İçinde bel olan 6 harfli 19 kelime var. İçerisinde BEL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bel olan kelimeler listesine ya da Sonu bel ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BEL, LEB
2 Harfli Kelimeler
BE, EL, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BELEŞE
- ...
- BELLEK
-
-
[isim]
Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü, dağarcık, akıl, hafıza, zihin
- "Böylelerini dinlediğimizde, belleğimizde sözleri, hiç mi hiç, kalmaz." (Salâh Birsel)
-
Bir bilgisayarda, programı değişmeyen verileri, yapılacak iş için gerekli olan ara sonuçları toplayan bölüm
-
[isim]
Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü, dağarcık, akıl, hafıza, zihin
- BELGİN
-
-
[sıfat]
Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan, sarih
- "Yalnızca beyaz elleri belgin, bir hülya kadını, dağılan bir evrenin perisi olup çıkar." (Selim İleri)
-
[sıfat]
Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan, sarih
- BELİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Felaket, keder, tasa
- "Sebep hep sensin; o zaman muvafakat edeydin belki bu beliyeler başıma gelmezdi." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Felaket, keder, tasa
- BELSEM
- ...
- BELEME
-
-
[isim]
Belemek işi
-
[isim]
Belemek işi
- BELGEÇ
-
-
[isim]
Belgegeçer
-
[isim]
Belgegeçer
- BELASI
- ...
- CEBELİ
-
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, savaş sırasında tımar, zeamet sahiplerinin dirlikleri oranına göre yanlarında götürmekle yükümlü bulundukları atlı asker
-
Aynı dönemde illerdeki atlı inzibat kuvveti
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, savaş sırasında tımar, zeamet sahiplerinin dirlikleri oranına göre yanlarında götürmekle yükümlü bulundukları atlı asker
- BELLİK
-
-
[isim]
İşaret, marka
-
Kalınan sayfayı belirlemek amacıyla araya konulan ince, uzun karton parçası
-
[isim]
İşaret, marka
- EBELİK
-
-
[isim]
Ebe olma durumu veya ebenin yaptığı iş
-
Çocuk oyunlarında ebe olma durumu
- "Ebe sendin, yaklaş da gözlerini bağlayayım, ebelikten kolay kolay yakayı sıyıramazsın." (Peyami Safa)
-
[isim]
Ebe olma durumu veya ebenin yaptığı iş
- TEMBEL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
İş görmeyi, çalışmayı sevmeyen, çaba göstermekten, sıkıntıdan kaçan (kimse), üşengeç
- "Tembeller ve işsizler daha çok yorulurlar." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Fonksiyonunu yerine getirmede yavaşlık gösteren (organ)
- "Galiba karaciğeri de tembel." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
İş görmeyi, çalışmayı sevmeyen, çaba göstermekten, sıkıntıdan kaçan (kimse), üşengeç
- BELİZE
- ...
- BELALI
-
-
[sıfat]
Yorucu, üzücü, can sıkıcı
- "Bu belalı işin iyi gitmeye başlamasının daha ucundayız." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Kavgacı, şirret
-
[isim]
Yolsuz kadının zorba dostu
- "Belalıları başından taşkın kadınlarla uğraşacak yaşta değiliz." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Yorucu, üzücü, can sıkıcı
- TABELA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Üzerinde tanıtıcı, belirtici bir yazı, açıklama, işaret veya resim bulunan, tahta veya sac parçası, levha
- "Birinci kata çıkıyorum, tabelalara bakıyorum, aradığımı bulamıyorum." (Refik Halit Karay)
-
Hastane, yatılı okul, askerî birlik gibi toplu yemek verilen yerlerde, günlük yemek için çıkarılan erzakın türünü, miktarını gösteren çizelge
-
Hastanelerde her hastanın gündelik yemek ve ilacının yazıldığı kâğıt
-
[isim]
Üzerinde tanıtıcı, belirtici bir yazı, açıklama, işaret veya resim bulunan, tahta veya sac parçası, levha
- BELGİT
-
-
[isim]
Senet
-
Bir önermeyi tanıtlamak için gösterilen ve daha önce doğru diye kabul edilen başka önerme, hüccet, burhan
-
[isim]
Senet
- BELLEM
-
-
[isim]
Bellemek yetisi
-
[isim]
Bellemek yetisi
- BELEDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şehirle ilgili
- "Millî hükûmet arzu eder ki tamamıyla sınai bir şehir olsun; bu beledi bir fikir olamaz, millî bir fikirdir." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Yerleşik
- "Beledi hastalık."
-
[isim]
Bir tür pamuklu, kalın kumaş
-
[sıfat]
Şehirle ilgili
- BELKİM
- ...