İçinde dak olan 8 harfli 47 kelime var. İçerisinde DAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dak olan kelimeler listesine ya da Sonu dak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A D K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AD, AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FIRILDAK
-
-
[isim]
Rüzgârla dönen, çember biçiminde çocuk oyuncağı
- "Anasının gözü kardeşi, işi gücü fırıldak çevirmek." (Atilla İlhan)
-
Havalandırmak amacıyla oda veya mutfak pencerelerine takılan kanatlı araç
-
Ocak veya soba borusunun iyi çekmesini sağlamak için tepesine takılan ve rüzgârın gittiği yöne dönebilecek biçimde yapılan şapka
-
Dolap, düzen, hile
-
[isim]
Rüzgârla dönen, çember biçiminde çocuk oyuncağı
- BARDAKÇI
-
-
[isim]
Bardak, çömlek vb. yapan veya satan kimse
-
[isim]
Bardak, çömlek vb. yapan veya satan kimse
- YARDAKÇI
-
-
[isim]
Kötü işlerde birine yardım eden kimse
- "Selmin ve yardakçısının planını fitil fitil burunlarından getirebilir." (Peyami Safa)
-
[isim]
Kötü işlerde birine yardım eden kimse
- ZIPPADAK
-
-
[zarf]
Beklenilmeyen, uygun olmayan bir sırada
- "Zıppadak içeri giriverdi."
-
[zarf]
Beklenilmeyen, uygun olmayan bir sırada
- REDAKTÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yazılmış bir metin üzerinde gereken düzeltmeleri yaparak yazıyı yayıma hazır duruma getiren kimse
-
Yazı yazan, bir yazıyı kaleme alan kimse
-
[isim]
Yazılmış bir metin üzerinde gereken düzeltmeleri yaparak yazıyı yayıma hazır duruma getiren kimse
- TINGADAK
-
-
[zarf]
Birdenbire, aniden ses çıkararak
- "Sahan tıngadak düştü."
-
[zarf]
Birdenbire, aniden ses çıkararak
- DİŞBUDAK
-
-
[isim]
Zeytingillerden, kerestesi sert ve değerli bir ağaç, demircik (Fraxinus excelsior)
-
[sıfat]
Bu ağaçtan yapılmış
- "Radyo, dişbudak etajer, kırk beş milimetre plak pikabı bile alamam." (Haldun Taner)
-
[isim]
Zeytingillerden, kerestesi sert ve değerli bir ağaç, demircik (Fraxinus excelsior)
- KUNDAKÇI
-
-
[isim]
Yangın çıkarmak için kundak koyan kimse
- "Fakat ne çare ki Rum kundakçıları tarafından baştan başa yakılıp yıkılmış." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Tüfek kundakları yapan kimse
-
Ara bozucu
-
[isim]
Yangın çıkarmak için kundak koyan kimse
- KIKIRDAK
-
-
[isim]
Kemik kadar sert olmayan, dayanıklı, esnek, bükülgen, damarsız bağ dokusu
- "Kulak kıkırdağı."
-
Sığır ve danada, hayvanın göğüs boşluğunun arka tarafının alt bölümünde bulunan parça
-
[isim]
Kemik kadar sert olmayan, dayanıklı, esnek, bükülgen, damarsız bağ dokusu
- CUMBADAK
-
-
[isim]
Suya düşen bir cismin çıkardığı ses
- "Cumbadak denize düştü."
-
[isim]
Suya düşen bir cismin çıkardığı ses
- ŞIPPADAK
-
-
[zarf]
Birdenbire ve beklenmeyen bir zamanda
- "Şıppadak çıkageldi."
-
[zarf]
Birdenbire ve beklenmeyen bir zamanda
- FOKURDAK
-
-
[sıfat]
Fokurdama özelliği olan
-
[sıfat]
Fokurdama özelliği olan
- ÇARDAKLI
-
-
[sıfat]
Çardağı olan
- "Evlerinin önünde bir erik ağacı, çardaklı bir asma, çan çiçekleri..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Çardağı olan
- KAKIRDAK
-
-
[isim]
Kuyruk yağının eritildikten sonra kalan gevrek posası, kıkırdak
-
[isim]
Kuyruk yağının eritildikten sonra kalan gevrek posası, kıkırdak
- DİDAKTİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Öğretici
- "Didaktik bir eser."
-
[isim]
Öğretim yöntemlerini ele alan bilgi, öğretim bilgisi
-
[sıfat]
Öğretici
- HARTADAK
-
-
[zarf]
Ansızın ve sertçe (ısırmak, kapmak)
-
[zarf]
Ansızın ve sertçe (ısırmak, kapmak)
- LAPPADAK
-
-
[zarf]
Bir şey "lap" sesi çıkararak (düşmek)
-
[zarf]
Bir şey "lap" sesi çıkararak (düşmek)
- MUSADDAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Onaylı
-
[sıfat]
Onaylı
- KIPIRDAK
-
-
Çok hareketli, yerinde duramayan, canlı
-
Çok hareketli, yerinde duramayan, canlı
- DUDAKSIZ
-
-
[sıfat]
Dudağı olmayan
-
[sıfat]
Dudağı olmayan