İçinde ası olan 8 harfli 82 kelime var. İçerisinde ASI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ası olan kelimeler listesine ya da Sonu ası ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ASI
2 Harfli Kelimeler
AS, IS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İDDİASIZ
-
-
[sıfat]
Bir iddiası olmayan
-
Alçak gönüllü, mütevazı
- "... sessiz, iddiasız, dört duvar arasında bir memur hayatı sürüyordu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Bir iddiası olmayan
- KAVGASIZ
-
-
[sıfat]
Kavgası olmayan
- "Kavgasız bir toplantı."
-
Çatışma, kavga olmadan
- "Kavgasız yaşıyorlar."
-
[sıfat]
Kavgası olmayan
- KASINMAK
-
-
[nsz]
Kasılıp kalmak
-
Büyüklenmek, kibirlenmek, kendini beğenmek
-
[nsz]
Kasılıp kalmak
- CONTASIZ
- ...
- KREMASIZ
-
-
[sıfat]
Kreması olmayan
-
[sıfat]
Kreması olmayan
- PLAKASIZ
-
-
[sıfat]
Plakası olmayan
-
[sıfat]
Plakası olmayan
- ACIMASIZ
-
-
[sıfat]
Acıma duygusu olmayan, katı yürekli, merhametsiz
-
[zarf]
Acıma duygusu olmadan, merhametsizce
- "Bomboş, acımasız bakan gözler, sert ince dudaklı ağız..." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Acıma duygusu olmayan, katı yürekli, merhametsiz
- KIRMASIZ
-
-
[sıfat]
Kırması bulunmayan
-
[sıfat]
Kırması bulunmayan
- ÇANTASIZ
-
-
[sıfat]
Çantası olmayan
-
[sıfat]
Çantası olmayan
- OLASILIK
-
-
[isim]
Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, ihtimal
- "O gün biyolojicinin yazılı yapma olasılığı vardı." (Çetin Altan)
-
O zamana kadar yapılan deneylerle bir olayın ortaya çıkmasının beklenilmesi ancak yine de tam bir kesinliğin bulunmaması durumu
-
[isim]
Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, ihtimal
- MÜNHASIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir kimse veya bir şey için ayrılmış, mahsus
- "Onu yalnız ince hastalığa münhasır zanneder, başka hastalıklara aldırmadığı hâlde, veremliden son derece çekinirdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Sınırlanmış, sınırlı
- "Harp yalnız Avrupa'ya münhasır kalmadı."
-
[sıfat]
Bir kimse veya bir şey için ayrılmış, mahsus
- FARBASIZ
- ...
- ŞAPKASIZ
-
-
[sıfat]
Şapkası olmayan
- "Bu hiç kendine benzemez, dedi, şapkasız resmi yok mu?" (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Şapkası olmayan
- PAHASINA
-
-
karşılığında, uğruna, ... için
- "Başında ağır ve paha biçilmez emsalsiz ve füsunlu bir taç gibi duruyordu." (Ömer Seyfettin)
- "Alınıp satılan eşyalar gibi ona paha biçmek akılsızlık olurdu." (Samiha Ayverdi)
- "Treni kaçırmak pahasına onu bekledim."
-
karşılığında, uğruna, ... için
- SAFRASIZ
- ...
- ZIMBASIZ
- ...
- KIYMASIZ
-
-
[sıfat]
İçinde kıyma bulunmayan (yemek)
- "Kıymasız Ankara döneri."
-
İçinde kurt bulunmayan (meyve)
-
[sıfat]
İçinde kıyma bulunmayan (yemek)
- TOLGASIZ
-
-
[sıfat]
Tolgası olmayan
-
[sıfat]
Tolgası olmayan
- TASIMSAL
-
-
[sıfat]
Tasımla ilgili
-
[sıfat]
Tasımla ilgili
- MARKASIZ
-
-
[sıfat]
Markası olmayan
-
[sıfat]
Markası olmayan