İçinde fs olan 8 harfli 18 kelime var. İçerisinde FS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fs olan kelimeler listesine ya da Sonu fs ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SINIFSAL
-
-
[sıfat]
Sınıfla ilgili
-
[sıfat]
Sınıfla ilgili
- SINIFSIZ
-
-
[sıfat]
Sınıfı olmayan
-
Marksçılık akımına göre toplumsal sınıf bilinci olmayan, lümpen
-
Toplum içinde belli bir sınıfa girmeyen, lümpen
-
[sıfat]
Sınıfı olmayan
- VASIFSIZ
-
-
[sıfat]
Niteliği olmayan, niteliksiz
-
[sıfat]
Niteliği olmayan, niteliksiz
- İSTİFSAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin açıklanmasını, aydınlığa kavuşmasını isteme, anlamaya çalışma, sorma
-
[isim]
Bir şeyin açıklanmasını, aydınlığa kavuşmasını isteme, anlamaya çalışma, sorma
- EFSANELİ
-
-
[sıfat]
Efsanesi olan
- "Tel, insan azmanı bir şeyhe ait iri, siyah, binbir taneli, efsaneli bir tespihe benziyor." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Efsanesi olan
- MOTİFSİZ
-
-
[sıfat]
Motifi olmayan
-
[sıfat]
Motifi olmayan
- KILIFSIZ
-
-
[sıfat]
Kılıfı olmayan veya kılıf içinde bulunmayan
-
[sıfat]
Kılıfı olmayan veya kılıf içinde bulunmayan
- EFSUNKAR
- ...
- MAFSALLI
- ...
- TARİFSİZ
-
-
[sıfat]
Tarifi olmayan
-
Tarif edilemeyen, tarif edilemez
- "İstanbul'da Boğaziçi'nde / Bir fakir Orhan Veli'yim / Veli'nin oğluyum / Tarifsiz kederler içinde." (Orhan Veli Kanık)
-
[sıfat]
Tarifi olmayan
- EFSANEVİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Efsanelerde geçen, kendisi için efsaneler düzülen veya efsaneyi andırır nitelikte olan (kimse, hayvan, yer), menkıbevi
- "O günün benim için en büyük nimeti o efsanevi başı yakından görmem olmuştur." (Ahmet Haşim)
-
[sıfat]
Efsanelerde geçen, kendisi için efsaneler düzülen veya efsaneyi andırır nitelikte olan (kimse, hayvan, yer), menkıbevi
- KEYİFSİZ
-
-
[sıfat]
Sağlığı pek yerinde olmayan, rahatsız
-
Neşesiz
-
[sıfat]
Sağlığı pek yerinde olmayan, rahatsız
- TAFSİLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayrıntı
- "Evvelki tafsilat ve odada geçen sözler onlara yaramazdı ki söyleyeyim." (Aka Gündüz)
- "Size bugün uzun uzadıya tafsilatını verecek değilim." (Refik Halit Karay)
- "Daha fazla tafsilata girmeyi bugün zararlı gördüğüm için bu konuda susacağım." (Burhan Felek)
-
[isim]
Ayrıntı
- İNSAFSIZ
-
-
[sıfat]
İnsafı olmayan, vicdansız, imansız
- "Dünyanın en insafsız elleri sanki beni kırbaçlarla, sopalarla dövdüler." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
İnsafı olmayan, vicdansız, imansız
- VUKUFSUZ
-
-
[sıfat]
Bilgisiz
-
[sıfat]
Bilgisiz
- HİLAFSIZ
-
-
[zarf]
İnanılmaz ancak gerçek olarak
- "Köprünün üstünde hilafsız beş bin kişi vardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
İnanılmaz ancak gerçek olarak
- ŞEREFSİZ
-
-
[sıfat]
Şereften yoksun olan, onursuz
-
[sıfat]
Şereften yoksun olan, onursuz
- TARAFSIZ
-
-
[sıfat]
Yansız
- "Silahsızdık, vasıtasızdık, tarafsızdık fakat sırf ümitli idik." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[sıfat]
Yansız