İçinde bel olan 10 harfli 50 kelime var. İçerisinde BEL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bel olan kelimeler listesine ya da Sonu bel ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BEL, LEB
2 Harfli Kelimeler
BE, EL, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BELİRLEMEK
-
-
[-i]
Belirli duruma getirmek, belirli kılmak, tayin etmek
- "Künyesi bile daha doğarken onun yönünü belirlemiş gibi idi." (Haldun Taner)
-
Yeni bir kavramı, özünü oluşturan ögeleri açıklayarak tanımlamak, sınırlamak
-
Bir kavramı, ayırıcı bir öge ekleyerek sınırlamak, kapsam bakımından daraltmak, genellemek karşıtı
-
[-i]
Belirli duruma getirmek, belirli kılmak, tayin etmek
- BELİNLEMEK
-
-
[nsz]
Birden uyanarak çevresine korku ile şaşkın şaşkın bakmak, irkilmek
-
[nsz]
Birden uyanarak çevresine korku ile şaşkın şaşkın bakmak, irkilmek
- BELEDİYECİ
-
-
[isim]
Belediye işleri görevlisi
-
[isim]
Belediye işleri görevlisi
- BELİRTİLEN
-
-
[isim]
Tamlanan
-
[isim]
Tamlanan
- HANBELİLİK
- ...
- ABELARDİZE
- ...
- BELGEÇLEME
-
-
[isim]
Belgeçlemek işi
-
[isim]
Belgeçlemek işi
- BELGELEMEK
-
-
[-i]
Bir olgunun doğru olduğunu belge ile göstermek, ortaya çıkarmak, tevsik etmek
-
[-i]
Bir olgunun doğru olduğunu belge ile göstermek, ortaya çıkarmak, tevsik etmek
- DARBELEMEK
-
-
[-i]
Vurmak, çarpmak
-
Yıkıma uğratmak
-
Bir işi engellemek
-
[-i]
Vurmak, çarpmak
- BELLETİLME
-
-
[isim]
Belletilmek işi
-
[isim]
Belletilmek işi
- TEMBELHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İçinde bulunanların çalışmaya karşı isteksiz davrandıkları yer
-
[isim]
İçinde bulunanların çalışmaya karşı isteksiz davrandıkları yer
- BELİRTİSİZ
-
-
[sıfat]
Belirtisi olmayan
-
Belirtilmemiş olan
-
[sıfat]
Belirtisi olmayan
- BELİRSİZCE
- ...
- BELGELENME
-
-
[isim]
Belgelenmek işi
-
[isim]
Belgelenmek işi
- CEBELLEŞME
-
-
[isim]
Cebelleşmek işi
-
[isim]
Cebelleşmek işi
- BELİRTİLME
-
-
[isim]
Belirtilmek işi
-
[isim]
Belirtilmek işi
- DEBELENMEK
-
-
[nsz]
Bir acının etkisiyle veya bir baskıdan kurtulmak için çırpınmak
- "Polisler bu arada, kurtulmak için çırpınan ve debelenen Sadi'nin ceplerini arıyorlardı." (Tarık Buğra)
-
Çırpınmak, tepinmek, kımıldamak
- "Gözüm, yerde ters yüz edilmiş debelenen bir kaplumbağaya ilişti." (Haldun Taner)
-
Boşuna uğraşıp durmak
- "Şu anda, dünyanın en büyük korkusu içinde debeleniyordu." (Kemal Tahir)
-
[nsz]
Bir acının etkisiyle veya bir baskıdan kurtulmak için çırpınmak
- BELİRTİLİŞ
-
-
[isim]
Belirtilme durumu veya biçimi
-
[isim]
Belirtilme durumu veya biçimi
- RÜTBELENME
- ...
- RÜTBELİLİK
- ...