İçinde DEH geçen kelimeler

İçinde deh olan 26 kelime var. İçerisinde DEH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında deh olan kelimeler listesine ya da Sonu deh ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

12 Harfli Kelimeler

DEHŞETLENMEK

11 Harfli Kelimeler

DEHŞETLENME, FORMALDEHİT, KADEHDAŞLIK

9 Harfli Kelimeler

BENDEHANE, DEHLENMEK, DEHLETMEK, HADDEHANE, KASİDEHAN

8 Harfli Kelimeler

DEHLEMEK, DEHLENME, DEHLETME, DEHŞETLİ, KADEHÇİK, KADEHDAŞ

7 Harfli Kelimeler

ALDEHİT, DEHALET, DEHLEME

6 Harfli Kelimeler

BADEHU, DEHDEH, DEHHAŞ, DEHLİZ, DEHŞET

5 Harfli Kelimeler

KADEH

4 Harfli Kelimeler

DEHA

3 Harfli Kelimeler

DEH

D E H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

DEH

2 Harfli Kelimeler

DE, EH, HE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DEHŞETLENMEK

1. [nsz] Dehşete kapılmak

DEHŞETLENME

1. [isim] Dehşetlenmek işi

KADEHDAŞLIK

1. [isim] Kadehdaş olma durumu

FORMALDEHİT

Kelime Kökeni : Fransızca

1. [isim] Doymuş aldehitlerin ilk üyesi olan H-CHO formülündeki aldehit

HADDEHANE

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Slapların eritildiği, merdanelerden geçirildiği yer

BENDEHANE

Kelime Kökeni : Farsça

1. [isim] Bendenin, kölenin evi
   • "Dün, bendehanede bulunan talaşlar tutuşuverdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

KASİDEHAN

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Kaside okumayı meslek edinmiş kimse

DEHLENMEK

1. [nsz] Dehleme işi yapılmak

DEHLETMEK

1. [-i] Aşağılamak, hor görmek

KADEHDAŞ

1. [isim] Birlikte içki içmeyi seven kadeh arkadaşı
   • "Hele içerken, insan mutlaka bir kadehdaş istiyor." (Ercüment Ekrem Talu)

DEHLETME

1. [isim] Dehletmek işi

DEHŞETLİ

1. [sıfat] Korku veya ürküntü veren
   • "Dehşetli bir kâbusa tutulmuşların kıvrandıran ıstırabını duyuyorum." (Aka Gündüz)
2. [zarf] Çok fazla, son derece
   • "Altımdaki beygir, efendisinin bu savaşına karşı dehşetli huysuzlanıyor." (Osman Cemal Kaygılı)

DEHLEMEK

1. [-i] Hayvanı "deh" diyerek yürütmek
   • "Hayvanı gayet ustaca dehleyerek beni Çingene çadırlarına getirdi." (Osman Cemal Kaygılı)
2. Kovmak
   • "Bu işi sen yapacaksın. Yapamazsan ben seni dehlerim." (Sait Faik Abasıyanık)

KADEHÇİK

1. [isim] Meşe, fındık, gürgen vb. ağaçlarda, meyve sapının genişlemesiyle oluşan ve meyveyi ortasına kadar içine alan küçük kadeh biçimindeki oluşum
   • "Palamut meşesinin kadehçiklerinde çok miktarda tanen vardır."

DEHLENME

1. [isim] Dehlenmek işi

ALDEHİT

Kelime Kökeni : Fransızca

1. [isim] Alkolleri oksitlendirme veya asitleri indirgeme yolu ile elde edilen uçucu bir sıvı

DEHALET

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Sığınma, korunma

DEHLEME

1. [isim] Dehlemek işi

DEHŞET

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Bir tehlike veya korkunç bir şey karşısında duyulan ürküntü, yılgı
   • "Olduğum yerde korkudan ve dehşetten donmuştum." (Sait Faik Abasıyanık)
   • "Oyun, okuyanı hiçbir tarih kitabının etkilemeyeceği kadar kuvvetle Fransız İhtilali'nin amansız, dehşet saçan günleriyle karşı karşıya bırakır." (Necati Cumalı)
   • "Korkunç jestlerle yaptığı kara bulut tasvirleri bizi yeniden dehşete düşürdü." (Reşat Nuri Güntekin)
   • "Ev sahibi dehşete kapılmış gibiydi." (Tarık Buğra)
2. [sıfat] Olağanüstü
   • "Sen büyüdükçe dehşet bir şey oluyorsun." (Reşat Nuri Güntekin)
3. [ünlem] Olağanüstü şeyler karşısında şaşma anlatan bir söz
   • "Dehşet, bu ne güzellik!"

BADEHU

Kelime Kökeni : Arapça

1. [zarf] Ondan sonra