İçinde hal olan 6 harfli 22 kelime var. İçerisinde HAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında hal olan kelimeler listesine ya da Sonu hal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
HAL
2 Harfli Kelimeler
AH, AL, HA, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HALTER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birbirine metal sapla bağlanmış iki gülle veya disklerden yapılmış araç
-
Bu aracı iki elle kaldırmayı amaçlayan spor dalı
-
[isim]
Birbirine metal sapla bağlanmış iki gülle veya disklerden yapılmış araç
- HALKÇI
-
-
[isim]
Halkın yararı için uğraşan kimse, popülist
-
[isim]
Halkın yararı için uğraşan kimse, popülist
- DERHAL
- ...
- HALELİ
-
-
[sıfat]
Halesi olan
-
[sıfat]
Halesi olan
- METHAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yapının giriş yeri, giriş, antre
- "Methalin solundaki ocaklı bir salon mahkemelik ederdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Giriş
-
Giriş
-
[isim]
Bir yapının giriş yeri, giriş, antre
- HALSİZ
- ...
- HALLAÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yünü, pamuğu yay veya tokmak gibi bir araçla kabartma, ditme işini yapan kimse, atımcı
-
[isim]
Yünü, pamuğu yay veya tokmak gibi bir araçla kabartma, ditme işini yapan kimse, atımcı
- HALEBİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle kumaş ölçmekte kullanılan, uzunluğu 50-70 cm arasında olan bir ölçü birimi
-
[isim]
Genellikle kumaş ölçmekte kullanılan, uzunluğu 50-70 cm arasında olan bir ölçü birimi
- HALAZA
-
-
[isim]
Ekinler biçilirken tarlaya dökülen tanelerden ertesi yıl kendiliğinden yetişen ekin
-
[isim]
Ekinler biçilirken tarlaya dökülen tanelerden ertesi yıl kendiliğinden yetişen ekin
- HALVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Issız yerde yalnız kalma
-
Issız ve kapalı yer
-
Hamamlarda çok sıcak küçük yer
-
[isim]
Issız yerde yalnız kalma
- HALİLE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Doğu Hindistan'da yetişen bir bitki (Terminalia citrina)
- "Kara halile."
-
[isim]
Doğu Hindistan'da yetişen bir bitki (Terminalia citrina)
- HALICI
-
-
[isim]
Halı dokuyan veya satan kimse
-
[isim]
Halı dokuyan veya satan kimse
- MÜNHAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Boş olan, açık bulunan (memuriyet vb.), boş, açık
- "Münhal kadro."
-
Erir, eriyebilen, çözülen
-
[sıfat]
Boş olan, açık bulunan (memuriyet vb.), boş, açık
- PAHALI
-
-
[sıfat]
Fiyatı yüksek olan, ucuz karşıtı
- "Bir tecrübe geçirmek, sana müthiş pahalıya mal oldu." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Fiyatı yüksek olan, ucuz karşıtı
- HALHAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kadınların ayak bileklerine taktıkları bilezik
- "Vişneçürüğü ipekliden kuş tüyü yastıklara gömülmüş, şaşılacak incelikteki ayak bileklerindeki gümüş halhallar." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Kadınların ayak bileklerine taktıkları bilezik
- HEMHAL
- ...
- HERHAL
- ...
- ÇUHALI
-
-
[sıfat]
Çuhası olan
- "Gözümün önünde loş türbelerin dinginliğine, gönül rahatlığına sinmiş yeşil çuhalı sandukalar duruyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çuhası olan
- TURHAL
- ...
- HALİTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alaşım
-
Birden çok ögeden oluşmuş karmaşık bir bütün
- "Dede tecrübe neticesiyle her insanın zıt şeylerden yoğrulmuş bir halita olduğunu biliyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Alaşım