İçinde ang olan 7 harfli 17 kelime var. İçerisinde ANG bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ang olan kelimeler listesine ya da Sonu ang ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A G N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PİYANGO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Düzenleyenlerce bastırılmış numaralı kâğıtları satın alanlar içinden, kazananların kura ile belirlendiği talih oyunu
- "Millî piyango."
-
Beklenmedik olay veya durum
-
[isim]
Düzenleyenlerce bastırılmış numaralı kâğıtları satın alanlar içinden, kazananların kura ile belirlendiği talih oyunu
- KANGREN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vücudun bir yerindeki dokuların ölmesi
- "Onun bacağını kangren tehdit edip de tecrit ettiğimiz vakit daha iyi tanıdım onu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Vücudun bir yerindeki dokuların ölmesi
- PALANGA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir halatla makaralardan oluşturulan, ağır cisimleri kaldırmaya, sağa sola döndürmeye yarayan donanım
-
[isim]
Bir halatla makaralardan oluşturulan, ağır cisimleri kaldırmaya, sağa sola döndürmeye yarayan donanım
- ANGARYA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir kimseye veya bir topluluğa zorla, ücret vermeden yaptırılan iş, yüklenti
- "Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır." (Anayasa)
- "Benim bu angaryalarımı da başka türlü kimsecikler çekmez." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Kölelik düzeninde köylünün derebeyine yaptığı zorunlu ücretsiz hizmeti
-
Savaş durumundaki bir devletin, kendi sularındaki yabancı bir devletin ticaret gemilerine el koyarak bunlardan yararlanması
-
Olağanüstü durumlarda veya sıkıyönetimde devletin vatandaşlara ait taşıtlara el koyması
-
Usandırıcı, bıktırıcı, zorla yapılan iş
- "Vazifelerini bir angarya gibi yaparlar." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir kimseye veya bir topluluğa zorla, ücret vermeden yaptırılan iş, yüklenti
- LANGUST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kabuklulardan, makasları olmaması, duyargalarının daha uzun ve güçlü olmasıyla ıstakozdan ayrılan, eti için avlanan bir deniz hayvanı (Palinurus vulgaris)
-
[isim]
Kabuklulardan, makasları olmaması, duyargalarının daha uzun ve güçlü olmasıyla ıstakozdan ayrılan, eti için avlanan bir deniz hayvanı (Palinurus vulgaris)
- YANGILI
-
-
[sıfat]
Yangısı olan, yangılanmış, iltihaplı
-
İltihap yapan (hastalık), iltihaplı
-
[sıfat]
Yangısı olan, yangılanmış, iltihaplı
- TARANGA
-
-
[isim]
Bir tür tatlı su balığı
-
[isim]
Bir tür tatlı su balığı
- BANGKOK
- ...
- LALANGA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yağda kızartılarak üzerine şeker veya şerbet dökülen bir hamur tatlısı
- "Rana bir lalanga yapar, alimallah parmaklarını yalarsın." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Yağda kızartılarak üzerine şeker veya şerbet dökülen bir hamur tatlısı
- UTANGAÇ
-
-
[sıfat]
Bir toplulukta güvenini yitiren, rahat konuşamayan ve rahat davranamayan, sıkılgan, mahcup
- "Ben yalnız uslu ve çekingen değil, aynı zamanda son derece utangacım da." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Bir toplulukta güvenini yitiren, rahat konuşamayan ve rahat davranamayan, sıkılgan, mahcup
- UTANGAN
-
-
[sıfat]
Utangaç
-
[sıfat]
Utangaç
- KANGURU
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kangurugillerden, Avustralya'da yaşayan, iri, otçul, memeli, ön ayakları kısa, art ayakları ile kuyruğu uzun ve güçlü, başı küçük, dişisinin karnında yavrularını taşıyacak bir kesesi bulunan keseli hayvan (Macropus giganteus)
-
[isim]
Kangurugillerden, Avustralya'da yaşayan, iri, otçul, memeli, ön ayakları kısa, art ayakları ile kuyruğu uzun ve güçlü, başı küçük, dişisinin karnında yavrularını taşıyacak bir kesesi bulunan keseli hayvan (Macropus giganteus)
- USANGIN
-
-
[zarf]
Usanmış, bıkmış bir biçimde
- "Kırgın, usangın kalktı sabahın er saatlerinde." (Abbas Sayar )
-
[zarf]
Usanmış, bıkmış bir biçimde
- TANGRAM
- ...
- ANGUTÇA
-
-
[zarf]
Anguta yaraşır bir biçimde, ahmakça, bönce
-
[zarf]
Anguta yaraşır bir biçimde, ahmakça, bönce
- HANGİSİ
-
-
[zamir]
"Kim, hangi şey" anlamlarında kullanılan soru sözü
- "Müşterilere, daha içeri girer girmez, hangisinin işi çabuk bitecek diye bakmıştım." (Ömer Seyfettin)
-
[zamir]
"Kim, hangi şey" anlamlarında kullanılan soru sözü
- LANGIRT
-
-
[isim]
Dikdörtgen masa üzerinde türlü aletleri yönetmek yoluyla küçük topları belirli deliklere sokmak veya bu deliklere girmesini önlemek amacına dayanan oyun
-
[isim]
Dikdörtgen masa üzerinde türlü aletleri yönetmek yoluyla küçük topları belirli deliklere sokmak veya bu deliklere girmesini önlemek amacına dayanan oyun