İçinde eml olan 7 harfli 25 kelime var. İçerisinde EML bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eml olan kelimeler listesine ya da Sonu eml ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E L M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EL, EM, LE, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KALEMLİ
- ...
- İSTEMLİ
-
-
[sıfat]
Yapılıp yapılmaması insanın kendi isteğine bağlı olan
-
Bir istek üzerine veya isteyerek yapılan
-
[sıfat]
Yapılıp yapılmaması insanın kendi isteğine bağlı olan
- DİZEMLİ
-
-
[sıfat]
Düzenli aralıklarla tekrarlanan, tartımlı, ritimli, ritmik
-
[sıfat]
Düzenli aralıklarla tekrarlanan, tartımlı, ritimli, ritmik
- KADEMLİ
-
-
[sıfat]
Uğurlu
-
[sıfat]
Uğurlu
- EMLEMEK
-
-
[-i]
İlaç sürmek, ilaç vermek
-
[-i]
İlaç sürmek, ilaç vermek
- SİTEMLİ
-
-
[sıfat]
Sitem taşıyan
- "Ruhsar tatlı ama sitemli bakışıyla susturmasa bacı daha kim bilir ne kadar konuşacak." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Sitem taşıyan
- SÜREMLİ
- ...
- EMLAKÇI
-
-
[isim]
Emlak alıp satma işiyle geçinen kimse
-
Emlak bürosu
-
[isim]
Emlak alıp satma işiyle geçinen kimse
- DEMLEME
-
-
[isim]
Demlemek işi
-
[isim]
Demlemek işi
- EKLEMLİ
-
-
[sıfat]
Eklemi olan
-
[sıfat]
Eklemi olan
- MEMLEHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tuzla
-
[isim]
Tuzla
- MATEMLİ
-
-
[sıfat]
Yaslı
-
[sıfat]
Yaslı
- İSKEMLE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Arkalıksız sandalye
- "İskemlelerin maroken minderlerinden kendime yatak yapıyordum." (Çetin Altan)
-
Üstüne sigara tablası, çiçek vazosu vb. konulan küçük masa
-
Sandalye
- "Verilen iskemleleri, ısmarlanmak istenen kahveleri reddetti." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Arkalıksız sandalye
- DÖŞEMLİ
-
-
[sıfat]
Döşemi olan
-
[sıfat]
Döşemi olan
- VEREMLİ
-
-
[sıfat]
Vereme tutulmuş, müteverrim
- "... bu gıdasızlık sürüp giderse çok veremli göreceğiz." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Vereme tutulmuş, müteverrim
- KEREMLİ
- ...
- KIDEMLİ
-
-
[sıfat]
Bir işte eski ve deneyimi çok olan
-
[isim]
Sınıf temsilcisi, mümessil
-
[sıfat]
Bir işte eski ve deneyimi çok olan
- GİZEMLİ
-
-
[sıfat]
Gizem niteliğinde olan veya içinde gizem bulunan, esrarengiz
- "Düşünüyorum da gizemli bir korkudan başka pek bir şey anımsamıyorum." (Nezihe Meriç)
-
[sıfat]
Gizem niteliğinde olan veya içinde gizem bulunan, esrarengiz
- EYLEMLİ
-
-
[sıfat]
Eylem durumunda olan, amelî, fiilî
-
Kadrolu
- "Eylemli doçent."
-
[sıfat]
Eylem durumunda olan, amelî, fiilî
- YEMLEME
-
-
[isim]
Yemlemek işi
-
Tuzağa veya oltaya takılan yem
-
Bir kimseyi elde edecek, kandıracak biçimde davranma
- "Hacı Ömer, beni bir kere de bir söz rüşveti ile yemlemeye çalıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ağızotu
-
[isim]
Yemlemek işi