Başında fas olan 27 kelime var. Fas ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde fas olan kelimeler listesine ya da sonu fas ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında fas bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
FASULYEGİLLER
FASARYALIK, FASULYEMSİ
FASILASIZ, FASLETMEK, FASSALLIK
FASİHLİK, FASIKLIK, FASILALI, FASİTLİK, FASLETME
FASARYA, FASİKÜL, FASULYE
FASILA, FASİLE, FASONE, FASSAL
FASET, FASİH, FASIK, FASIL, FASİT, FASKA, FASLI, FASON
FAS
A F S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
FAS, SAF
2 Harfli Kelimeler
AF, AS, FA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FASULYEGİLLER
-
-
[isim]
Kapalı tohumlu, iki çenekli, ayrı taç yapraklı çiçekli bitkiler familyası
-
[isim]
Kapalı tohumlu, iki çenekli, ayrı taç yapraklı çiçekli bitkiler familyası
- FASULYEMSİ
-
-
[sıfat]
Fasulyeyi andıran, fasulyeye benzeyen, fasulye gibi
-
[sıfat]
Fasulyeyi andıran, fasulyeye benzeyen, fasulye gibi
- FASARYALIK
- ...
- FASILASIZ
-
-
[sıfat]
Kesintisiz
-
Durmadan, ara vermeden, biteviye
- "Biraz durursa yere yıkılacağını sanarak fasılasız yürüyordu." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Kesintisiz
- FASLETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Ayırmak, bölmek
-
Çözmek, sonuçlandırmak
-
[-i]
Ayırmak, bölmek
- FASSALLIK
-
-
[isim]
Fassal olma durumu
- "Onda fassallık yalnız sanatlaşmış değildir, geçim yolu da odur." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Fassal olma durumu
- FASİTLİK
- ...
- FASILALI
-
-
[sıfat]
Aralı, aralıklı, kesintili
- "Tren seyrek ve fasılalı ağaçların arasından geçiyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Aralı, aralıklı, kesintili
- FASIKLIK
- ...
- FASLETME
-
-
[isim]
Fasletmek işi
-
[isim]
Fasletmek işi
- FASİHLİK
- ...
- FASİKÜL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Büyük eserlerin ayrı ayrı bölümler hâlinde yayımlanan parçalarından her biri, cüz
-
[isim]
Büyük eserlerin ayrı ayrı bölümler hâlinde yayımlanan parçalarından her biri, cüz
- FASARYA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[sıfat]
Boş, anlamsız (söz)
-
İşe yaramaz, yeteneksiz
- "Öylesine fasarya semt takımında bile yer alamaz, her zaman yedek dururdu." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Boş, anlamsız (söz)
- FASULYE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Fasulyegillerden, barbunya, çalı, ayşekadın, horoz vb. türleri bulunan bitki (Phaseolus vulgaris)
- "Fasulye sırığı gibi üç buçuk akasya ile park mı olurmuş?" (Tarık Buğra)
-
Bu bitkinin sebze olarak yararlanılan yeşil ürünü ve kuru tohumları
-
[isim]
Fasulyegillerden, barbunya, çalı, ayşekadın, horoz vb. türleri bulunan bitki (Phaseolus vulgaris)
- FASILA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aralık, ara, kesinti
- "Kısa bir fasıladan sonra kadının sesi tekrar işitildi." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Birer kart göndererek baş ağrılarından dolayı bu kabullere fasıla verdiğini bildirmişti." (Peyami Safa)
-
[isim]
Aralık, ara, kesinti
- FASSAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İftira atan, gerçek olmayan isnatlarda bulunan (kimse)
- "Gayet fassal, dedikoducuydu da..." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
İftira atan, gerçek olmayan isnatlarda bulunan (kimse)
- FASONE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çözgü veya atkının kumaş yüzeyi üzerinde, kendiliğinden bir desen oluşturduğu her tür kumaş
-
Bu tür kumaşları oluşturan desen örneği
-
[isim]
Çözgü veya atkının kumaş yüzeyi üzerinde, kendiliğinden bir desen oluşturduğu her tür kumaş
- FASİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Familya
- "Hepsi de bu asrın bir nevi insan fasilesine mensuptular." (Peyami Safa)
-
[isim]
Familya
- FASİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Açık ve düzgün (anlatış)
- "... sözleri daha fasih çıkarmak için hafif şapırtılarla oynayan kırmızı dudaklarına takılıyordu." (Peyami Safa)
-
Açık ve düzgün konuşma yeteneği olan
-
[sıfat]
Açık ve düzgün (anlatış)
- FASİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kötü, bozuk
- "Fasit fikir."
-
Ara bozucu, fesat çıkaran, müfsit
- "Fasit adam."
-
[sıfat]
Kötü, bozuk