İçinde ha olan 7 harfli 268 kelime var. İçerisinde HA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ha olan kelimeler listesine ya da Sonu ha ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AH, HA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARDAHAN
- ...
- LEVHACI
-
-
[isim]
Levha yapan veya satan kimse
-
[isim]
Levha yapan veya satan kimse
- SAHABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Koruma, kayırma
- "Sen hayırlı bir mal mısın ki Hatice'yi sahabet edeceksin." (Peyami Safa)
-
[isim]
Koruma, kayırma
- İLMİHAL
- ...
- MEYHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İçki satılan ve içilen yer, içki yeri
- "Çiçek Pasajı, sade Beyoğlu'nun değil belki dünyanın da en civcivli meyhanesi idi." (Haldun Taner)
-
Kabare
-
[isim]
İçki satılan ve içilen yer, içki yeri
- MEHABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük ve saygıdeğer kimselere duyulan saygı
-
Büyüklük, ululuk, yücelik
- "Dağlar ufkunda mehabet ova ufkunda huzur." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Büyük ve saygıdeğer kimselere duyulan saygı
- HAVLUCU
-
-
[isim]
Havlu dokuyan veya satan kimse
-
[isim]
Havlu dokuyan veya satan kimse
- HANUMAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ev bark, ocak
- "Bu oğlan hanumanımı yıkar benim, derdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Ev bark, ocak
- EJDERHA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Türlü biçimlerde tasarlanan korkunç bir masal canavarı, ejder, dragon
- "Milyonlarca insanın tek gözleri, tek kollarıyla bir ejderha ile kavga etmek için bekleştiklerini düşünüyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Türlü biçimlerde tasarlanan korkunç bir masal canavarı, ejder, dragon
- HANUTÇU
-
-
[isim]
Hanut karşılığında turistleri belirli dükkânlara götüren kimse
-
[isim]
Hanut karşılığında turistleri belirli dükkânlara götüren kimse
- HAVASIZ
-
-
[sıfat]
Havası olmayan, hava almayan
-
Havası iyi veya yeterli olmayan
-
Göz alıcı, çekici olmayan
-
[sıfat]
Havası olmayan, hava almayan
- KABAHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet
- "Bir kabahat gizlenirse büyür, söylenirse küçülür." (Peyami Safa)
- "O, atı kızdırıyor, çileden çıkarıyor diye, bütün kabahati seyisinde buluyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Bu kabahati işlemiş, bu akşam tütsüyü, şerbeti unutmuştum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Bu işte kabahati sobaya yüklemek lazım geliyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Hafif hapis, para cezası veya meslek ve sanattan alıkonulma ile cezalandırılan suç
-
[isim]
Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet
- HARCAMA
-
-
[isim]
Harcamak işi, parayı elden çıkarma, sarf
-
Bir şey almak için elden çıkarılan para, gider
- "Günlük harcamalar o kadar arttı ki..."
-
[isim]
Harcamak işi, parayı elden çıkarma, sarf
- HAYKIRI
-
-
[isim]
Bağırma
-
[isim]
Bağırma
- NAGEHAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Ansızın
-
[zarf]
Ansızın
- HARAÇÇI
-
-
[isim]
Bir yerden veya kimseden zor kullanarak para sızdıran kimse
-
Haraç toplamakla görevli olan kimse
-
[isim]
Bir yerden veya kimseden zor kullanarak para sızdıran kimse
- HAVADAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Havası bol, temiz olan (yer), yeleken, yeleç
-
[sıfat]
Havası bol, temiz olan (yer), yeleken, yeleç
- FESAHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlatışta düzgünlük ve açıklıkla birlikte amaca uygunluk
- "Edebî lisanı o zamanki fesahatine ve tabiatına göre güzelleştirdiler." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Anlatışta düzgünlük ve açıklıkla birlikte amaca uygunluk
- HAVALIK
- ...
- HAMAYIL
- ...