İçinde fs olan 8 harfli 18 kelime var. İçerisinde FS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fs olan kelimeler listesine ya da Sonu fs ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SINIFSAL

  1. [sıfat] Sınıfla ilgili

SINIFSIZ

  1. [sıfat] Sınıfı olmayan
  2. Marksçılık akımına göre toplumsal sınıf bilinci olmayan, lümpen
  3. Toplum içinde belli bir sınıfa girmeyen, lümpen

VASIFSIZ

  1. [sıfat] Niteliği olmayan, niteliksiz

İSTİFSAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin açıklanmasını, aydınlığa kavuşmasını isteme, anlamaya çalışma, sorma

EFSANELİ

  1. [sıfat] Efsanesi olan
    • "Tel, insan azmanı bir şeyhe ait iri, siyah, binbir taneli, efsaneli bir tespihe benziyor." (Refik Halit Karay)

MOTİFSİZ

  1. [sıfat] Motifi olmayan

KILIFSIZ

  1. [sıfat] Kılıfı olmayan veya kılıf içinde bulunmayan

EFSUNKAR
...
MAFSALLI
...
TARİFSİZ

  1. [sıfat] Tarifi olmayan
  2. Tarif edilemeyen, tarif edilemez
    • "İstanbul'da Boğaziçi'nde / Bir fakir Orhan Veli'yim / Veli'nin oğluyum / Tarifsiz kederler içinde." (Orhan Veli Kanık)

EFSANEVİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Efsanelerde geçen, kendisi için efsaneler düzülen veya efsaneyi andırır nitelikte olan (kimse, hayvan, yer), menkıbevi
    • "O günün benim için en büyük nimeti o efsanevi başı yakından görmem olmuştur." (Ahmet Haşim)

KEYİFSİZ

  1. [sıfat] Sağlığı pek yerinde olmayan, rahatsız
  2. Neşesiz

TAFSİLAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ayrıntı
    • "Evvelki tafsilat ve odada geçen sözler onlara yaramazdı ki söyleyeyim." (Aka Gündüz)
    • "Size bugün uzun uzadıya tafsilatını verecek değilim." (Refik Halit Karay)
    • "Daha fazla tafsilata girmeyi bugün zararlı gördüğüm için bu konuda susacağım." (Burhan Felek)

İNSAFSIZ

  1. [sıfat] İnsafı olmayan, vicdansız, imansız
    • "Dünyanın en insafsız elleri sanki beni kırbaçlarla, sopalarla dövdüler." (Hüseyin Cahit Yalçın)

VUKUFSUZ

  1. [sıfat] Bilgisiz

HİLAFSIZ

  1. [zarf] İnanılmaz ancak gerçek olarak
    • "Köprünün üstünde hilafsız beş bin kişi vardı." (Memduh Şevket Esendal)

ŞEREFSİZ

  1. [sıfat] Şereften yoksun olan, onursuz

TARAFSIZ

  1. [sıfat] Yansız
    • "Silahsızdık, vasıtasızdık, tarafsızdık fakat sırf ümitli idik." (Ruşen Eşref Ünaydın)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü