İçinde ge olan 8 harfli 157 kelime var. İçerisinde GE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ge olan kelimeler listesine ya da Sonu ge ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DİDİNGEN
-
-
[sıfat]
Çok gayret eden
- "Bu üşenmez, bu didingen, bu uyanık ve çevik adam, mecmuasında yazılmış binlerce imzanın heyecan ve bilgi ağırlığına muadil bir iradeyi tek başına temsil etti." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Çok gayret eden
- GEÇİRMEK
-
-
[-i]
Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak
-
[-e]
Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek
- "Kalanımızı peşine takarak Murat suyunun karşı kıyısına geçirdi." (Kemal Bilbaşar)
-
[-i]
Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek
- "Odanın eşyasını öbür odaya geçirmek."
-
[-i]
Tespit etmek, yazmak, kaydetmek
- "Merkez, kadının dosyasına vefat kaydını geçirdi." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak
- "Yem torbalarını hayvanların boyunlarına geçirdikten sonra arkadaşına sordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-i]
Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek
- "Arkadaşımı geçirmeye gittim."
-
[-i]
Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak
- "Kocan için geceyi evden dışarıda geçirmek fırsatını sen kendin temin et." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[-e]
Giymek, giyinmek
- "Sırtına pembe, kolları tamamen çıplak bir bluz geçirmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-den]
Bir işi birden çok kişi üzerinde uygulamak
- "Kılıçtan geçirmek. Dayaktan geçirmek."
-
[-i]
Herhangi bir durumu yaşamış olmak
- "Ne yapar ne eder, günde iki üç saatini at üstünde geçirirdi." (Necati Cumalı)
-
Etmek, yapmak
-
[-i]
Hastalık bulaştırmak
- "Nezleyi bana geçirdin."
-
[-le]
Zaman harcamak
- "Benim bu işlerle geçirecek vaktim yok."
-
Bir gereksinimi eldeki imkânla karşılamak
-
[-i]
Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak
- GERÇEKTE
-
-
[zarf]
Aslında, tam anlamıyla, hakikatte
- "Kumpanyanın kurulmasında başı çeken gerçekte, ecnebi bir banka." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Aslında, tam anlamıyla, hakikatte
- VARAGELE
-
-
[isim]
Bir şeyi, bir yerden bir yere çekerek götürüp getirmeye yarayan halat
-
Belirsizlik
- "Bir varagele içindeyiz. Mekanizmanın ipi ya şu yana ya bu yana ağdıracak ülkeyi." (Adalet Ağaoğlu)
-
[isim]
Bir şeyi, bir yerden bir yere çekerek götürüp getirmeye yarayan halat
- SÜNGERSİ
-
-
[sıfat]
Sünger gibi gözenekleri olan, süngere benzeyen
-
[sıfat]
Sünger gibi gözenekleri olan, süngere benzeyen
- GERİATRİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yaşlılık bilimi
-
[isim]
Yaşlılık bilimi
- GELİNLİK
-
-
[isim]
Gelin olma durumu
- "Düğünümde bulunmazsan gelinliğim içime sinmeyecek, diyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Gelin giysisi
- "Çalgısı, köçeği, rakısı, yemeği, gelinliği ile otomobil paralarını hep oğlanevi ödeyecekti." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Gelin giysisi yapmaya uygun (kumaş)
-
[sıfat]
Gelin olma çağına gelmiş (kız)
-
[sıfat]
Gelin için hazırlanmış
-
[isim]
Gelin olma durumu
- GÖLGESİZ
-
-
[sıfat]
Gölgesi olmayan
-
[sıfat]
Gölgesi olmayan
- GENELEME
-
-
[isim]
Bir düşüncenin başka başka sözlerle yeniden anlatılması
- "Ayakla yayan gittim sözünde geneleme vardır."
-
[isim]
Bir düşüncenin başka başka sözlerle yeniden anlatılması
- İNDİRGEN
-
-
[sıfat]
Oksit durumundaki cisimlerin oksijenini alma veya daha düşük bir oksitleme derecesine indirme özelliği olan (madde)
-
[sıfat]
Oksit durumundaki cisimlerin oksijenini alma veya daha düşük bir oksitleme derecesine indirme özelliği olan (madde)
- GEREKLİK
-
-
[isim]
Gerek olma durumu, lüzum, icap, iktiza
-
[isim]
Gerek olma durumu, lüzum, icap, iktiza
- GECİKMEK
-
-
[nsz]
Geç kalmak, herhangi bir işi kararlaştırılan zamandan sonra yapmak
-
Bir taşıt zamanında kalkamamak veya zamanında varamamak
-
[nsz]
Geç kalmak, herhangi bir işi kararlaştırılan zamandan sonra yapmak
- GENİZSİL
-
-
[sıfat]
Geniz özelliği taşıyan, nazal
-
[sıfat]
Geniz özelliği taşıyan, nazal
- GEREKMEK
-
-
[nsz]
Bir şeyin yapılabilmesi veya gerçekleşmesi bazı nesne, fiil vb.ne bağlı olmak, gerek olmak, lazım olmak, icap etmek, iktiza etmek
- "Tepeören denilen köye şafak sökmeden varmamız gerekiyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Bir şeyin yapılabilmesi veya gerçekleşmesi bazı nesne, fiil vb.ne bağlı olmak, gerek olmak, lazım olmak, icap etmek, iktiza etmek
- BİLDİRGE
-
-
[isim]
Beyanname
-
[isim]
Beyanname
- GÖLGELİK
-
-
[isim]
Gölge altında bulunan yer
-
Gölgesinde oturulan tente, çardak gibi herhangi bir şey
- "Çocuğa oracıktaki gölgelikte meme emzirmekte olan kadını gösterdi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Gölge altında bulunan yer
- GEMLENME
-
-
[isim]
Gemlenmek işi
-
[isim]
Gemlenmek işi
- DİZGESİZ
-
-
[sıfat]
Dizgesi olmayan, dizgeye bağlı olmayan, sistemsiz
-
[sıfat]
Dizgesi olmayan, dizgeye bağlı olmayan, sistemsiz
- NİŞANGEÇ
-
-
[isim]
Düzeltilmiş bir ağaç parçasının kenarına değişik aralıklarda paralel çizgiler çizmek için marangozlukta kullanılan el aracı
-
[isim]
Düzeltilmiş bir ağaç parçasının kenarına değişik aralıklarda paralel çizgiler çizmek için marangozlukta kullanılan el aracı
- TEENAGER
- ...