İçinde ha olan 9 harfli 315 kelime var. İçerisinde HA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ha olan kelimeler listesine ya da Sonu ha ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AH, HA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HARFENDAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Onur kırıcı söz söyleyen
-
[sıfat]
Onur kırıcı söz söyleyen
- VAHAMETLİ
-
-
[sıfat]
Vahim
-
[sıfat]
Vahim
- KABAHATLİ
-
-
[sıfat]
Kabahati olan, kusurlu, suçlu, töhmetli
- "Biz o zaman bu sözleri en kötü bir biçimde manalandırarak hanımı kabahatli bulmuştuk." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Kabahati olan, kusurlu, suçlu, töhmetli
- MÜSTEHASE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Fosil
- "Hayalsiz adam bir müstehase bile sayılmaz, o kadar hiçtir." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
Fosil
- TALİMHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uygulamalı olarak subay adayı yetiştirilen kuruluş
-
[isim]
Uygulamalı olarak subay adayı yetiştirilen kuruluş
- HACAMATÇI
-
-
[isim]
Hacamat yapan kimse
-
[isim]
Hacamat yapan kimse
- HAŞLATMAK
-
-
[-i]
Haşlama işini yaptırmak
-
[-i]
Haşlama işini yaptırmak
- HARDALİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İçine hardal katılarak yapılan üzüm şırası
- "Edirne'nin hardaliyesi."
-
[isim]
İçine hardal katılarak yapılan üzüm şırası
- HAPSOLMAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-e]
Bulunduğu yerden dışarı çıkamamak
-
[-e]
Bulunduğu yerden dışarı çıkamamak
- PAHALILIK
-
-
[isim]
Bir şeyin fiyatının yüksek olması durumu veya pahalı olma durumu
-
Fiyatların genel olarak yükselmesi, fiyat artışı
- "Bu pahalılıkta hâlimiz ne olacak?"
-
[isim]
Bir şeyin fiyatının yüksek olması durumu veya pahalı olma durumu
- DİVANHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geniş sofa
- "Pencereleri denize bakan şahane bir divanhane!" (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Geniş sofa
- İLTİHAPLI
-
-
[sıfat]
İltihabı olan, yangılı
-
[sıfat]
İltihabı olan, yangılı
- HARMANİYE
- ...
- BASMAHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Basma yapılan iş yeri
-
[isim]
Basma yapılan iş yeri
- MEVLİTHAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mevlit okuyan kimse
-
[isim]
Mevlit okuyan kimse
- FEHAMETLİ
-
-
[sıfat]
Büyüklük, ululuk gösteren (kimse)
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu zamanında sadrazamlara, Mısır hıdivi ve yabancı prenslere, eyalet beylerine verilen unvan
-
[sıfat]
Büyüklük, ululuk gösteren (kimse)
- MAHALLELİ
-
-
[sıfat]
Aynı mahalleden olan
-
[isim]
Aynı mahallede oturan kimselerin bütünü
-
[sıfat]
Aynı mahalleden olan
- DEFİHACET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Küçük veya büyük abdest bozma
-
[isim]
Küçük veya büyük abdest bozma
- HARDALSIZ
-
-
[sıfat]
Hardalı olmayan
-
[sıfat]
Hardalı olmayan
- NASİHATÇİ
-
-
[isim]
Öğüt veren kimse, öğütçü
- "Birinci ciltte garip, kaçık, bön, saf gördüğümüz Don Kişot, ikinci ciltte nasihatçi, oldukça muvazeneli bir adam oluyor." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Öğüt veren kimse, öğütçü