İçinde aş olan 5 harfli 86 kelime var. İçerisinde AŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aş olan kelimeler listesine ya da Sonu aş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAŞAR
-
-
[isim]
Koyun sütünden yapılan, çoklukla tekerlek biçiminde, sarımtırak, yağlı bir peynir
-
[isim]
Koyun sütünden yapılan, çoklukla tekerlek biçiminde, sarımtırak, yağlı bir peynir
- AŞLIK
-
-
[isim]
Aş yapmak için hazırlanan ve saklanan şeyler
-
Dövüldükten sonra savrularak temizlenen ve kurutulan buğday
-
Zahire
-
[isim]
Aş yapmak için hazırlanan ve saklanan şeyler
- ÇAMAŞ
- ...
- KAŞIK
-
-
[isim]
Sulu veya bazı ufak taneli yiyecekleri ağza götürmeye yarayan saplı sofra aracı
- "Hastalanınca yüzü kaşık kadar kaldı."
- "Gençler tarhana aşına kaşık salladılar." (Nezihe Araz)
-
Ucu iğneli kaşık biçimindeki olta
-
[isim]
Sulu veya bazı ufak taneli yiyecekleri ağza götürmeye yarayan saplı sofra aracı
- AYYAŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İçkiye düşkün, içkici, içici, bekri
- "Ayyaşlar, bol bol buzlu, buzsuz rakı içtiler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
İçkiye düşkün, içkici, içici, bekri
- YAŞÇA
- ...
- AŞIRI
-
-
[sıfat]
Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın
- "Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir." (Oktay Rifat)
-
Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem
-
Gereğinden fazla, çok
-
[zarf]
Ötede, ötesinde
- "İki ev aşırı."
-
[zarf]
Gereğinden fazla olarak, çokça
- "Çocuk aşırı üzülüyor."
-
[sıfat]
Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın
- UĞRAŞ
-
-
[isim]
Bir insanın yaptığı iş veya meslek, meşguliyet
-
Bir güçlüğü yenmek için gösterilen sürekli çaba, mücadele
-
[isim]
Bir insanın yaptığı iş veya meslek, meşguliyet
- AŞURE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buğday, nohut vb. tanelerle kuru yemişlerin bir arada şekerle kaynatılmasıyla yapılan bir tür tatlı
-
[isim]
Buğday, nohut vb. tanelerle kuru yemişlerin bir arada şekerle kaynatılmasıyla yapılan bir tür tatlı
- AŞICI
-
-
[isim]
Aşı yapan kimse
-
[isim]
Aşı yapan kimse
- NAŞİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yayımcı
-
[sıfat]
Yayan, saçan
-
[isim]
Yayımcı
- AŞİNA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bildik, tanıdık
- "Sanki herkes uzun yolculuktan yeni dönmüş ve aşinalara kavuşmuştu." (Tarık Buğra)
-
Bilinen
-
[sıfat]
Bildik, tanıdık
- TALAŞ
-
-
[isim]
Testere ile biçilen veya rende, matkap, törpü vb. araçlarla işlenen bir şeyden dökülen kırıntılar
-
[isim]
Testere ile biçilen veya rende, matkap, törpü vb. araçlarla işlenen bir şeyden dökülen kırıntılar
- AŞEVİ
-
-
[isim]
Lokanta
-
Yoksullara parasız yemek yedirilen veya dağıtılan yer, aşhane
-
Düğün, nişan vb. toplantılarda, verilecek yemekleri hazırlamak için geçici olarak mutfak gibi kullanılan yer
-
Tekkelerde yemek pişirilen yer
-
[isim]
Lokanta
- ERBAŞ
-
-
[isim]
İhtiyaçları devletçe karşılanan onbaşı ve çavuş rütbesindeki asker
- "Silah altında bulunan er ve erbaşlarla, askerî öğrenciler oy kullanamazlar." (Anayasa)
-
[isim]
İhtiyaçları devletçe karşılanan onbaşı ve çavuş rütbesindeki asker
- TAŞÇI
-
-
[isim]
Taş yontan, satan veya taş ocağından taş çıkaran kimse
-
[isim]
Taş yontan, satan veya taş ocağından taş çıkaran kimse
- NAŞAD
- ...
- MARAŞ
- ...
- HAŞİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toplanma, bir araya gelme
-
Kıyamet gününde ölülerin diriltilip mahşere çıkarılması
- "Haşre kadar beklesen bu iş olmaz."
-
[isim]
Toplanma, bir araya gelme
- BAŞAK
-
-
[isim]
Arpa, buğday, yulaf vb. ekinlerin tanelerini taşıyan kılçıklı başı
- "Toprak üstünde ne tütün fidanı ne buğday başağı bırakmışlar." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Tarlalarda, bağlarda dökülmüş veya tek tük kalmış olan ürün
-
[isim]
Arpa, buğday, yulaf vb. ekinlerin tanelerini taşıyan kılçıklı başı