Başında haber olan 19 kelime var. Haber ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde haber olan kelimeler listesine ya da sonu haber ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında haber bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
HABERLEŞEBİLMEK
HABERLEŞEBİLME, HABERLEŞTİRMEK
HABERLEŞİLMEK, HABERLEŞTİRME
HABERLEŞİLME
HABERDARLIK, HABERLEŞMEK, HABERSİZLİK
HABERCİLİK, HABERLEŞME, HABERLİLİK, HABERSİZCE
HABERDAR, HABERLİK, HABERSİZ
HABERCİ, HABERLİ
HABER
A B E H R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
HABER, HARBE
4 Harfli Kelimeler
HARE, HEBA, REHA
3 Harfli Kelimeler
ABE, BAR, BRE, HAB, HAR, HER, RAB
2 Harfli Kelimeler
AB, AH, AR, BE, EH, ER, HA, HE, RA, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HABERLEŞEBİLMEK
- ...
- HABERLEŞEBİLME
- ...
- HABERLEŞTİRMEK
- ...
- HABERLEŞİLMEK
-
-
[-le]
Haberleşme işi yapılmak
-
[-le]
Haberleşme işi yapılmak
- HABERLEŞTİRME
- ...
- HABERLEŞİLME
-
-
[isim]
Haberleşilmek işi
-
[isim]
Haberleşilmek işi
- HABERDARLIK
-
-
[isim]
Haberdar olma durumu
-
[isim]
Haberdar olma durumu
- HABERSİZLİK
-
-
[isim]
Haber alamama durumu
-
[isim]
Haber alamama durumu
- HABERLEŞMEK
-
-
[nsz]
Karşılıklı olarak haber alıp vermek, iletişmek, muhabere etmek
-
[nsz]
Karşılıklı olarak haber alıp vermek, iletişmek, muhabere etmek
- HABERLİLİK
-
-
[isim]
Haberli olma durumu
-
[isim]
Haberli olma durumu
- HABERLEŞME
-
-
[isim]
İletişim
-
Yazışma
-
[isim]
İletişim
- HABERCİLİK
-
-
[isim]
Bir haberi usulünce hazırlama ve yayın organlarında yayımlama işi
-
[isim]
Bir haberi usulünce hazırlama ve yayın organlarında yayımlama işi
- HABERSİZCE
-
-
[zarf]
Haber vermeden, haberi olmadan, habersiz, gizlice
-
[zarf]
Haber vermeden, haberi olmadan, habersiz, gizlice
- HABERLİK
-
-
[sıfat]
Haber durumunda olan
-
[sıfat]
Haber durumunda olan
- HABERDAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Haberli, bilgili
- "Olup bitenden haberdardır."
- "Kararımızdan Nedret'in arkadaşlarını da haberdar etmeliyiz." (Mahmut Yesari)
- "İbrahim Hocamın da işten haberdar olduğunu iddia edenler oldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Haberli, bilgili
- HABERSİZ
-
-
[sıfat]
Haberi olmayan, haber almamış, hiçbir bilgisi olmayan
- "Yolcular, içimdeki mahşerden habersiz, yanımdan geçip gidiyorlardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
Haber vermeden, habersizce
- "Habersiz geliverdiler."
-
[sıfat]
Haberi olmayan, haber almamış, hiçbir bilgisi olmayan
- HABERLİ
-
-
[sıfat]
Bir olay veya durum üzerine bilgisi olan, haberi olan
- "Haberli konuk."
- "En yeni teknolojik bilgilerden haberli oluyorlar." (Tomris Uyar)
-
[zarf]
Haber vermiş veya almış olarak
- "Biz oraya haberli gittik."
-
[sıfat]
Bir olay veya durum üzerine bilgisi olan, haberi olan
- HABERCİ
-
-
[isim]
Haber getiren kimse, ulak
-
Muhbir, ihbar eden kimse
- "Kaçakçı kamyonları bazen, o da bir habercinin yardımı ile içeride yakalanmakta." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir durumun, bir olayın belirtisi
- "Bu bulutlar yağmurun habercisi olsa gerek."
-
Karakulak
-
[isim]
Haber getiren kimse, ulak
- HABER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir olay, bir olgu üzerine edinilen bilgi, salık
- "Çırağın bir şeyden haberi yok." (Memduh Şevket Esendal)
- "Sizden haber almayalı bir seneden fazla oldu ." (Peyami Safa)
- "Kayıkları olmayanlar mahalledeki en alışık oldukları kira sandallarına haber gönderirler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Bu haberi patlatacak olan gazete en az bir hafta gündemi belirlemiş olacak." (Ahmet Ümit)
-
İletişim veya yayın organlarıyla verilen bilgi
- "Televizyonda dünya haberlerini izledi."
- "Günlerden beri artan iştahsızlık ve derin yorgunluk fena günlerin yaklaştığını haber vermiş olabilirdi." (Peyami Safa)
-
Bilgi
- "Sanattan haberi yok."
-
Yüklem
-
[isim]
Bir olay, bir olgu üzerine edinilen bilgi, salık