İçinde hal olan 8 harfli 33 kelime var. İçerisinde HAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında hal olan kelimeler listesine ya da Sonu hal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
HAL
2 Harfli Kelimeler
AH, AL, HA, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HALSİZCE
- ...
- MUHALLİK
- ...
- HALLEŞME
- ...
- HALASKAR
- ...
- RAYİHALI
-
-
[sıfat]
Güzel kokulu
- "Onun sıcacık vücudundan yükselen rayihalı dumanı teneffüs ederken, titremişti." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Güzel kokulu
- HALIHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Halı dokunan yer
-
[isim]
Halı dokunan yer
- HALAZADE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Halanın çocuğu
- "Halazadem burada biraz nefeslendi." (Burhan Felek)
-
[isim]
Halanın çocuğu
- YUHALAMA
-
-
[isim]
Yuhalamak işi
-
[isim]
Yuhalamak işi
- MÜDAHALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karışma, araya girme
- "Sözümü adi bir müdahale zanneder diye korktum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Katiyen, müzakereye müdahale etmeyeceğimi ve hiçbir söz söylemek niyetinde olmadığımı ... bildirdim." (Atatürk)
-
Bir dava sonucu verilecek olan kararın, dolaylı olarak etkileyeceği üçüncü kişilerin davaya katılmaları
-
[isim]
Karışma, araya girme
- HÜSNÜHAL
- ...
- HALİSANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
İçtenlikle
- "Derhâl anladım ki bu işte bana halisane tarafgirlik edecektir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
İçtenlikle
- HALKACIK
- ...
- İSTİHALE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Biçim değiştirme
-
Başkalaşma
- "Hasan'ın gönlünü dolduran sevgi, artık bir istihale devresine giriyor gibiydi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Başkalaşım
-
[isim]
Biçim değiştirme
- HALLOLUŞ
- ...
- HALKAMSI
- ...
- HAMHALAT
-
-
[sıfat]
Kaba saba, görgüsüz
- "Hamhalat bir adam."
-
Verimsiz, çorak, kuru
- "Demeye kalmadı yolumuzun iki yanında hamhalat, suratsız tarlalar peyda oldu." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[sıfat]
Kaba saba, görgüsüz
- TENHALIK
-
-
[sıfat]
Boş ve ıssız (yer)
- "Tenhalık bir yer."
-
[isim]
Tenha olma durumu
- "Kopup gelen akınlar ve göçler yarımadayı bu tenhalık içinde bulmuşlardır." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Boş ve ıssız (yer)
- HALİSLİK
- ...
- HALTERCİ
-
-
[isim]
Halter sporu yapan kimse
-
[isim]
Halter sporu yapan kimse
- HALİLİYE
- ...