Başında deh olan 16 kelime var. Deh ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde deh olan kelimeler listesine ya da sonu deh ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında deh bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DEHŞETLENMEK
DEHŞETLENME
DEHLENMEK, DEHLETMEK
DEHLEMEK, DEHLENME, DEHLETME, DEHŞETLİ
DEHALET, DEHLEME
DEHDEH, DEHHAŞ, DEHLİZ, DEHŞET
DEHA
DEH
D E H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DEH
2 Harfli Kelimeler
DE, EH, HE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DEHŞETLENMEK
-
-
[nsz]
Dehşete kapılmak
-
[nsz]
Dehşete kapılmak
- DEHŞETLENME
-
-
[isim]
Dehşetlenmek işi
-
[isim]
Dehşetlenmek işi
- DEHLENMEK
-
-
[nsz]
Dehleme işi yapılmak
-
[nsz]
Dehleme işi yapılmak
- DEHLETMEK
-
-
[-i]
Aşağılamak, hor görmek
-
[-i]
Aşağılamak, hor görmek
- DEHŞETLİ
-
-
[sıfat]
Korku veya ürküntü veren
- "Dehşetli bir kâbusa tutulmuşların kıvrandıran ıstırabını duyuyorum." (Aka Gündüz)
-
[zarf]
Çok fazla, son derece
- "Altımdaki beygir, efendisinin bu savaşına karşı dehşetli huysuzlanıyor." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Korku veya ürküntü veren
- DEHLENME
-
-
[isim]
Dehlenmek işi
-
[isim]
Dehlenmek işi
- DEHLEMEK
-
-
[-i]
Hayvanı "deh" diyerek yürütmek
- "Hayvanı gayet ustaca dehleyerek beni Çingene çadırlarına getirdi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Kovmak
- "Bu işi sen yapacaksın. Yapamazsan ben seni dehlerim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Hayvanı "deh" diyerek yürütmek
- DEHLETME
-
-
[isim]
Dehletmek işi
-
[isim]
Dehletmek işi
- DEHLEME
-
-
[isim]
Dehlemek işi
-
[isim]
Dehlemek işi
- DEHALET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sığınma, korunma
-
[isim]
Sığınma, korunma
- DEHLİZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üstü kapalı, dar ve uzun geçit, koridor
- "Mihrabın sağ tarafında dehliz gibi kuytu bir köşeye açılan bir kapı vardır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Üstü kapalı, dar ve uzun geçit, koridor
- DEHHAŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Aşırı korku verici, dehşet saçıcı
- "Hücuma uğrayan ihtiyar, odayı sallayan dehhaş bir öfkeyle kızının saçlarını yakaladı ve yere çöktürdü." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Aşırı korku verici, dehşet saçıcı
- DEHŞET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir tehlike veya korkunç bir şey karşısında duyulan ürküntü, yılgı
- "Olduğum yerde korkudan ve dehşetten donmuştum." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Oyun, okuyanı hiçbir tarih kitabının etkilemeyeceği kadar kuvvetle Fransız İhtilali'nin amansız, dehşet saçan günleriyle karşı karşıya bırakır." (Necati Cumalı)
- "Korkunç jestlerle yaptığı kara bulut tasvirleri bizi yeniden dehşete düşürdü." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Ev sahibi dehşete kapılmış gibiydi." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Olağanüstü
- "Sen büyüdükçe dehşet bir şey oluyorsun." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[ünlem]
Olağanüstü şeyler karşısında şaşma anlatan bir söz
- "Dehşet, bu ne güzellik!"
-
[isim]
Bir tehlike veya korkunç bir şey karşısında duyulan ürküntü, yılgı
- DEHDEH
-
-
[isim]
Çocuk dilinde at
-
[isim]
Çocuk dilinde at
- DEHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsan zekâsının, insan kişiliğinin erişebileceği en yüksek düzey, dâhilik
- "Hepimiz Mustafa Kemal'in askerlik dehasına inanırdık." (Falih Rıfkı Atay)
-
Dâhi
- "Dehalar muvaffak olmak için zamanlarını ve şartlarını unutamazlar." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
İnsan zekâsının, insan kişiliğinin erişebileceği en yüksek düzey, dâhilik
- DEH
-
-
[ünlem]
Binek veya koşum hayvanlarını yürütmek için söylenen bir söz, dah
-
[ünlem]
Binek veya koşum hayvanlarını yürütmek için söylenen bir söz, dah