İçinde eri olan 5 harfli 35 kelime var. İçerisinde ERİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eri olan kelimeler listesine ya da Sonu eri ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E R İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ER, RE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

VERİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Toplardamar

HERİK

  1. [isim] Karadeniz'in geçit bölgelerinde yetiştirilen, beyaz renkli, kaba ve karışık yapağılı bir tür koyun

GERİŞ

  1. [isim] Germe işi
  2. Dağların ve tepelerin üst kısmı, sırt

DERİN

  1. [sıfat] Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan
    • "Genç kız onun kırık dişli ağzının içindeki derin karanlığa bakıyor." (Ömer Seyfettin)
  2. Yüzeyden içeri inen
  3. Kendi türünde çok gelişmiş, en ileri durumda olan
    • "Derin bir bilgin."
  4. Yoğun
    • "Bu büyük köşkü derin bir sessizlik kapladı." (Memduh Şevket Esendal)
  5. Uzun süren
    • "Bir iki derin nefesten sonra teneffüsünün ritmi düzeldi." (Peyami Safa)
  6. Ayrıntıya önem verilerek hazırlanan
    • "Üzerindeki tesirleri ölçmek için derin tetkikler yapmak lazımdır." (Falih Rıfkı Atay)
  7. İçten gelen
    • "Derin saygılar. Derin bir sevgi."
  8. Uyanılması güç, ağır (uyku)
  9. [isim] Dip
    • "Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin / Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde." (Yahya Kemal Beyatlı)

ERİKA

  1. [isim] Süpürge otu

VERİM

  1. [isim] Çalıştırılan, işletilen, bakılan bir şeyin verdiği sonuç veya bu sonucun niceliği, mahsul, randıman
    • "İşçilerin verimi. Makinenin verimi. Ağacın verimi."
    • "Siyasi amaçlı ... işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz" (Anayasa)
  2. Ortaya çıkan, istenilen, beklenilen sonuç, semere
    • "Yeni çıkan kitaplar, özellikle yerli yazarların verimleri öne geçiyor hep." (Selim İleri)

İÇERİ

  1. [isim] İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı
    • "İçeriden sesler geliyor."
    • "Bu işte bir milyar lira içeri girdim."
    • "Bundan da başka yarın bunu tutar, içeri tıkabilirdi." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bir taş merdivenden çıkıp yarı açık duran bir tahta kapıdan içeriye dalıyorlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. İç, iç yüzey
    • "Odanın içerisi bu kadar adam almaz."
  3. [sıfat] İç yüzeyde, iç bölümde olan
    • "İçeri odadan sesler geliyor."
  4. [zarf] İç yana, iç yana doğru
    • "İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi." (Peyami Safa)
  5. Gönül, yürek
  6. Hapishane

ERİME

  1. [isim] Erimek işi

ŞERİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kötü, kötülükçü, fesat kimse
    • "Ben de bu şerirleri aynı cezaya çarptıracağım." (Refik Halit Karay)

KERİZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Geriz, çirkef, pislik
  2. Kumar
  3. Kolayca kandırılabilen kimse, aptal
  4. Eğlenti

SERİM

  1. [isim] Serme işi
  2. Oyun, roman, hikâye, masal vb. anlatı türlerinde kişilerin ve çevrenin tanıtıldığı, konunun, olayın anlatılmaya başlandığı bölüm

ÜZERİ

  1. [isim] Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı
    • "Bunların üzerinden ustalıkla atlayarak gemiye doğru yürüdü." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Varlık, kimlik
    • "Bu sözler, Mebrure'nin üzerinde derin ve kuvvetli bir tesir bıraktı." (Peyami Safa)
  3. Bir şeyin görülen yanı, yüzü
  4. Bir şeyin dış yüzü, yüzey
  5. Giysi
  6. Vücut, beden
    • "Gece sıcak olduğu için üzerine yalnız ince bir pike örtü örttük." (Reşat Nuri Güntekin)
  7. Artan, geriye kalan bölüm
    • "Alışverişin üzeri."
  8. Bazı tamlamalarda zaman bildiren bir söz
    • "Sonra yine böyle durgun, yine sıcak, öğle üzerleri vardır, herkesin uykuya vardığı, araba seslerinin kesildiği, sokakların tenhalaştığı bomboş, çıplak öğle üzerleri." (Refik Halit Karay)

GERİZ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Lağım, keriz

SERİK
...
MERİH
...
SERİN

  1. [sıfat] Az soğuk, ılık ile soğuk arası
    • "Dedelerimiz sıcakta serin tutan birtakım kürkler bulunduğunu bilirlerdi." (Refik Halit Karay)
  2. Hoşa giden, hafif bir soğukluk veren
    • "... kuşluk vaktinin sıcağına rağmen bina loş ve serin." (Refik Halit Karay)

KERİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Tiksindirici, iğrenç

FERİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok sevinçli, neşeli

TERİM

  1. [isim] Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah
    • "Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Geleneksel mantıkta özne veya yüklem
  3. Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri
  4. Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri
  5. Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had

GERİM

  1. [isim] Dinlenme durumundaki kasın normal gerginliği

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü