İçinde i olan 3 harfli 119 kelime var. İçerisinde İ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında i harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu i harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CİM

  1. [isim] Arap alfabesinin beşinci harfinin adı

DİP

  1. [isim] Oyuk veya çukur bir şeyin en alt bölümü
    • "O kuyunun dibinde kireç vardır." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Eline geçirince dibine darı ekmeden bırakmazsın." (Rıfat Ilgaz)
    • "Hakkında söylenti çıkan, derhâl dibine kadar incelenir, ya mahkûm olur ya temize çıkardı." (Aydın Boysan)
    • "Dibini kurcalıyorsun, ... birkaç merkez dışında Ege üreticisi çoğunluk küçük çiftçi, orta çiftçi!" (Atilla İlhan)
  2. Taban
    • "Tencerenin dibi."
  3. Dikili duran bir şeyin yerle birleştiği nokta ve çevresi veya bir şeyin yanı başı
    • "En çok kafam terlemişti, parmaklarımı saçlarımın diplerine sürdüm." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Kapalı bir yerin kapıya göre en uzak bölümü
    • "Karagöz perdesinin karşısına dizilmiş koltuklardan en diptekine oturdu." (Atilla İlhan)
  5. Arka, kıç
    • "Hepsi de tavuğun dibinden sabah sabah çıkmış, taptazedir." (Ercüment Ekrem Talu)

SKİ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Kayak
    • "Sokaktan sırtlarında skileriyle birkaç sporcu gülüşerek geçmiş." (Sait Faik Abasıyanık)

EDİ

  1. [isim] İş yapma
  2. Yapılan iş

İRİ

  1. [sıfat] Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı
    • "Onun getirdiği kızarmış eti, şarabı, iri ve sulu elmaları acele yuttu." (Ömer Seyfettin)

KİL

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Islandığı zaman kolayca biçimlendirilebilen yumuşak ve yağlı toprak

LİF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Her türlü maddeyi oluşturan çok ince ve uzun parça
    • "Ihlamur lifleriyle tavana asılmış kış kavunları gözünün önüne geliyordu." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Yıkanmak için kullanılan bitki telleri demeti veya türlü ipliklerden yapılmış örgü
  3. Tel

HİŞ

  1. [ünlem] Hişt
    • "Hiş, buraya gel!"

İNÇ

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Futun on ikide biri olan, uzunluğu 2,54 cm olan İngiliz uzunluk ölçü birimi, parmak, pus

İSA
...
MİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren, tanrı, tanrıça, evrenin doğuşu ile ilgili hayalî, alegorik bir anlatımı olan halk hikâyesi, mitos
    • "Ergenekon efsanesi bir mittir."
  2. Efsaneleşen kavram veya kişi

SİZ

  1. [zamir] Çokluk ikinci kişi zamiri
    • "... sizden iyi olmasın pek babacan, cana yakın bir adamdır." (Haldun Taner)
    • "Doktor 'size doyum olmaz' diye gülerek müsaade istedi. Ayağa kalktı." (Ömer Seyfettin)
  2. Bir kişiye saygı ve incelik belirtisi olarak kullanılan bir seslenme sözü

NİŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Duvar içinde bırakılan oyuk, göz, hücre

İLA

  1. [edat] ...-den, ...-e kadar
    • "Sınıfın mevcudu on ila on beş kişi arasında değişiyor."

İYİ

  1. [sıfat] İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı
    • "Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Ağrılarıma bu ilaç iyi geldi."
    • "İyi ki o günkü acı ile ölmemişiz." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Yuvarlak, şen yüzlü, zaman zaman ince ve alaylı ışıldayan bir tanesi iyi saatte olsunlar ile temasta olduğu zaman şaşılaşan kara gözlü, orta yaşlı bir kadın." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bol, yararlı, kazançlı
    • "İyi yağmur yağdı."
    • "Saçma sapan şeylerle kafamı şişirmesen iyi edersin." (Refik Halit Karay)
    • "Palto üstüne iyi geldi."
    • "Bu elbise size iyi gidiyor."
  3. Çok
    • "İyi para kazandı."
  4. Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren
    • "İyi haber."
  5. Esen, sağlıklı
    • "İyi misiniz?"
  6. Yerinde, uygun
    • "İyi bir cevap."
  7. Doğru olan
    • "İyisi bu işe karışmamaktır."
  8. Yeterli, yetecek miktarda olan
    • "Bu yün, hırka için iyidir."
    • "Annemin simasını şimdi iyi hatırlayamıyorum." (Yahya Kemal Beyatlı)
  9. [isim] Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not
  10. [zarf] İstenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde
    • "İyi konuştu."
    • "Bunun çocukları iyi çıktıkları için ölünceye kadar babalarına bakmışlar." (Memduh Şevket Esendal)

BİT

  1. [isim] Yarım kanatlılar alt takımına giren, insan ve memeli hayvanların vücudunda asalak olarak yaşayan böcek, kehle (Pediculus)
    • "Baş biti. Vücut biti. Tavuk biti. Ağaç biti. Çiçek biti."
    • "Fakat geçim durumunu az çok düzene sokmuş ve biti kanlanmışlar için rütbe ve şeref, paranın da üstündedir." (Reşat Nuri Güntekin)

PİR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yaşlı, koca, ihtiyar kimse
    • "Ak sakallı pir, bunları söyleyerek sırra kadem basmış." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "İki ay pir aşkına çalıştık."
  2. Bir tarikat veya sanatın kurucusu
    • "Büyük Itri'ye eskiler derler / Bizim öz musikimizin piri." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. [zarf] Adamakıllı, iyice
    • "Bir söyledi ama pir söyledi."
  4. Herhangi bir konuda, bir meslekte deneyim kazanmış, eskimiş kimse

KİR

  1. [isim] Herhangi bir şeyin veya vücudun üzerinde oluşan, biriken pislik
    • "Yanaklarında yer yer kirle karışmış gözyaşı var." (Halide Edip Adıvar)
  2. Utanılacak durum, leke, şaibe

Şİİ
...
İRS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kalıtım

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü