İçinde bel olan 5 harfli 16 kelime var. İçerisinde BEL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bel olan kelimeler listesine ya da Sonu bel ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

B E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

BEL, LEB

2 Harfli Kelimeler

BE, EL, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BELEK

  1. [isim] Kundak, çocuk bezi
    • "Çocuk olsam beleklere belensem." (Âşık Veysel)
  2. Beşiğe konulan yatak

BELEN

  1. [isim] Bel
  2. Tepe, yüksek yer
  3. Bayır
  4. Dağ üzerindeki yüksek geçit, dik dağ yolu

EBELİ

  1. [sıfat] Ebesi olan

BELCE

  1. [isim] İki kaş arası

BELKİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Olabilir ki, muhtemel olarak
    • "Belki de bu durumun kusuru bizde." (Burhan Felek)
  2. [bağlaç] Olsa olsa, ya ... ya ..., ihtimal
    • "Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz." (Zeki Ömer Defne)

BELİK

  1. [isim] Saç örgüsü

BELLİ

  1. [sıfat] Beli olan
    • "Hani sen benim gibi ince belli sarışınları severdin?" (Nezihe Araz)

GÖBEL

  1. [isim] Kimsesiz, başıboş çocuk
  2. Yaramaz çocuk
  3. Sınırları ayırmak için tarla kenarlarında yapılan toprak tepecikler

BELİĞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Belagati olan, belagatli
  2. Anlaşılır
    • "Çeşmeden sökülmüş o kitabenin yeri kendisinden daha beliğ bir şekilde, hafızamda kaldı." (Yahya Kemal Beyatlı)

DÜBEL

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Vidanın daha sağlam yerleşmesi için duvarlarda açılan deliğe önceden çakılan plastik yuva
  2. 4-20 mm çaplarında, uçları yarık ve tırtıllı, baş tarafı uca doğru daralan delikli, orta sert veya sert plastikten yapılmış özel kavela

BELGE

  1. [isim] Bir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb. vesika, doküman
    • "Mahkemenin elinde bu iddiaları yalanlayacak bir belge yoktu." (Tarık Buğra)

BELDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İlçeden küçük, belediye ile yönetilen yer
  2. Mekân, yer, çevre
    • "Bugün toz hâlinde sallanan bu iklim, asırların uykusundan, bunca sanat beldeleri gibi bir gün sıyrılacak." (Yahya Kemal Beyatlı)

CEBEL

  1. [isim] Sahipsiz, boş toprak
  2. Ekilmemiş tarla, ekime elverişli olmayan yer

BELGİ

  1. [isim] Bir şeyi benzerlerinden ayıran özellik, alamet, nişan
  2. Şiar

BELİT

  1. [isim] Kendiliğinden apaçık ve bundan dolayı öteki önermelerin ön dayanağı sayılan temel önerme, mütearife, aksiyom
    • ""Tüm, parçaların her birinden büyüktür" sözü bir belittir."

BELEŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Karşılıksız, emeksiz, parasız elde edilen

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü