İçinde BURUŞ geçen kelimeler

İçinde buruş olan 19 kelime var. İçerisinde BURUŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında buruş olan kelimeler listesine ya da Sonu buruş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

BURUŞTURABİLMEK, BURUŞTURUVERMEK

14 Harfli Kelimeler

BURUŞTURABİLME, BURUŞTURUVERME

13 Harfli Kelimeler

BURUŞTURULMAK

12 Harfli Kelimeler

BURUŞABİLMEK, BURUŞTURULMA, BURUŞUVERMEK

11 Harfli Kelimeler

BURUŞABİLME, BURUŞTURMAK, BURUŞUVERME

10 Harfli Kelimeler

BUMBURUŞUK, BURUŞTURMA, BURUŞUKLUK, BURUŞUKSUZ

9 Harfli Kelimeler

BURUŞUKÇA

8 Harfli Kelimeler

BURUŞMAK

7 Harfli Kelimeler

BURUŞMA, BURUŞUK

B R U U Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

BURU, ŞUUR

2 Harfli Kelimeler

BU, ŞU, UR

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BURUŞTURABİLMEK

1. [-i] Buruşturma imkânı veya olasılığı bulunmak

BURUŞTURUVERMEK

1. [-i] Çabucak buruşturmak

BURUŞTURUVERME

1. [isim] Buruşturuvermek işi

BURUŞTURABİLME

1. [isim] Buruşturabilmek işi

BURUŞTURULMAK

1. [nsz] Buruşuk duruma getirilmek

BURUŞUVERMEK

1. [nsz] Çabucak buruşmak

BURUŞTURULMA

1. [isim] Buruşturulmak işi

BURUŞABİLMEK

1. [nsz] Buruşma imkânı veya olasılığı bulunmak

BURUŞABİLME

1. [isim] Buruşabilmek işi

BURUŞTURMAK

1. [-i] Buruşuk duruma getirmek
   • "Ebe hanım iğrenmiş gibi yüzünü buruşturdu." (Memduh Şevket Esendal)

BURUŞUVERME

1. [isim] Buruşuvermek işi

BURUŞTURMA

1. [isim] Buruşturmak işi

BURUŞUKSUZ

1. [sıfat] Buruşuğu olmayan
   • "Buruşuksuz keten gömlekli hekim, onları selamlamıştı." (Halide Edip Adıvar)

BURUŞUKLUK

1. [isim] Buruşuk olma durumu
2. Ciltte oluşmuş kırışık

BUMBURUŞUK

1. [sıfat] Çok, iyice buruşmuş olan
   • "Yüzüme, gözlerini, hasta, kenarları bumburuşuk gözlerini kaldırdı." (Sait Faik Abasıyanık)

BURUŞUKÇA

1. [sıfat] Biraz buruşuk olan, pek düzgün olmayan

BURUŞMAK

1. [nsz] Düzgünlüğü bozulmak, üzerinde kırışık ve katlamalar olmak
   • "Daralmış, buruşmuş sof ceketi, uzamış sakalıyla işportacı Yahudilere dönmüş." (Reşat Nuri Güntekin)
2. Ağızda kekrelik duymak
3. Tiksinmek, hoşlanmamak
   • "Gördüklerimden yalnız yüzüm değil, içim de buruşuyor." (Aka Gündüz)

BURUŞMA

1. [isim] Buruşmak işi

BURUŞUK

1. Gerginliği, düzgünlüğü kalmamış, buruşmuş olan