İçinde eme olan 8 harfli 267 kelime var. İçerisinde EME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eme olan kelimeler listesine ya da Sonu eme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EM, ME

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ETERLEME

  1. [isim] Eterlemek işi

TEMEVVÜÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dalgalanma

GÜMLEMEK

  1. [nsz] "Güm" diye ses çıkarmak
    • "Bütün incelikleri titizlikle gözeten bir kadın olduğu için kırk altı yaşında gümledi gitti annem." (Tomris Uyar)
  2. Sınıfta kalmak

KEÇELEME

  1. [isim] Keçelemek işi

DÜŞLEMEK

  1. [-i] Bir şeyi, bir kimseyi, bir durumu istenilen biçimde tasarlamak, zihinde canlandırmak

FELEMENK
...
PRESLEME

  1. [isim] Presle sıkıştırma
  2. Kumaşları basınç altında tutarak yapılan işlem

DEFLEMEK

  1. [-i] Defetmek

EKLEMELİ

  1. [sıfat] Bitişken

NİCELEME

  1. [isim] Nicelemek işi

TERLEMEK

  1. [nsz] Ter çıkarmak, ter dökmek
  2. İçindeki suyu ter biçiminde sızdırmak
    • "Testi terliyor."
  3. Bir şeyin üzerinde buhar olarak yoğunlaşmak
    • "Camlar terledi."
  4. Bir iş yaparken yorulmak veya o işi çok emek harcayarak güçlükle başarmak
    • "Bir saat yorularak, terleyerek boğuştuktan sonra her şey bitmiş oldu." (Memduh Şevket Esendal)

BALYEMEZ

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Kara ve deniz savaşlarında kullanılan, orta çapta, uzun menzilli, tunçtan top

BEZEMELİ

  1. [sıfat] Süslü, dekoratif

PİSLEMEK

  1. [-i] Büyük veya küçük abdestini etmek, kirletmek
    • "Kedi halıya pislemiş."
  2. Pisletmek

GÖLLEMEK

  1. [-i] Göl durumuna getirmek

İFİLDEME

  1. [isim] İfildemek işi veya durumu

HÜRYEMEZ

  1. [isim] Bir çeşit elma

CEPLEMEK

  1. [-i] Kazanmak, cebine indirmek
    • "Kalkıp cevabını veriyor; bilirse ne âlâ, beş bin kâğıdı cepledi demektir." (Atilla İlhan)

EŞELEMEK

  1. [-i] Toprak, kül gibi toz durumunda bulunan şeyleri hafifçe kazıp karıştırmak
    • "Eşeledik külleri, kıvılcımlar parladı." (Cahit Uçuk)
  2. Dağıtıp karıştırmak
    • "Canan'ın odasında, ayaklarıyla yorganı eşeleyip karyolayı sarsarak hıçkırırken buldu." (Peyami Safa)
  3. Bir işin, sorunun aslını anlamaya çalışmak, kurcalamak
    • "Bunu burada eşeleyip kimseyi üzmek istemeyiz." (Haldun Taner)

TEPELEME

  1. [isim] Tepelemek işi
    • "Ertesi gün öğle vakti, Menderes köprüsündeki köpekleri tepelemeye ant içtik." (Halide Edip Adıvar)
  2. [sıfat] İyice doldurulmuş, taşacak kadar dolu olan
    • "Ortaya konmuş tepeleme dolu sarı mangalın çevresine..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  3. [zarf] Tepe biçimi verecek veya kenarlarından taşacak kadar
    • "İşte Ruhsar! Orada tepeleme yığılmış kitapların yanı başında duruyor." (Atilla İlhan)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü