İçinde aş olan 6 harfli 124 kelime var. İçerisinde AŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aş olan kelimeler listesine ya da Sonu aş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FAŞİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İtalya'da 1922-1943 yılları arasında etkinliğini sürdüren, meslek kuruluşlarına dayanan, devlet sınırlarını genişletmeyi amaçlayan, yetkinin, tek partinin elinde toplandığı düzen
-
Demokratik düzenin yerine aşırı bir ulusçuluk ve baskı düzeni kurmayı amaçlayan öğreti
-
[isim]
İtalya'da 1922-1943 yılları arasında etkinliğini sürdüren, meslek kuruluşlarına dayanan, devlet sınırlarını genişletmeyi amaçlayan, yetkinin, tek partinin elinde toplandığı düzen
- UĞRAŞI
-
-
[isim]
Uğraşılan şey, iş güç, meşgale
- "İnsanı her günkü uğraşılarından koparışları, kavrayıp götürüşleri de caba." (Mustafa Necati Sepetçioğlu)
-
Görev ve meslek dışında severek yapılan, dinlendirici, oyalayıcı uğraş, düşkü, hobi
-
[isim]
Uğraşılan şey, iş güç, meşgale
- BAŞTAN
-
-
[zarf]
Başından alarak, bir kez daha, yeniden
- "Konuyu baştan anlatayım."
- "Perihan adında bir bayan, bizim güveyi dans arasında ayartıp baştan çıkarmış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Başından alarak, bir kez daha, yeniden
- HAŞYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Korku, korkma
- "Bir kâbustan silkinen adamların haşyetiyle göz kapaklarını ovalayarak açıyordu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Korku, korkma
- HAŞARI
-
-
[sıfat]
Çok yaramaz, ele avuca sığmayan (çocuk)
- "Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Huysuz, azgın (hayvan)
-
[sıfat]
Çok yaramaz, ele avuca sığmayan (çocuk)
- AŞKALE
- ...
- SUBAŞI
-
-
Rumeli'de çiftlik kâhyası
-
[isim]
Şehirlerin güvenlik işlerine bakan görevlilerin başı
-
Acemi ocaklarında küçük aşamalı subay
-
Osmanlılarda kapıkulu süvarileri arasından, savaş zamanı güvenlik işlerine bakmak, barış zamanı da vergi toplamak işleri için ayrılan kimse
-
Rumeli'de çiftlik kâhyası
- ONAŞMA
-
-
[isim]
Onaşmak durumu
-
[isim]
Onaşmak durumu
- TOPBAŞ
-
-
[isim]
Anadolu'da özellikle Tokat yöresinde yetiştirilen açık renkli, orta boy yapraklı ve tatlı içimli bir tür tütün
-
[isim]
Anadolu'da özellikle Tokat yöresinde yetiştirilen açık renkli, orta boy yapraklı ve tatlı içimli bir tür tütün
- KAŞELİ
-
-
Kaşesi olan
-
[isim]
İşverenin, kendisine başkaca bir yükümlülüğü olmadan çalışma süresine göre ücret verdiği kimse
-
Kaşesi olan
- ALAŞIM
-
-
[isim]
Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita
-
[isim]
Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita
- ALABAŞ
-
-
[isim]
Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki
-
[isim]
Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki
- CANDAŞ
-
-
[isim]
Çok yakın dost
-
[isim]
Çok yakın dost
- AYBAŞI
-
-
[isim]
Âdet
-
[isim]
Âdet
- HARAŞO
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Bir tür yün örgüsü
-
[isim]
Bir tür yün örgüsü
- BAŞBUĞ
-
-
[isim]
Eski Türklerde baş, başkan, komutan
-
Osmanlı İmparatorluğu'nda savaş zamanı başka birliklerden ayrılıp bir araya getirilerek oluşturulan birliğin veya milis güçlerinin komutanı
-
[isim]
Eski Türklerde baş, başkan, komutan
- BAŞSIZ
-
-
[sıfat]
Başı olmayan
- "Fakat o gözünü kapayınca başsız kalan konak ..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yöneticisi, başkanı olmayan
-
[sıfat]
Başı olmayan
- MAŞUKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevilen, âşık olunan kadın
- "Demek hamal Mehmet'in, sürücü Ahmet'in maşukalarına yaptıklarını sen de bana yapacaksın?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Sevilen, âşık olunan kadın
- TAŞSIZ
-
-
[sıfat]
Taşı olmayan
-
[sıfat]
Taşı olmayan
- MAŞERİ
- ...