İçinde ait olan 16 kelime var. İçerisinde AİT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ait olan kelimeler listesine ya da Sonu ait ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
VESAİTİNAKLİYE
ENVAİTÜRLÜ
MÜSAİTLİK
MÜTEKAİT, NAMÜSAİT
MÜSTAİT
AİTLİK, KAVAİT, MÜSAİT, ŞERAİT, VESAİT
AKAİT, GAİTA, HAİTİ
ZAİT
AİT
A T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AİT, ATİ, İTA
2 Harfli Kelimeler
AT, İT, TA, Tİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VESAİTİNAKLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taşıtlar, taşıt araçları
-
[isim]
Taşıtlar, taşıt araçları
- ENVAİTÜRLÜ
-
-
[sıfat]
Çok değişik türleri olan, çeşitli çeşitli, türlü türlü, envaiçeşit, envaiçeşitli
-
[sıfat]
Çok değişik türleri olan, çeşitli çeşitli, türlü türlü, envaiçeşit, envaiçeşitli
- MÜSAİTLİK
- ...
- NAMÜSAİT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Uygun olmayan, elverişsiz
- "Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir." (Atatürk)
-
[sıfat]
Uygun olmayan, elverişsiz
- MÜTEKAİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Emekli
- "Onu komşularından bir mütekait askerî doktor tedavi ediyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Emekli
- MÜSTAİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğuştan yetenekli, kabiliyetli olan
-
[sıfat]
Doğuştan yetenekli, kabiliyetli olan
- VESAİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Araçlar, vasıtalar
- "İki cephane depomuz vardır ki bunlar, seksen otomobil ve bütün ordu vesaitiyle altı ayda oraya depo edilmiştir." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Araçlar, vasıtalar
- AİTLİK
- ...
- MÜSAİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Uygun, elverişli
- "Müsait bir gün geleceğim."
-
Flört etmeye hazır olan, kolayca flört edebilen (kadın)
-
[sıfat]
Uygun, elverişli
- KAVAİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kurallar
- "Ev hayatında en küçük teferruata, kavaide bütün ruhuyla bağlıydı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Kurallar
- ŞERAİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şartlar, koşullar
- "İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır." (Atatürk)
-
[isim]
Şartlar, koşullar
- GAİTA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsan dışkısı
-
[isim]
İnsan dışkısı
- HAİTİ
- ...
- AKAİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
-
Bu kuralları toplayan kitap
-
[isim]
Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
- ZAİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Çoğaltan, artıran
-
Gereksiz, fazla
- "Canım bu kadar yeter, fazlası zait." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Artı (+)
-
[sıfat]
Çoğaltan, artıran
- AİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İlgilendiren, ilişkin, ilişik, ilgili
- "Burasını, kendisine ait olsa bu kadar canla başla çevirmeye uğraşmazdı." (Kemal Tahir)
-
[sıfat]
İlgilendiren, ilişkin, ilişik, ilgili