İçinde eme olan 10 harfli 366 kelime var. İçerisinde EME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eme olan kelimeler listesine ya da Sonu eme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇİRKİNSEME
-
-
[isim]
Çirkinsemek işi
-
[isim]
Çirkinsemek işi
- FİTNELEMEK
-
-
[-i]
Çekiştirmek, yermek, gammazlamak, kovlamak
-
[-i]
Çekiştirmek, yermek, gammazlamak, kovlamak
- DİRGENLEME
-
-
[isim]
Dirgenlemek işi
-
[isim]
Dirgenlemek işi
- DARBELEMEK
-
-
[-i]
Vurmak, çarpmak
-
Yıkıma uğratmak
-
Bir işi engellemek
-
[-i]
Vurmak, çarpmak
- DÜRTELEMEK
-
-
[-i]
Dürter gibi yapmak, hafifçe dürtmek
-
[-i]
Dürter gibi yapmak, hafifçe dürtmek
- EĞRETİLEME
-
-
[isim]
Eğretilemek işi
- "Kendi sarsak ahlak değerlerine bağlı yaşamaktadır. Bu da ilginç bir eğretilemeyle romana yedirilir." (Selim İleri)
-
İstiare
-
[isim]
Eğretilemek işi
- GÖLGELEMEK
-
-
[-i]
Gölgeli duruma getirmek
-
Resimde gölge oluşturmak
-
Bir kimsenin veya bir şeyin değerini azaltmak, sönüklük getirmek
-
takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izlemek, markaja almak
-
[-i]
Gölgeli duruma getirmek
- KÖTÜMSEMEK
-
-
[-i]
Bir olay, bir konu vb.ni yalnız olumsuz yönleriyle düşünmek veya ele almak
-
[-i]
Bir olay, bir konu vb.ni yalnız olumsuz yönleriyle düşünmek veya ele almak
- TETİKLEMEK
-
-
[-i]
Harekete geçirmek
- "Hastalanmaya müsait bir bünyeyi çeşitli etkenler tetikleyebilir."
- "Uyguladıkları yeni kampanya ile fındıktan sonra yumurta tüketimini de tetiklediler."
-
[-i]
Harekete geçirmek
- ÇEYREKLEME
-
-
[isim]
Çeyreklemek işi
-
[isim]
Çeyreklemek işi
- GÜCÜMSEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyin yapılmasını güç görmek, bir işi isteksiz yapmak
-
[-i]
Bir şeyin yapılmasını güç görmek, bir işi isteksiz yapmak
- KİLİTLEMEK
-
-
[-i]
Anahtarla kilidi kapamak
- "Annesi bu olaydan sonra iki gün kapıyı kilitlemiş, korku içinde yaşamıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir nesne veya bir kimseyi kilitli bir yere kapamak
- "Bütün giyeceklerini dolaba kilitlemişler. Çocuğu bodruma kilitlemiş."
-
Karşılıklı çıkıntı ve girintileri olan şeyleri birbirine geçirmek, kenetlemek
- "Sırtüstü kerevete uzanarak iki elimin parmaklarını ensemde kilitledim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Sıkıca tutmak
- "Zehra parmaklarıyla kadehini kilitledi." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Anahtarla kilidi kapamak
- ÜSTÜNSEMEK
-
-
[-i]
Üstün, iyi, yeğlenir olduğuna inanmak
- "Belki de loşluğu üstünseyen Zeyno, mumu yakmış, yorganın üstünde hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
[-i]
Üstün, iyi, yeğlenir olduğuna inanmak
- BÜTÇELEMEK
-
-
[-i]
Bütçe yapmak veya hazırlamak
-
[-i]
Bütçe yapmak veya hazırlamak
- GERÇEKLEME
-
-
[isim]
Gerçeklemek işi, teyit
-
[isim]
Gerçeklemek işi, teyit
- TÖKEZLEMEK
-
-
[nsz]
Yürürken ayağı bir yere çarpıp sendelemek
-
Güçlük ve engellerle karşılaşmak
-
[nsz]
Yürürken ayağı bir yere çarpıp sendelemek
- KÖSTEKLEME
-
-
[isim]
Kösteklemek işi
-
[isim]
Kösteklemek işi
- PAKETLEMEK
-
-
[-i]
Bir veya birkaç şeyi kâğıda sararak, kutuya koyarak bağlamak
- "Öteberi paketlemiştim, annem paketime şüpheyle baktı." (Orhan Kemal)
-
Yakalamak, ele geçirmek, derdest etmek
-
Birini baştan savmak, atlatmak
-
[-i]
Bir veya birkaç şeyi kâğıda sararak, kutuya koyarak bağlamak
- BİTÜMLEMEK
-
-
[-i]
Belirli bir kalınlıkta bitüm ile örtmek
-
[-i]
Belirli bir kalınlıkta bitüm ile örtmek
- ŞEDDELEMEK
- ...