İçinde dak olan 8 harfli 47 kelime var. İçerisinde DAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dak olan kelimeler listesine ya da Sonu dak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A D K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AD, AK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ZIPPADAK

  1. [zarf] Beklenilmeyen, uygun olmayan bir sırada
    • "Zıppadak içeri giriverdi."

FIRILDAK

  1. [isim] Rüzgârla dönen, çember biçiminde çocuk oyuncağı
    • "Anasının gözü kardeşi, işi gücü fırıldak çevirmek." (Atilla İlhan)
  2. Havalandırmak amacıyla oda veya mutfak pencerelerine takılan kanatlı araç
  3. Ocak veya soba borusunun iyi çekmesini sağlamak için tepesine takılan ve rüzgârın gittiği yöne dönebilecek biçimde yapılan şapka
  4. Dolap, düzen, hile

DİŞBUDAK

  1. [isim] Zeytingillerden, kerestesi sert ve değerli bir ağaç, demircik (Fraxinus excelsior)
  2. [sıfat] Bu ağaçtan yapılmış
    • "Radyo, dişbudak etajer, kırk beş milimetre plak pikabı bile alamam." (Haldun Taner)

KIKIRDAK

  1. [isim] Kemik kadar sert olmayan, dayanıklı, esnek, bükülgen, damarsız bağ dokusu
    • "Kulak kıkırdağı."
  2. Sığır ve danada, hayvanın göğüs boşluğunun arka tarafının alt bölümünde bulunan parça

ODAKLAMA

  1. [isim] Odaklamak işi

ŞAKKADAK

  1. [zarf] Ansızın
    • "İşte böyle bir gün adamın hatasını şakkadak suratına vururlardı." (Ömer Seyfettin)

TINGADAK

  1. [zarf] Birdenbire, aniden ses çıkararak
    • "Sahan tıngadak düştü."

PIRILDAK

  1. [isim] Işık açıp kapamak yoluyla işaretler vererek anlaşmayı sağlayan araç

DUDAKSIL

  1. [sıfat] Boğumlanma noktası dudaklarda bulunan (ses)
    • "p dudaksıl sestir."

ŞAKILDAK

  1. [isim] Bir çeşit çocuk oyuncağı

BUDAKSIZ

  1. [sıfat] Budağı bulunmayan (ağaç vb.)

BARDAKÇI

  1. [isim] Bardak, çömlek vb. yapan veya satan kimse

TAKKADAK

  1. [zarf] Birden, anında, hemen

LOPPADAK

  1. [zarf] Lop diye ses çıkararak
    • "Et loppadak yere düştü."
    • "Koca dolmayı loppadak ağzına attı."

KUNDAKÇI

  1. [isim] Yangın çıkarmak için kundak koyan kimse
    • "Fakat ne çare ki Rum kundakçıları tarafından baştan başa yakılıp yıkılmış." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Tüfek kundakları yapan kimse
  3. Ara bozucu

DANGADAK

  1. [zarf] Ansızın
  2. Damdan düşer gibi

ÇAKILDAK

  1. [isim] Bir çarkın yalnız bir yöne doğru işlemesine yol verip tersine dönmesini önleyen veya değirmen, su dolabı vb. makinelerin işleyişini çıkardığı sesle kontrole yarayan parça
  2. Elde çevrildikçe gürültülü ses çıkaran, değirmi biçiminde bir çocuk oyuncağı
  3. Koyunların kuyrukları altındaki kıllara yapışıp kuruyan pislik

DİDAKTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Öğretici
    • "Didaktik bir eser."
  2. [isim] Öğretim yöntemlerini ele alan bilgi, öğretim bilgisi

ŞAPPADAK

  1. [zarf] Ansızın
  2. Ani bir "şapırtı" sesi çıkararak
    • "Sonra şappadak alnımdan öpersin." (Ercüment Ekrem Talu)

REDAKTÖR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yazılmış bir metin üzerinde gereken düzeltmeleri yaparak yazıyı yayıma hazır duruma getiren kimse
  2. Yazı yazan, bir yazıyı kaleme alan kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü