İçinde dak olan 6 harfli 10 kelime var. İçerisinde DAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dak olan kelimeler listesine ya da Sonu dak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A D K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AD, AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BOYDAK
-
-
[isim]
Yükü olmayan yaya
-
[sıfat]
Bekâr, yalnız, serbest
-
[isim]
Yükü olmayan yaya
- DAKSİL
- ...
- BARDAK
-
-
[isim]
Su vb. şeyleri içmek için kullanılan, genellikle camdan yapılan kap
- "Elim titredi, bardağı dudağımda güç tuttum." (Falih Rıfkı Atay)
- "Son tartışmamızın bardağı taşıran damla olduğu belli oluyordu." (Erhan Bener)
- "Son davranışı bardağı taşırmaya yetti."
- "Sabahleyin yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Bu kabın alacağı miktarda olan
- "Bana sadece bir büyük bardak çay getirdiler." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Boduç, çamçak
-
Toprak testi
-
[isim]
Su vb. şeyleri içmek için kullanılan, genellikle camdan yapılan kap
- KUNDAK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb
- "Ben şamdanımla evveli kapının önüne yığılan şeyleri, sonra cibinliği, perdeleri, bütün duvarları çeviren kundakları tutuşturacağım." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
Tüfek gibi bazı ateşli silahlarda bunları çeşitli yönlere çevirmeye yarayan, namlunun altında bulunan ağaç veya metal bölüm
- "Amcası Mustafa geldi eve, ona bir kundağı sedefli tüfek getirdi." (Yahya Kemal)
-
Arabalarda dingil yatağı
-
Ara bozma, fitne, fesat
-
[isim]
Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb
- YARDAK
-
-
[isim]
Özellikle kötü işlerde yardım
-
[isim]
Özellikle kötü işlerde yardım
- MISDAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölçüt
-
[isim]
Ölçüt
- SADAKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dilenciye verilen para
-
Yoksullara yardım olarak karşılıksız verilen şey
- "Sen bana niye söylemedin? Sadaka verirdik, adak adardık." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Dilenciye verilen para
- ADAKLI
-
-
[sıfat]
Adağı olan, adak adamış olan
-
[isim]
Nişanlı
-
[sıfat]
Adağı olan, adak adamış olan
- ÇARDAK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tarla, bahçe vb. yerlerde ağaç dallarından örülmüş barınak
-
Asma vb. bitkilerin dallarını sardırmak için direklerle yapılmış yer
- "Evin bahçeye açılan tahta kapısının üstündeki çardakta koruklar sarkıyordu." (Oktay Rifat)
-
Kameriye
- "Çardağın boşluğuna girdiğimiz vakit durmuş, eliyle yanağımı sıkmış, çenemi okşamıştı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Tarla, bahçe vb. yerlerde ağaç dallarından örülmüş barınak
- DAKİKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir saatlik zamanın altmışta biri
- "On dakika bir mecliste insanların susması korkunç bir şeydir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
An, zaman
- "Bundan sonra sizi her dakika arayacağım." (Cahit Uçuk)
-
Bir derecenin altmışta biri
-
[isim]
Bir saatlik zamanın altmışta biri