İçinde ev olan 6 harfli 118 kelime var. İçerisinde EV bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ev olan kelimeler listesine ya da Sonu ev ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EV, VE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CEVABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Cevap niteliğinde olan
- "Cevabi nota, cevabi yazı."
-
[sıfat]
Cevap niteliğinde olan
- KIZEVİ
-
-
[isim]
Evlilikte kız tarafı
-
[isim]
Evlilikte kız tarafı
- MEVSİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yılın, güneşten ısı, ışık alma süresi ve dolayısıyla iklim şartları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri, sezon
- "Bütün bir mevsim vur patlasın çal oynasın, eğlenildi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bazı atmosfer olaylarının en çok belirdikleri zaman
- "Yağmur mevsimi. Fırtına mevsimi."
-
Herhangi bir ekimin yapıldığı veya bir ürünün yetiştiği dönem
- "Kütahya'ya bir kiraz ve Bursa'ya bir şeftali mevsiminde gitmiştim." (Aka Gündüz)
-
Herhangi bir şeyin etkinlik dönemi, sezon
- "Tiyatro mevsimi."
-
Yaşam bölümü
- "Yaşamın kış mevsimi yaşlılıktır."
-
[isim]
Yılın, güneşten ısı, ışık alma süresi ve dolayısıyla iklim şartları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri, sezon
- SENEVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yıllık
-
[sıfat]
Yıllık
- KÜREVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Küresel, toparlak
-
[sıfat]
Küresel, toparlak
- SÖYLEV
-
-
[isim]
Bir topluluğa düşünceler, duygular aşılamak amacıyla söylenen, uzunca, coşkulu ve güzel söz, nutuk, hitabe
- "Genel sekreter, heykelin önünde verdiği söylev esnasında, biraz evvel kurdeleyi kestiği makasla oynarken parmağını kanatmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Bir topluluğa düşünceler, duygular aşılamak amacıyla söylenen, uzunca, coşkulu ve güzel söz, nutuk, hitabe
- DEVLET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık
- "Türkiye Devleti."
-
Bu tüzel varlığın yönetim organları
- "Devlet hizmetinde epeyce ileride sayılanlardan olsa gerek." (Memduh Şevket Esendal)
-
Büyüklük, mevki
-
Mutluluk
- "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." (Muhibbî)
-
Talih
-
[isim]
Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık
- SEVMEK
-
-
[-i]
Sevgi ve bağlılık duymak
- "Çok az lakırtı söylediği için sevdiği arkadaşları bile kendisini iyice anlayamamışlardı." (Ömer Seyfettin)
-
Birine sevgiyle bağlanmak, gönül vermek
- "Ne kadınlar sevdim zaten yoktular / Böyle bir sevmek görülmemiştir." (Atilla İlhan)
-
Çok hoşlanmak
- "Bazıları entari üstüne kürk giymeyi daha çok severlerdi." (Refik Halit Karay)
-
Okşamak
-
Yerini, şartlarını uygun bulmak
- "Bu ağaç nemli ortamı sever."
-
[-i]
Sevgi ve bağlılık duymak
- SAZEVİ
-
-
[isim]
Her türlü müzik aleti yapılan ve satılan yer
-
Sazlı sözlü eğlence yeri
-
[isim]
Her türlü müzik aleti yapılan ve satılan yer
- NEVROZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle bunalım ve beden görevleri üzerinde yakınmalarla beliren, kişiliğin ve uyumun bütününü etkilemeyen, ruhsal kaynaklı sinir hastalığı, sinirce
-
[isim]
Genellikle bunalım ve beden görevleri üzerinde yakınmalarla beliren, kişiliğin ve uyumun bütününü etkilemeyen, ruhsal kaynaklı sinir hastalığı, sinirce
- EVVELA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Önce, ilk önce, ilkin
- "Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi." (Peyami Safa)
-
[zarf]
Önce, ilk önce, ilkin
- NEVTON
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Uluslararası birim sisteminde, kütlesi 1 kg olan cisme saniye karede 1 m'lik bir ivme veren güç birimi
-
[isim]
Uluslararası birim sisteminde, kütlesi 1 kg olan cisme saniye karede 1 m'lik bir ivme veren güç birimi
- MİDEVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Mide ile ilgili olan
-
Mideye uygun olan, mideye iyi gelen
-
[sıfat]
Mide ile ilgili olan
- MEVSUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Nitelenmiş, nitelikleriyle belirlenmiş
-
[isim]
Sıfat tamlamasında tamlanan
-
[sıfat]
Nitelenmiş, nitelikleriyle belirlenmiş
- MEVLUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mevlit
-
Yeni doğmuş çocuk
-
[isim]
Mevlit
- ŞEVKLİ
-
-
[sıfat]
Şevki olan
- "Ben onun kadar şevkli oyuncu tanımadım." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Şevki olan
- GÖKEVİ
-
-
[isim]
Gök olaylarını yıldızların, güneş, ay ve gezegenlerin konumlarını, hareketlerini küresel bir kubbenin iç yüzeyinde, çeşitli araçlarla gösteren yapı, yıldızlık, planetaryum
-
[isim]
Gök olaylarını yıldızların, güneş, ay ve gezegenlerin konumlarını, hareketlerini küresel bir kubbenin iç yüzeyinde, çeşitli araçlarla gösteren yapı, yıldızlık, planetaryum
- TEVKİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vekil etme
-
[isim]
Vekil etme
- PEŞREV
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde faslın giriş taksiminden sonra, şarkıdan önce çalınan parça
- "Kahvenin radyosu, tam o sırada sultaniyegâh peşrevine başlamıştı." (Haldun Taner)
-
Güreşe tutuşmadan önce pehlivanların ellerini birbirine ve uyluklarına vurarak ve hafifçe sıçrayarak yaptıkları gösteri
-
Halk hikâyelerinde, türkülerin okunup çalınışı sırasında türkü aralarına katılan mâni türünden küçük türküler
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde faslın giriş taksiminden sonra, şarkıdan önce çalınan parça
- GÖZEVİ
-
-
[isim]
Göz yuvası
- "Şimdi yeşil mavi gözleri daha keskin, gözevleri daha çöküktü." (Selim İleri)
-
[isim]
Göz yuvası