İçinde ebe olan 8 harfli 36 kelime var. İçerisinde EBE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ebe olan kelimeler listesine ya da Sonu ebe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

B E E Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

EBE

2 Harfli Kelimeler

BE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BEBERUHİ

  1. [isim] Sevimsiz, budala, bücür erkek

ŞEBEKLİK

  1. [isim] Şebek olma durumu

MUKTEBES

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yararlanmak için alınmış, aktarılmış

PORTBEBE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bebekleri kucakta, elde ve sırtta taşımak için kullanılan çanta

EBEDİYEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Sonsuz olarak, sonsuzluğa kadar
    • "Ebediyen sustuğuna ihtimal veremedim." (Peyami Safa)
  2. Hiçbir zaman
    • "Ebediyen gelmeyecek birisi, değil mi?" (Kemal Tahir)

DEREBEYİ

  1. [isim] Topraklarını derebeylik düzenine göre yöneten kimse, kont
  2. Zorba
    • "Sende bir şarklı derebeyi ruhunun saklı olmasından korkar." (Peyami Safa)

MÜNAVEBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Nöbetleşme, keşikleme

GEBERMEK

  1. [nsz] Kötü bir biçimde ölmek
    • "Kayıkla gelip kurtarmasalardı satlıcandan geberecektim." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Biz geberip gitsek yüz sene sonra evlat ve ahbabımızdan bu parayı tahsil ederler." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir kimseye aşırı ilgi, istek ve yakınlık duymak

MUHAREBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Savaşın bölümlerinden biri
    • "Muharebe zamanında ailemiz büyük felaketler geçirdi." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Güçlü tartışma

EBELEYİŞ

  1. [isim] Ebeleme işi veya biçimi

GÖKÇEBEY
...
ENGEBELİ

  1. [sıfat] Engebesi olan, engebesi çok olan, arızalı
    • "Engebeli arazi."

KÖŞEBENT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir yere fotoğraf yapıştırmaya yarayan, üçgen biçiminde arkası zamklı küçük kâğıt
  2. Birleşen iki kereste vb.ni tutturmaya yarayan, dik açı biçiminde bükülmüş demir, L demiri

TEBEDDÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir durumdan başka bir duruma geçme, değişme
    • "Onu deli ve meraklı bilen komşular, bu tebeddüle şaşıyorlardı." (Ömer Seyfettin)

GEBEŞLİK

  1. [isim] Gebeş olma durumu

TEBELLÜĞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bildirimi alma

EBEDİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sonsuzluk
    • "Bu iyiliğini ebediyete kadar unutmayacaktı." (Cahit Uçuk)

SEBEPSİZ

  1. [sıfat] Sebebi olmayan, nedensiz
    • "Sebepsiz bir öfke."
  2. [zarf] Bir sebebi olmadan
    • "Bazen gece yarıları uyuyamıyorum ve sebepsiz korkuyorum." (Peyami Safa)

TEBERRÜZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Meydana çıkma, görünme

TEBESSÜM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gülümseme
    • "O şimdilik dudağında acı bir tebessümle yalnız bana bakıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü