İçinde hayat olan 10 kelime var. İçerisinde HAYAT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında hayat olan kelimeler listesine ya da Sonu hayat ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
HAYATİYETLİ
HAYATAĞACI, KAYDIHAYAT
HAYATİYET, ÖMRÜHAYAT
ABIHAYAT, BERHAYAT
ZİHAYAT
HAYATİ
HAYAT
A A H T Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
HATAY, HAYAT, HAYTA
4 Harfli Kelimeler
HATA, HAYA, TAYA
3 Harfli Kelimeler
AHA, ATA, AYA, HAT, HAY, TAY, YAT
2 Harfli Kelimeler
AH, AT, AY, HA, TA, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HAYATİYETLİ
-
-
[sıfat]
Yaşama gücüyle dolu, canlı
- "O kadar genç o derece hayatiyetli ki gelecek yıllar kendisine tehlikeli görünmemektedir." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Yaşama gücüyle dolu, canlı
- HAYATAĞACI
- ...
- KAYDIHAYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kaydıhayatla ve kaydıhayat şartıyla sözlerinde "yaşadığı kadar, yaşadığı sürece" anlamında kullanılan bir söz
-
[isim]
Kaydıhayatla ve kaydıhayat şartıyla sözlerinde "yaşadığı kadar, yaşadığı sürece" anlamında kullanılan bir söz
- HAYATİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaşama gücü, canlılık
-
[isim]
Yaşama gücü, canlılık
- ÖMRÜHAYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geçirilen, yaşanılan bütün süre
- "Ben ömrühayatımda bir gün bile şekvacı olmadım." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Geçirilen, yaşanılan bütün süre
- ABIHAYAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Efsanelere göre içen kimseye ölümsüzlük sağladığına inanılan bir su, bengi su
-
[isim]
Efsanelere göre içen kimseye ölümsüzlük sağladığına inanılan bir su, bengi su
- BERHAYAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Hayatta olan, canlı, yaşayan (kimse)
- "Şu ilan gazetede çıkmasaydı, babası onun İstanbul'da berhayat olduğunu öğrenmeyecekti." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Hayatta olan, canlı, yaşayan (kimse)
- ZİHAYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Canlı, neşeli, dinç
- "Fakat ben, bilakis o kadar zihayat, o kadar zinde ve faal idim ki..." (Ömer Seyfettin)
-
Canlı, neşeli, dinç
- HAYATİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hayatla ilgili
-
Büyük önem taşıyan, önemli
- "Sanat ve kültürü canlandıracak önlemleri almayı hayati bir ödev sayıyorlar." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Hayatla ilgili
- HAYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Canlı, sağ olma durumu
- "... gayet parlak ve kibar bir hayat geçiriyordu." (Ömer Seyfettin)
- "Altı yıllık ortaöğretim bitirmek, hayata atılmanın ilk koşulu sayılır orada." (Azra Erhat)
- "Bu sıcak ve içten ses Fikret'i hayata bağlıyor, yaşama sevincini artırıyordu." (Reşat Enis)
- "Adi günlerde size öyle gelir ki bunlar hayata küsmüş insanlardır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yaşam
- "Hayat sahnesinde yetmiş üç yaşın basamaklarındayım." (Halit Fahri Ozansoy)
- "Bu hayatımı ağabeyime borçluyum."
-
Hayat biçimi, içinde yaşanılan şartların bütünü, yaşantı
- "Köy hayatı. Gece hayatı."
-
Meslek
- "Uzun dualardan sonra bana denizcilik hayatını anlatmaya başladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Geçim şartlarının bütünü
- "Hayatımı yazılarımla kazanırım." (Halide Edip Adıvar)
-
Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma
- "Bu köyde hiç hayat yok."
-
Yazgı
- "Hayat onları bir türlü birleştirmedi."
-
Yaşamayı sağlayan şartların bütünü
- "Ayda hayat yok."
-
Bir kimsenin tarihsel biyografisi, hayat öyküsü, hayat hikâyesi
- "Atatürk'ün hayatı."
-
[isim]
Canlı, sağ olma durumu