İçinde eme olan 8 harfli 267 kelime var. İçerisinde EME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eme olan kelimeler listesine ya da Sonu eme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EM, ME

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇİVİLEME

  1. [isim] Çivilemek işi
  2. Topu karşı alana dikine indirmeye yarayan sert vuruş
  3. Dimdik ve ayaküstü bir durumda (denize atlama)

TAZELEME

  1. [isim] Tazelemek işi

İNİLDEME
...
PEPELEME

  1. [isim] Pepelemek işi

TEMERKÜZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yerde toplanma

YEMLEMEK

  1. [-i] Hayvana yem vermek, beslemek
  2. Yem takmak
    • "Paraketalarımızı yemledik, çekidüzen verdik..." (Halikarnas Balıkçısı)
  3. Bir kimseyi elde edecek, kandıracak biçimde davranmak
    • "Harcadığım zamana ve çabaya karşılık elime tek kuruş geçmediği gibi Kâmil Bey'i yemleyebilmek için bir yığın da masrafa girmiştim." (Sulhi Dölek)
  4. Toplara ağızotu koymak

TERSLEME

  1. [isim] Terslemek işi

ÜTÜLEMEK

  1. [-i] Ütü ile buruşukluklarını gidermek
    • "Bir erkek, hizmetçisini sevse ondan daha iyi kimsenin çamaşır ütüleyemeyeceğine inanır." (Refik Halit Karay)
  2. Alevde tüylerini veya kabuğunu yakıp gidermek
    • "Çakmak kıvılcım çıkardı, çıkarmasıyla pof diye gaz parladı ve zaten seyrek olan kirpiklerimi ütüledi." (Burhan Felek)

YEMEKSİZ

  1. [sıfat] Yemek verilmeyen
    • "Yemeksiz pansiyon."
  2. Yemeği olmayan

ÇİMLEMEK

  1. [-i] Çim ekmek
    • "O koca alanı biz kendi elimizle temizledik, düzelttik, çimledik, suladık." (Memduh Şevket Esendal)

GÖMÜLEME

  1. [isim] Gömülemek işi

KEKELEME

  1. [isim] Kekelemek işi

İMGELEME

  1. [isim] İmgelemek işi, tahayyül

EFİLEMEK

  1. [nsz] Efil efil esmek

BENZEMEZ

  1. [isim] İskambil, okey oyunlarında farklı kâğıtların veya taşların bir araya gelmesi

EDEMEMEK

  1. yapamamak, yapmadan duramamak
    • "Şemsi, sıra düştükçe emlak komisyonculuğu ediyordu." (Haldun Taner)
    • "O zamanlar denize girmeden edemediği için bu nezleyi bir türlü geçiremediğini anlattı." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Etme eyleme ağabey, ben ne yaptım?" (Sait Faik Abasıyanık)
  2. yeterli olmamak
    • "İyi ettiniz de geldiniz."

DİNLEMEK

  1. [-i] İşitmek için kulak vermek
    • "Konağın hesabını sen söylersin, ben de dinlerim." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Birinin sözünü, öğüdünü kabul edip gereğince davranmak
    • "Beni dinlersen bu işten vazgeç."
  3. Kulakla veya dinleme aletiyle hastayı muayene etmek
    • "Doktor kalkar. Kulağını bu gösterilen yere dayar. Dinler." (Ömer Seyfettin)
  4. Uymak, baş eğmek, itaat etmek

PÖRTLEME

  1. [isim] Pörtlemek işi

YEMENİCİ

  1. [isim] Yemeni yapan veya satan kimse
    • "Mektepli yemeniciye davulun üstünden yirmi beş kuruşu göstererek..." (Sait Faik Abasıyanık)

KÜMELEME

  1. [isim] Kümelemek işi
  2. Film yapımını kolaylaştırmak amacıyla aynı dekor içindeki çekimleri bir araya toplama, oyuncuların çalışma durumlarını düzenleme

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü