İçinde dal olan 6 harfli 29 kelime var. İçerisinde DAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dal olan kelimeler listesine ya da Sonu dal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A D L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DAL
2 Harfli Kelimeler
AD, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GIDALI
-
-
[sıfat]
Besini olan, besinli
-
[sıfat]
Besini olan, besinli
- VİDALA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çanta ve ayakkabı yapılan tabaklanmış dana derisi
-
[isim]
Çanta ve ayakkabı yapılan tabaklanmış dana derisi
- ADALET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk, türe
- "Devletin temel amaç ve görevleri ... kişinin temel hak ve hürriyetlerini sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya ... çalışmaktır." (Anayasa)
-
Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları
- "Suçlular adaletin pençesinden kurtulamazlar."
-
Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme
- "Germiyan'da Süleyman Şahımız adaletle hüküm sürer." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması
-
[isim]
Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk, türe
- DALYAN
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Deniz, göl ve ırmakların kıyılara yakın yerlerinde ağ ve kazıklarla oluşturulan, büyük balık avlama yeri
- "Gidip de gelmeyen kocaları, yetişmiş dalyan gibi evlatları..." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Deniz, göl ve ırmakların kıyılara yakın yerlerinde ağ ve kazıklarla oluşturulan, büyük balık avlama yeri
- FEODAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Derebeylikle ilgili
- "Bütün istedikleri, amaçladıkları toplumun yarı feodal düzenini sürdürmekti." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Derebeylikle ilgili
- SANDAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sandalgillerden, kerestesi sert ve kokulu bir ağaç (Santalum album)
-
[isim]
Sandalgillerden, kerestesi sert ve kokulu bir ağaç (Santalum album)
- HARDAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Turpgillerden, 100-150 cm yükseklikte, sarı çiçekli, deriyi yakıcı nitelikte olan ve tohumu hekimlikte kullanılan, tadı acı ve bir yıllık bir bitki (Brassica nigra)
-
Bu tohumun toz durumuna getirilmiş veya sirke ile karıştırılarak yapılmış macunu
- "Sofra hardalı."
-
[isim]
Turpgillerden, 100-150 cm yükseklikte, sarı çiçekli, deriyi yakıcı nitelikte olan ve tohumu hekimlikte kullanılan, tadı acı ve bir yıllık bir bitki (Brassica nigra)
- DALSIZ
-
-
[sıfat]
Dalı olmayan
-
[sıfat]
Dalı olmayan
- ADALAR
- ...
- VANDAL
- ...
- DALDIZ
-
-
[isim]
Marangozların kullandığı ağaç oymaya yarayan oluklu demir alet
-
Ağaçtan oyulmuş arı kovanı
-
Ağaçtan oyulmuş yayık
-
Petekten bal almak için kullanılan demir kepçe, demir bıçak
-
[isim]
Marangozların kullandığı ağaç oymaya yarayan oluklu demir alet
- SODALI
- ...
- DALGIÇ
-
-
[isim]
Deniz dibine inilebilecek özel donanımla su altında çalışmayı meslek edinen kimse, balık adam, kurbağa adam
-
Başkasına ait olan bir şeyi habersiz alma huyunda olan kimse
-
[isim]
Deniz dibine inilebilecek özel donanımla su altında çalışmayı meslek edinen kimse, balık adam, kurbağa adam
- AĞDALI
-
-
[sıfat]
Ağdalanmış
-
Bilinmeyen kelimelerden, anlaşılması güç sözlerden oluşan (deyiş)
-
Karmaşık
- "Tam bir düşünce denemezdi buna. Sakız gibi uzayan, ağdalı bir düş gibiydi bunlar." (Oktay Rifat)
-
[sıfat]
Ağdalanmış
- DALINÇ
-
-
[isim]
Kendinden geçercesine sessiz bir coşkuya dalma, istiğrak, meditasyon
-
Günlük hayatın sıkıntılarından sıyrılmak amacıyla bağdaş kurarak sessiz ve hareketsiz bir biçimde düşüncelerden uzaklaşma, kendini dinleme, istiğrak, meditasyon
-
[isim]
Kendinden geçercesine sessiz bir coşkuya dalma, istiğrak, meditasyon
- ODALIK
-
-
[isim]
Bir erkeğin nikâhsız olarak aldığı kadın
- "Eskiden bu senin dediklerini yapanlara odalık denirdi." (Burhan Felek)
-
Padişah, şehzade ve paşaların saraya alınan karavaşlar arasından seçtikleri kadın, ikbal
- "Rahmetli bilmem ne paşanın odalığı imiş." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Bir erkeğin nikâhsız olarak aldığı kadın
- VİDALI
-
-
[sıfat]
Vidası olan
-
Vida ile tutturulmuş
-
[sıfat]
Vidası olan
- MANDAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kapı vb. şeyleri kapalı tutmaya yarayan, döner tahta veya metal parça
-
İpe serilen çamaşırı tutturmak için kullanılan yaylı kıskaç
-
Ut, kanun, keman vb. çalgıların tellerini geren düğme
-
[isim]
Kapı vb. şeyleri kapalı tutmaya yarayan, döner tahta veya metal parça
- DALAMA
-
-
[isim]
Dalamak işi
-
[isim]
Dalamak işi
- BUDALA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zekâca geri olan (kimse), alık
- "Biz ondan yaşlı üç akıllı bu budalaya inandık." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Ahmak, bön
- "Kendisi için bu budalaların arasında bir dakika geçirmek artık bir asır kaybetmeye müsaviydi." (Ömer Seyfettin)
-
Bir şeye aşırı düşkün
- "Kibarlık budalası."
-
[sıfat]
Zekâca geri olan (kimse), alık