İçinde bel olan 9 harfli 36 kelime var. İçerisinde BEL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bel olan kelimeler listesine ya da Sonu bel ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BEL, LEB
2 Harfli Kelimeler
BE, EL, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HARABELİK
-
-
[isim]
Harap olmuş yer, ören
-
[isim]
Harap olmuş yer, ören
- BELÇİKALI
- ...
- DEBELENME
-
-
[isim]
Debelenmek işi
-
[isim]
Debelenmek işi
- CEBELLEZİ
-
-
[isim]
Hakkı olmayan bir şeyi kendisine mal edip cebine koyma, cebine indirme
- "Filmin maliyeti on beş bin dolar tutar mı? Sponsora yirmi beş bin gösterilmiş, aradaki fark, elbette cebellezi..." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Hakkı olmayan bir şeyi kendisine mal edip cebine koyma, cebine indirme
- BELİTLEME
-
-
[isim]
Belitlemek işi
-
Tümden gelişimci bir bilime esas olacak belit sistemi
-
[isim]
Belitlemek işi
- TECRÜBELİ
-
-
[sıfat]
Tecrübesi olan, görmüş geçirmiş
- "Odacı, tecrübeli gözlerle ona bakıyordu." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Tecrübesi olan, görmüş geçirmiş
- BELGELEME
-
-
[isim]
Belgelemek işi, tevsik
-
[isim]
Belgelemek işi, tevsik
- BELKEMİĞİ
- ...
- BELGİLEME
-
-
[isim]
Belgilemek işi
-
[isim]
Belgilemek işi
- BELİRLEME
-
-
[isim]
Belirlemek işi, tayin
- "Bunları kesin olarak belirlemeye çalışalım." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Belirlemek işi, tayin
- BELLETMEN
-
-
[isim]
Eğitim kurumlarında etütleri denetleyen kimse, belletici
-
[isim]
Eğitim kurumlarında etütleri denetleyen kimse, belletici
- BELİRTİLİ
-
-
[sıfat]
Belirtisi olan
-
Belirtilmiş olan, belirli kılınan
-
[sıfat]
Belirtisi olan
- BELLEKSİZ
-
-
[sıfat]
Belleği olmayan
-
[sıfat]
Belleği olmayan
- GÖÇEBELİK
-
-
[isim]
Göçebe olma durumu
-
Bir toplumsal birliğin, yaşamak için gerekli kaynakları elde edebilmek üzere düzenli aralıklarla yer değiştirme geleneğinde veya alışkanlığında olması
-
[isim]
Göçebe olma durumu
- DEBELENİŞ
-
-
[isim]
Debelenme işi veya biçimi
- "İster misin, kadın, penceresinden onun debelenişini izlemiş olsun." (Haldun Taner)
-
[isim]
Debelenme işi veya biçimi
- DARBELEME
-
-
[isim]
Darbelemek işi
-
[isim]
Darbelemek işi
- BELİRTKEN
-
-
[isim]
Bir özlü sözle birlikte kullanılan işaret
-
[isim]
Bir özlü sözle birlikte kullanılan işaret
- SOBELEMEK
-
-
[-i]
"Sobe" diyerek ebeden önce kararlaştırılmış yere ulaşıldığını bildirmek
-
Yakalamak
-
[-i]
"Sobe" diyerek ebeden önce kararlaştırılmış yere ulaşıldığını bildirmek
- BELİNLEME
-
-
[isim]
Belinlemek işi
-
[isim]
Belinlemek işi
- BELAGATLİ
-
-
[sıfat]
Belagati olan
-
[sıfat]
Belagati olan