Başında hab olan 30 kelime var. Hab ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde hab olan kelimeler listesine ya da sonu hab ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında hab bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
HABERLEŞEBİLMEK
HABERLEŞEBİLME, HABERLEŞTİRMEK
HABERLEŞİLMEK, HABERLEŞTİRME
HABERLEŞİLME
HABERDARLIK, HABERLEŞMEK, HABERSİZLİK
HABERCİLİK, HABERLEŞME, HABERLİLİK, HABERSİZCE
HABANERA, HABERDAR, HABERLİK, HABERSİZ, HABİSLİK
HABASET, HABERCİ, HABERLİ, HABİTAT, HABİTUS
HABEŞİ
HABBE, HABER, HABEŞ, HABİP, HABİS
HAB
A B H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
HAB
2 Harfli Kelimeler
AB, AH, HA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HABERLEŞEBİLMEK
- ...
- HABERLEŞTİRMEK
- ...
- HABERLEŞEBİLME
- ...
- HABERLEŞİLMEK
-
-
[-le]
Haberleşme işi yapılmak
-
[-le]
Haberleşme işi yapılmak
- HABERLEŞTİRME
- ...
- HABERLEŞİLME
-
-
[isim]
Haberleşilmek işi
-
[isim]
Haberleşilmek işi
- HABERDARLIK
-
-
[isim]
Haberdar olma durumu
-
[isim]
Haberdar olma durumu
- HABERLEŞMEK
-
-
[nsz]
Karşılıklı olarak haber alıp vermek, iletişmek, muhabere etmek
-
[nsz]
Karşılıklı olarak haber alıp vermek, iletişmek, muhabere etmek
- HABERSİZLİK
-
-
[isim]
Haber alamama durumu
-
[isim]
Haber alamama durumu
- HABERLİLİK
-
-
[isim]
Haberli olma durumu
-
[isim]
Haberli olma durumu
- HABERLEŞME
-
-
[isim]
İletişim
-
Yazışma
-
[isim]
İletişim
- HABERSİZCE
-
-
[zarf]
Haber vermeden, haberi olmadan, habersiz, gizlice
-
[zarf]
Haber vermeden, haberi olmadan, habersiz, gizlice
- HABERCİLİK
-
-
[isim]
Bir haberi usulünce hazırlama ve yayın organlarında yayımlama işi
-
[isim]
Bir haberi usulünce hazırlama ve yayın organlarında yayımlama işi
- HABANERA
-
-
[isim]
Çok kıvrak bir Küba dansı
-
Bu dansın müziği
-
[isim]
Çok kıvrak bir Küba dansı
- HABERLİK
-
-
[sıfat]
Haber durumunda olan
-
[sıfat]
Haber durumunda olan
- HABERDAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Haberli, bilgili
- "Olup bitenden haberdardır."
- "Kararımızdan Nedret'in arkadaşlarını da haberdar etmeliyiz." (Mahmut Yesari)
- "İbrahim Hocamın da işten haberdar olduğunu iddia edenler oldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Haberli, bilgili
- HABERSİZ
-
-
[sıfat]
Haberi olmayan, haber almamış, hiçbir bilgisi olmayan
- "Yolcular, içimdeki mahşerden habersiz, yanımdan geçip gidiyorlardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
Haber vermeden, habersizce
- "Habersiz geliverdiler."
-
[sıfat]
Haberi olmayan, haber almamış, hiçbir bilgisi olmayan
- HABİSLİK
-
-
[isim]
Habis olma durumu
- "Bu evde her türlü habislik Mesut Bey'in namına dönerdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Habis olma durumu
- HABASET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kötülük, alçaklık
- "Senin ne habasetlere kadir olduğunu ben bilirim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kötülük, alçaklık
- HABİTUS
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Bitkinin yerindeki durumu, dallanması, köklerinin toprak içerisindeki dağılmasını belirten morfolojik görünüş
-
[isim]
Bitkinin yerindeki durumu, dallanması, köklerinin toprak içerisindeki dağılmasını belirten morfolojik görünüş