çevirme
  2. Boşaltım

TİFÜS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bitle geçen, ortalama on beş gün süren, vücutta pembe lekelerle beliren, ateşli ve tehlikeli bir hastalık, lekeli humma

İFRİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğu masal ve efsanelerinde, kötü ve korkunç cin
    • "Masalların ifriti gibi birdenbire içimde korkunç bir çehre canlandı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
    • "Arzuma karşı konulunca ifrit kesildiğimi pek iyi bildiğinden ses çıkarmadı." (Refik Halit Karay)
  2. Öfkeli, ortalığı birbirine katan kimse

İFSAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Düzeni bozma, karışıklık çıkarma
  2. Kargaşalık

PASİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Edilgin
    • "Yalnız müdafaa hâlinde ve pasif bir mücadeleyi sevdiğini zannettim." (Peyami Safa)
  2. Çekingen, durgun
    • "Dolmabahçe, bir sis bulutu gibi silik, sessiz ve pasif, âdeta varlığından utanır gibi uzanmaktadır." (Haldun Taner)
  3. Edilgen
  4. [isim] Bir mal varlığı üstünde etki yapan, para ile değerlendirilebilir borç ve yükümlülüklerin toplamı

RESİF

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Su düzeyindeki sıra kayalar

NEZİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kanama
    • "Bu şiddetli nezfin önüne geçememekten korkuyordu." (Peyami Safa)

ZİFİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tütün dumanının bıraktığı yağlı kir
    • "Bıyıklarının ortası belli ki tütün zifirinden kınalı bir renk almıştı." (Refik Halit Karay)

NİFAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Geçimsizlik, anlaşmazlık, ara bozuculuk
    • "Nifak unsurları her ikisinin iyi niyetlerinden yavaş yavaş, sinsi sinsi kendi çıkarlarına yararlanmasını bilecekti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Bülent ile haminnesinin arasına derin bir nifak sokmuştu." (Reşat Nuri Güntekin)

İFRAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Herhangi bir konuda çok ileri gitme, ölçüyü aşma, aşırı davranma, taşkınlık, tefrit karşıtı
    • "İfratlar bırakılırsa bürokrasiye karşı her türlü şiddet benim hoşuma gider." (Falih Rıfkı Atay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü