İçinde ge olan 8 harfli 157 kelime var. İçerisinde GE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ge olan kelimeler listesine ya da Sonu ge ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GENELEME
-
-
[isim]
Bir düşüncenin başka başka sözlerle yeniden anlatılması
- "Ayakla yayan gittim sözünde geneleme vardır."
-
[isim]
Bir düşüncenin başka başka sözlerle yeniden anlatılması
- GELİNCİK
-
-
[isim]
Yazın kırlarda, özellikle ekin tarlalarında yetişen, kırmızı ve otsu bitki, gün gülü (Papaver rhoeas)
-
Sansargillerden, ince uzun yapılı, sivri çeneli, küçük bir hayvan (Mustela nivalis)
-
Mezgitgillerden, yılan balığına benzer, eti sevilen bir balık (Mustela tricirrata)
-
Yılancık, arpacık, çıban vb
-
[isim]
Yazın kırlarda, özellikle ekin tarlalarında yetişen, kırmızı ve otsu bitki, gün gülü (Papaver rhoeas)
- SİMGESEL
-
-
[sıfat]
Sembolik
- "Simgesel formülleri ile matematik, bilimler içinde en kurularından biri olarak biliniyordu." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Sembolik
- GERİNMEK
-
-
[nsz]
Kolları açarak gövdeyi gergin bir duruma sokmak
- "Geç uyanmıştı, geç ve güç. Yatakta uzun uzun gerindi, esnedi." (Atilla İlhan)
-
Rahatlık, mutluluk, övünç duymak
- "Çapkın delikanlının hareketlerini ciddiye alan genç kız tatlı tatlı gerinirken kuru dudaklarından mesut tebessümler uçuşuyordu." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Kolları açarak gövdeyi gergin bir duruma sokmak
- RASTGELE
-
-
[sıfat]
Gelişigüzel
- "Maazallah, birimize, kitaptan rastgele bir şey soracak olsa yandığımız gündü." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Seçmeden, iyisini kötüsünü ayırmadan, gelişigüzel, lalettayin
-
[sıfat]
Gelişigüzel
- GEBERMEK
-
-
[nsz]
Kötü bir biçimde ölmek
- "Kayıkla gelip kurtarmasalardı satlıcandan geberecektim." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Biz geberip gitsek yüz sene sonra evlat ve ahbabımızdan bu parayı tahsil ederler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir kimseye aşırı ilgi, istek ve yakınlık duymak
-
[nsz]
Kötü bir biçimde ölmek
- BELGESEL
-
-
[sıfat]
Belge niteliği taşıyan, dokümanter
- "Televizyon spikeri bu belgesel yayın boyunca hayli vaaz verdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Belge niteliği taşıyan film veya televizyon programı
-
[sıfat]
Belge niteliği taşıyan, dokümanter
- ÇENGELLİ
-
-
[sıfat]
Çengeli olan veya ucu çengel biçiminde olan
- "Odada ne kordon ne çengelli çiviye benzer bir şey ele geçirememiştim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Çengeli olan veya ucu çengel biçiminde olan
- GEÇDOĞAN
- ...
- DİZGESİZ
-
-
[sıfat]
Dizgesi olmayan, dizgeye bağlı olmayan, sistemsiz
-
[sıfat]
Dizgesi olmayan, dizgeye bağlı olmayan, sistemsiz
- GELİBOLU
- ...
- GEÇİNMEK
-
-
[nsz]
Yaşamak için gerekeni sağlamak
- "Muharrem artık yalnız balıkçılıkla geçiniyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Sözün tam anlamıyla bu sayede geçinip gidiyordu." (Murathan Mungan)
-
[-le]
Uzlaşmak, anlaşmak
- "Aman çocuklar, birbirinizle iyi geçinin."
-
Taslamak
- "Şiir güç ya, şair olmak, şair geçinmek o kadar değil." (Nurullah ataç)
-
[-den]
Kendi gereksinimlerini başkalarından sağlamak
- "... sen altmış para verip bir paket tütün almaz, herkesin tabakasından geçinirsin." (Memduh Şevket Esendal)
-
Ölmek
-
[nsz]
Yaşamak için gerekeni sağlamak
- GERİLEME
-
-
[isim]
Gerilemek işi
-
Bir dokunun, bir organın bir evrim geçirmesi veya bir yapının basitleşmesi
-
Sonuçlardan ilkelere, etkilerden sebeplere ve birleşiklerden yalınçlara doğru usa vurma işlemi
-
Kavrama yeteneğinin giderek zayıflaması durumu
-
Geri çekilme, ricat
-
[isim]
Gerilemek işi
- GELİŞMEK
-
-
[nsz]
Büyüyüp boy atmak, yetişmek, neşvünema bulmak
- "Çalı süpürgeleri bir türlü ağaç hâline gelemeden ama ağacı taklit edercesine gelişir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İlerlemek, olgunlaşmak, genişlemek, inkişaf etmek
- "Dünyanın gelişmiş, gelişmemiş ülkelerini tek tek geziyorum." (Haldun Taner)
-
Şişmanlamak
-
[nsz]
Büyüyüp boy atmak, yetişmek, neşvünema bulmak
- GERGEDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gergedangillerden, sıcak ülkelerde yaşayan, burnunun üstünde bir veya iki boynuzu bulunan, kalın derili, saldırgan bir hayvan (Rhinoceros inducus)
-
[isim]
Gergedangillerden, sıcak ülkelerde yaşayan, burnunun üstünde bir veya iki boynuzu bulunan, kalın derili, saldırgan bir hayvan (Rhinoceros inducus)
- GEVŞETME
-
-
[isim]
Gevşetmek işi
-
[isim]
Gevşetmek işi
- GEÇKİNCE
- ...
- GÖNDERGE
-
-
[isim]
Dış dünyada yer alan, bir göstergenin belirttiği nesne veya varlık
-
[isim]
Dış dünyada yer alan, bir göstergenin belirttiği nesne veya varlık
- GEBEŞLİK
-
-
[isim]
Gebeş olma durumu
-
[isim]
Gebeş olma durumu
- GEÇİRTME
-
-
[isim]
Geçirtmek işi
-
[isim]
Geçirtmek işi