Başında ge olan 5 harfli 46 kelime var. Ge ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ge olan kelimeler listesine ya da sonu ge ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ge bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GEÇİŞ

  1. [isim] Geçme işi veya biçimi
    • "Bekleme sabırsızlığını çoktan kaybetmiş olduğum için vaktin geçişini pek fark etmiyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Herhangi bir durumdaki değişme, intikal
    • "Geçiş dönemi."
  3. Resimde iki ayrı rengi birbirine bağlayan ara ton
  4. Ses organlarının bir durumdan ötekine geçmesi
  5. Bir parça süresince bir tondan başka bir tona atlama

GERİŞ

  1. [isim] Germe işi
  2. Dağların ve tepelerin üst kısmı, sırt

GERZE
...
GENEL

  1. [sıfat] Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi
    • "Genel seçim. Genel tarih."
  2. Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan
    • "Genel bir sıralama yapmak gerekirse denebilir ki dünyada en iyisi mutlu, dengeli bir evliliktir." (Haldun Taner)
  3. Yetkisi ve sorumluluğu çok olan
    • "Genel başkan. Genel müdür."
  4. Herkesin yararlanabileceği (yer, nesne)
    • "Genel kitaplık."
  5. Bir genelleme sonucunda elde edilen
    • "Genel düşünce."

GEÇİT

  1. [isim] Geçmeye yarayan yer, geçecek yer
    • "Başka türlü düşünmek, köprüyü bırakıp çayda geçit aramaya benzer." (Tarık Buğra)
  2. İki dağ arasında dar ve uzun yol

GEÇME

  1. [isim] Geçmek işi, mürur
  2. Birbirinin içine geçirilerek tutturulan iki şeyden birinde bulunan çıkıntılı parça
  3. [sıfat] Çakılmış, yapıştırılmış veya lehimlenmiş olmayıp gereğinde sökülebilecek biçimde parçaları birbirine takılıp kenetlenmiş olan
    • "Geçme çerçeve."

GEÇEK

  1. [isim] Çok geçilen yer, işlek yol
  2. Küçük tahta köprü

GEVME

  1. [isim] Gevmek işi

GEVEN

  1. [isim] Baklagillerden, çok yıllık, bazı türlerinden kitre denilen zamk çıkarılan, dikenli bir çalı, keven (Astragalus)

GERÇİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [zarf] Her ne kadar ... ise de, vakıa
    • "Mahallen gerçi sakindir, sakindir ama civcivli de bir mahalledir." (Sait Faik Abasıyanık)

GEDİZ
...
GEREÇ

  1. [isim] Belirli bir işi yapmak için kullanılması gereken maddeler, malzeme, materyal
    • "Bu sarayların bütün gereci Londra'dan taşınmıştır." (Salâh Birsel)

GEÇER

  1. [sıfat] Yürürlükte bulunan, geçerliği olan, kullanılan
    • "Geçer para."
  2. Beğenilen, makbul, mergup
  3. Geçme özelliği olan
  4. [isim] Geçer not
    • "Türkçe dersinden geçer almışım."

GENİZ

  1. [isim] Ağız ve burun boşluğunun arka bölümü
    • "Genzi iyice yanmıştı, konuşamıyordu, başını iki yana sarsarak niçin diye sordu." (Tarık Buğra)
    • "Genzinden çıkardığı seslerle ağlama taklidi yapıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)

GEÇİM

  1. [isim] Geçinme işi, geçinme araçları, geçinme, maişet
    • "Biri elbise askısı yapıyor, diğeri de yapılanları satıyor, böylece geçimlerini doğrultuyorlardı." (Samiha Ayverdi)
  2. Anlaşma, uyum
    • "Aralarında geçim yok."

GENİŞ

  1. [sıfat] Eni çok olan, enli, vâsi
    • "Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu." (Peyami Safa)
    • "Bu vahim skandalı, bu mahdut dışarlık çocuğu niçin bu kadar geniş karşılıyordu?" (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Alanı büyük olan, makro, dar karşıtı
    • "Bu ağaç, bir geniş bostan duvarının dış tarafında idi." (Osman Cemal Kaygılı)
  3. Bol (elbise)
  4. Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın, makro
    • "Geniş anlamlı."
  5. Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat
    • "Besbelli geniş, olabildiğince umursamaz görünmek istiyordu." (Atilla İlhan)
  6. Çok
    • "Geniş iş alanları sağlandı."

GELME

  1. [isim] Gelmek işi
  2. [sıfat] Gelmiş olan
    • "Avrupa'dan gelme bir televizyon."
  3. [sıfat] Yetişme
    • "İyi aileden gelme çocuk."
  4. Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi

GEDİK

  1. [isim] Bir düzey üstündeki yıkık, çatlak veya aralık, rahne
    • "Duvar gediği."
  2. Dağ geçidi
  3. Boşluk, eksiklik
    • "... kanunların gediğinden alabildiğine yararlanıp küpünü doldurmuş bir açıkgözdü." (Haldun Taner)
  4. Güçlük, güç durum
    • "Gedikten kurtulmak."
  5. Yarma saldırısında düşman mevzilerinde açılan yer
  6. Bir işi yapmak, bir şeyden yararlanmak yolunda verilen hak, imtiyaz
  7. Eksik dişli

GERGİ

  1. [isim] Perde
  2. İp, kayış, tel vb.ni gerginleştirme işinde kullanılan araç

GELİŞ

  1. [isim] Gelme işi veya biçimi
    • "Keklik gibi taştan taşa sekerek / Gerdan açıp gelişini sevdiğim." (Ruhsati)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü