Sonunda hayat olan 6 kelime var. HAYAT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde hayat olan kelimeler listesine ya da başında hayat olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KAYDIHAYAT
ÖMRÜHAYAT
ABIHAYAT, BERHAYAT
ZİHAYAT
HAYAT
A A H T Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
HATAY, HAYAT, HAYTA
4 Harfli Kelimeler
HATA, HAYA, TAYA
3 Harfli Kelimeler
AHA, ATA, AYA, HAT, HAY, TAY, YAT
2 Harfli Kelimeler
AH, AT, AY, HA, TA, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAYDIHAYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kaydıhayatla ve kaydıhayat şartıyla sözlerinde "yaşadığı kadar, yaşadığı sürece" anlamında kullanılan bir söz
-
[isim]
Kaydıhayatla ve kaydıhayat şartıyla sözlerinde "yaşadığı kadar, yaşadığı sürece" anlamında kullanılan bir söz
- ÖMRÜHAYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geçirilen, yaşanılan bütün süre
- "Ben ömrühayatımda bir gün bile şekvacı olmadım." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Geçirilen, yaşanılan bütün süre
- BERHAYAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Hayatta olan, canlı, yaşayan (kimse)
- "Şu ilan gazetede çıkmasaydı, babası onun İstanbul'da berhayat olduğunu öğrenmeyecekti." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Hayatta olan, canlı, yaşayan (kimse)
- ABIHAYAT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Efsanelere göre içen kimseye ölümsüzlük sağladığına inanılan bir su, bengi su
-
[isim]
Efsanelere göre içen kimseye ölümsüzlük sağladığına inanılan bir su, bengi su
- ZİHAYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Canlı, neşeli, dinç
- "Fakat ben, bilakis o kadar zihayat, o kadar zinde ve faal idim ki..." (Ömer Seyfettin)
-
Canlı, neşeli, dinç
- HAYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Canlı, sağ olma durumu
- "... gayet parlak ve kibar bir hayat geçiriyordu." (Ömer Seyfettin)
- "Altı yıllık ortaöğretim bitirmek, hayata atılmanın ilk koşulu sayılır orada." (Azra Erhat)
- "Bu sıcak ve içten ses Fikret'i hayata bağlıyor, yaşama sevincini artırıyordu." (Reşat Enis)
- "Adi günlerde size öyle gelir ki bunlar hayata küsmüş insanlardır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yaşam
- "Hayat sahnesinde yetmiş üç yaşın basamaklarındayım." (Halit Fahri Ozansoy)
- "Bu hayatımı ağabeyime borçluyum."
-
Hayat biçimi, içinde yaşanılan şartların bütünü, yaşantı
- "Köy hayatı. Gece hayatı."
-
Meslek
- "Uzun dualardan sonra bana denizcilik hayatını anlatmaya başladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Geçim şartlarının bütünü
- "Hayatımı yazılarımla kazanırım." (Halide Edip Adıvar)
-
Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma
- "Bu köyde hiç hayat yok."
-
Yazgı
- "Hayat onları bir türlü birleştirmedi."
-
Yaşamayı sağlayan şartların bütünü
- "Ayda hayat yok."
-
Bir kimsenin tarihsel biyografisi, hayat öyküsü, hayat hikâyesi
- "Atatürk'ün hayatı."
-
[isim]
Canlı, sağ olma durumu