İçinde bel olan 8 harfli 50 kelime var. İçerisinde BEL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bel olan kelimeler listesine ya da Sonu bel ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BEL, LEB
2 Harfli Kelimeler
BE, EL, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEBELLÜĞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bildirimi alma
-
[isim]
Bildirimi alma
- BELGESİZ
-
-
[sıfat]
Belgesi olmayan
-
[sıfat]
Belgesi olmayan
- BELİRGİN
-
-
[sıfat]
Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih
- "Hüzünlü bakışlarının daha belirgin hâle getirdiği iri, siyah, ceylan gözleriyle ... alımlı da sayılabilirdi." (Erhan Bener)
-
[sıfat]
Belirmiş durumda olan, göze çarpan, besbelli, açık, bariz, sarih
- EBELEYİŞ
-
-
[isim]
Ebeleme işi veya biçimi
-
[isim]
Ebeleme işi veya biçimi
- TEBELLÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Billurlaşma
-
Belirme
- "Müzakeremiz neticesinde de kuvvetli bir hükûmet esası tebellür etmiş bulunuyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Billurlaşma
- KALUBELA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İslam inancına göre, ruhlar yaratıldığında Allah'ın "Ben sizin Tanrı'nız değil miyim?" sorusuna ruhların verdikleri "evet" cevabı
-
Çok eski zaman
-
[isim]
İslam inancına göre, ruhlar yaratıldığında Allah'ın "Ben sizin Tanrı'nız değil miyim?" sorusuna ruhların verdikleri "evet" cevabı
- NOBELYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 102 olan radyoaktif element (simgesi No)
-
[isim]
Atom numarası 102 olan radyoaktif element (simgesi No)
- BELİRTKE
-
-
[isim]
Soyut bir şeyin, bir kavramın sembolü olan varlık veya eşya, amblem
-
Bir konu hakkındaki açıklayıcı bilgilerin tümü
- "Yalın bir söyleyişin altında hemen hep çözümsüz kalan birtakım belirtkeler göze çarpıyor." (Selim İleri)
-
Gösterge
-
[isim]
Soyut bir şeyin, bir kavramın sembolü olan varlık veya eşya, amblem
- BELMOPAN
- ...
- UCUBELİK
- ...
- EBELEMEK
-
-
[-i]
Oyunda ebe yapmak
-
[-i]
Oyunda ebe yapmak
- BELİRMEK
-
-
[nsz]
Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek
- "Karanlıkların ardından birçok adamlar belirerek acayip birtakım eşyalar taşıyor." (Refik Halit Karay)
-
Bir düşünce veya durum kesin bir biçim almak, tebellür etmek
- "Kafasında günden güne çeşitli düşünceler, çeşitli kaygılar beliriyordu." (Orhan Hançerlioğlu)
-
İyice görünür ve anlaşılır bir durum almak, tebarüz etmek
- "O kibar cemiyete nasıl bir elbise ile gireceğini düşündü, manzara gözünün önünde belirdi." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Önce belli veya görünür olmayan bir şey ortaya çıkmak, tezahür etmek
- TABELALI
- ...
- MUKABELE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karşılık verme, karşılama, karşılık
- "Dâhilî isyanlara mukabele ve mukavemet ettik." (Atatürk)
-
Karşı gelme, başkaldırma
-
Toplu yerlerde yüksek sesle hatim okunurken Kur'an okumasını bilenlerin gözleriyle Kur'an'ı takip etmesi, bilmeyenlerin dinlemesi
-
Karşılaştırma, karşılıklı yapılan okuma
-
[isim]
Karşılık verme, karşılama, karşılık
- TEBELLEŞ
-
-
[sıfat]
İstenmediği hâlde, birinden veya bir yerden ayrılmayan, gitmeyen, musallat olan
- "... hanım evladını tepemize tebelleş eden kendisidir." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
İstenmediği hâlde, birinden veya bir yerden ayrılmayan, gitmeyen, musallat olan
- BELLEKLİ
-
-
[sıfat]
Belleği olan
-
[sıfat]
Belleği olan
- BELLETME
-
-
[isim]
Belletmek işi
-
[isim]
Belletmek işi
- BELLİLİK
-
-
[isim]
Belli olma durumu, bedahet, muayyeniyet
-
[isim]
Belli olma durumu, bedahet, muayyeniyet
- BELLEYİŞ
-
-
[isim]
Belleme işi veya biçimi
-
[isim]
Belleme işi veya biçimi
- BELİRTME
-
-
[isim]
Belirli kılma, görüş bildirme, tasrih
- "Gördüğüm aksaklıklar varsa belirtmemi istediler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Belirli kılma, görüş bildirme, tasrih