Başında ge olan 8 harfli 84 kelime var. Ge ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ge olan kelimeler listesine ya da sonu ge ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ge bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GETİRTME
-
-
[isim]
Getirtmek işi
-
[isim]
Getirtmek işi
- GELİRSİZ
-
-
[sıfat]
Geliri olmayan
-
[sıfat]
Geliri olmayan
- GEMLENME
-
-
[isim]
Gemlenmek işi
-
[isim]
Gemlenmek işi
- GEVŞETİŞ
- ...
- GEVRECİK
-
-
[sıfat]
Çok gevrek veya incecik
- "İğdenin dalı gevrecik olur / Basmaya gelmez." (Halk türküsü)
-
Çok taze, yumuşacık
-
[sıfat]
Çok gevrek veya incecik
- GEPEGENÇ
-
-
Gepgenç, pek genç
-
Gepgenç, pek genç
- GEVREKÇİ
-
-
[isim]
Gevrek yapan veya satan kimse
-
[isim]
Gevrek yapan veya satan kimse
- GECİKMEK
-
-
[nsz]
Geç kalmak, herhangi bir işi kararlaştırılan zamandan sonra yapmak
-
Bir taşıt zamanında kalkamamak veya zamanında varamamak
-
[nsz]
Geç kalmak, herhangi bir işi kararlaştırılan zamandan sonra yapmak
- GEÇKİNCE
- ...
- GELİNMEK
-
-
[-e]
Gelme işi yapılmak
-
[-e]
Gelme işi yapılmak
- GERÇEKTE
-
-
[zarf]
Aslında, tam anlamıyla, hakikatte
- "Kumpanyanın kurulmasında başı çeken gerçekte, ecnebi bir banka." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Aslında, tam anlamıyla, hakikatte
- GEÇİMLİK
-
-
[isim]
Yiyecek parası, nafaka
-
[isim]
Yiyecek parası, nafaka
- GENLEŞME
-
-
[isim]
Genleşmek işi
-
[isim]
Genleşmek işi
- GEÇERSİZ
-
-
[sıfat]
Yürürlükten çıkarılmış, hükümsüz
- "Bu yasa geçersizdir."
-
[sıfat]
Yürürlükten çıkarılmış, hükümsüz
- GEZGİNCİ
-
-
Gezerek iş gören, gezici, seyyar
- "Gezginci esnaf, köylüler gelirler, alışveriş olur." (Memduh Şevket Esendal)
-
Gezerek iş gören, gezici, seyyar
- GETİRMEK
-
-
Gelmesini sağlamak
- "Dün bir deri bir kemik hâlinde eve getirip bırakmışlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-de]
Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak
-
[-i]
Erişmek veya eriştiğini sanmak
- "Baharı getirdik."
-
[nsz]
İleri sürmek
- "Örnek getirmek."
-
[nsz]
Sebep olmak, ortaya çıkarmak
- "Bu rüzgâr kar getirir."
-
[-i]
İletmek, bildirmek
- "Bir zabit nefes nefese şu haberi getirdi." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[nsz]
Sağlamak
- "Haftada bir cuma günleri işleyen küçük bir kahve ayda ne kadar gelir getirirse." (Ömer Seyfettin)
-
Bir makama atamak veya seçmek
-
[yardımcı fiil]
Bazı kelimelerle birleşik fiil yapar
- "Ateh getirmek. Nedamet getirmek."
-
Gelmesini sağlamak
- GEÇİŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirinin içine geçip karışmak, tedahül etmek
-
[nsz]
Birbirinin içine geçip karışmak, tedahül etmek
- GENELEME
-
-
[isim]
Bir düşüncenin başka başka sözlerle yeniden anlatılması
- "Ayakla yayan gittim sözünde geneleme vardır."
-
[isim]
Bir düşüncenin başka başka sözlerle yeniden anlatılması
- GEVELEME
-
-
[isim]
Gevelemek işi
- "Bu çeşit bunak gevelemeleri yaşlı dostlar çevresinde hoş görülebilir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Gevelemek işi
- GEÇDOĞAN
- ...