Sonunda dal olan 19 kelime var. DAL ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde dal olan kelimeler listesine ya da başında dal olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
HİPERBOLOİDAL
ELİPSOİDAL, SİNÜZOİDAL
PİRAMİDAL
AKHARDAL, KOLOİDAL
SKANDAL
FEODAL, HARDAL, İTİDAL, MANDAL, SANDAL, VANDAL
ABDAL, BADAL, CİDAL, EFDAL, PEDAL
DAL
A D L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DAL
2 Harfli Kelimeler
AD, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HİPERBOLOİDAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Hiperboloit biçiminde olan
-
[sıfat]
Hiperboloit biçiminde olan
- ELİPSOİDAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Elipsoitle ilgili, elipsoit biçiminde olan
-
[sıfat]
Elipsoitle ilgili, elipsoit biçiminde olan
- SİNÜZOİDAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Sinüzoit ile ilgili olan
-
[sıfat]
Sinüzoit ile ilgili olan
- PİRAMİDAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Piramit biçiminde olan
-
Piramitle ilgili
-
[sıfat]
Piramit biçiminde olan
- KOLOİDAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Zamk, jelatin yapısında olan, koloit nitelikleri taşıyan
-
[sıfat]
Zamk, jelatin yapısında olan, koloit nitelikleri taşıyan
- AKHARDAL
-
-
[isim]
Hekimlikte iç sürdürücü olarak kullanılan hardal türlerinden biri (Sinapis alba)
-
[isim]
Hekimlikte iç sürdürücü olarak kullanılan hardal türlerinden biri (Sinapis alba)
- SKANDAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Büyük yankı uyandıran, utanç verici veya küçük düşürücü olay
- "Ben evimde skandal istemem demedim mi?" (Peyami Safa)
-
[isim]
Büyük yankı uyandıran, utanç verici veya küçük düşürücü olay
- VANDAL
- ...
- SANDAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sandalgillerden, kerestesi sert ve kokulu bir ağaç (Santalum album)
-
[isim]
Sandalgillerden, kerestesi sert ve kokulu bir ağaç (Santalum album)
- HARDAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Turpgillerden, 100-150 cm yükseklikte, sarı çiçekli, deriyi yakıcı nitelikte olan ve tohumu hekimlikte kullanılan, tadı acı ve bir yıllık bir bitki (Brassica nigra)
-
Bu tohumun toz durumuna getirilmiş veya sirke ile karıştırılarak yapılmış macunu
- "Sofra hardalı."
-
[isim]
Turpgillerden, 100-150 cm yükseklikte, sarı çiçekli, deriyi yakıcı nitelikte olan ve tohumu hekimlikte kullanılan, tadı acı ve bir yıllık bir bitki (Brassica nigra)
- MANDAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kapı vb. şeyleri kapalı tutmaya yarayan, döner tahta veya metal parça
-
İpe serilen çamaşırı tutturmak için kullanılan yaylı kıskaç
-
Ut, kanun, keman vb. çalgıların tellerini geren düğme
-
[isim]
Kapı vb. şeyleri kapalı tutmaya yarayan, döner tahta veya metal parça
- FEODAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Derebeylikle ilgili
- "Bütün istedikleri, amaçladıkları toplumun yarı feodal düzenini sürdürmekti." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Derebeylikle ilgili
- İTİDAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşırı olmama durumu, ılımlılık, ölçülülük
- "Onun her hissinde itidal vardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Fakat itidalinizi muhafaza etmek şartıyla haber verebilirim." (Aka Gündüz)
-
Soğukkanlılık
-
[isim]
Aşırı olmama durumu, ılımlılık, ölçülülük
- BADAL
- ...
- ABDAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gezgin derviş
- "Varıp yaslanayım Hacı Bektaş'a / Abdalın olayım çullar içinde." (Gevheri)
-
Dilenci kılıklı, üstü başı perişan kimse
-
[isim]
Gezgin derviş
- EFDAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Erdemli
-
Yeğ tutulan, tercih edilen
-
[sıfat]
Erdemli
- PEDAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir makinede, bir araçta ayak yardımıyla dönmeyi veya hareketi sağlayan düzen, ayaklık
-
[isim]
Bir makinede, bir araçta ayak yardımıyla dönmeyi veya hareketi sağlayan düzen, ayaklık
- CİDAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savaşma, cenk
-
Ağız kavgası, çekişme
-
[isim]
Savaşma, cenk
- DAL
-
-
[isim]
Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri
- "Cılız dallar, yeşili fersiz, tırnak kadar yapraklar!" (Tarık Buğra)
- "Samimiyetimizin her köşesinde heybetli çınarlar gibi dal budak salmıştı." (Orhan Seyfi Orhon)
- "Dal gibi bir vücut üzerinde dev gibi bir baş!" (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Yüreğinde onmaz bir karıncalanma vardı; onmaz bir kıpırtı dal sürüyordu, durmadan filizleniyordu." (Burhan Günel)
-
Branş
-
Bir bilim alanının içinde yer alan ana bilim dalında alt alanı
-
Canlıların bölümlenmesinde, sınıfların bir araya gelmesiyle oluşan birlik, şube
-
[isim]
Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri