Başında f olan 3 harfli 31 kelime var. F harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde f harfi olan kelimeler listesine ya da sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında f bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FIR
-
-
[zarf]
Fırıl fırıl
- "Kızı, annesinin çevresinde fır dönüyor."
-
[isim]
Piç, fırlama
-
[zarf]
Fırıl fırıl
- FOS
-
-
[sıfat]
Çürük, temelsiz, boş, kof
-
[sıfat]
Çürük, temelsiz, boş, kof
- FAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tuzak, kapan
-
[isim]
Tuzak, kapan
- FOŞ
-
-
[isim]
Suyun ani ve fazla miktarda dökülmesi sırasında çıkan ses
-
[isim]
Suyun ani ve fazla miktarda dökülmesi sırasında çıkan ses
- FİĞ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Baklagillerden, hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki (Vicia sativa)
-
[isim]
Baklagillerden, hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki (Vicia sativa)
- FOL
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Tavuğun istenilen yere yumurtlaması için o yere konulan yumurta veya yumurtaya benzeyen şey
- "Kız kardeşi ile Mahir daha ortada fol yok yumurta yokken gelin güveyi olmuşlar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Tavuğun istenilen yere yumurtlaması için o yere konulan yumurta veya yumurtaya benzeyen şey
- FAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Geleceği öğrenmek, şans ve kısmeti anlamak amacıyla oyun kâğıdı, kahve telvesi, el ayası vb.ne bakarak anlam çıkarma, bakı
- "Ben bütün fallara, bütün rüyalara, bütün itikatlara inanırım." (Peyami Safa)
- "Tutun birer niyet de açayım size birer maydanozlu fal!" (Osman Cemal Kaygılı)
- "Para ile fala baktığı hâlde geçim sıkıntısından kurtulamıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Geleceği öğrenmek, şans ve kısmeti anlamak amacıyla oyun kâğıdı, kahve telvesi, el ayası vb.ne bakarak anlam çıkarma, bakı
- FUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taşkırangillerden, birçok türü bulunan ağaççık ve bunun güzel kokulu beyaz çiçeği (Casmin sambac)
-
Küçük taneli bir bakla türü
-
[isim]
Taşkırangillerden, birçok türü bulunan ağaççık ve bunun güzel kokulu beyaz çiçeği (Casmin sambac)
- FAZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Elektrik geriliminde evre
-
[isim]
Elektrik geriliminde evre
- FIS
- ...
- FUT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
30,480 cm'ye eşit olan İngiliz uzunluk ölçü birimi, ayak, kadem
-
[isim]
30,480 cm'ye eşit olan İngiliz uzunluk ölçü birimi, ayak, kadem
- FÜG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çok sesli müzikte bir beste
- "Türk romancıları içinde müzikal yapı ve füg sanatı ile romanın yakın ilişkisini de ilk keşfeden o olmuştur." (Haldun Taner)
-
[isim]
Çok sesli müzikte bir beste
- FEL
-
-
[isim]
Görüngü
-
[isim]
Görüngü
- FAŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Açığa vurulma, ortaya dökülme
- "Bu telaffuz, onun dadılı, matmazelli geçmiş çocukluğunun izlerini de faş ederdi." (Haldun Taner)
- "Sırrının faş olduğu gün ona ölümden başka çıkar yol kalmazdı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Açığa vurulma, ortaya dökülme
- FÖY
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kısa bilgileri içeren belge
-
[isim]
Kısa bilgileri içeren belge
- FİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Filgillerin hortumlular takımından, Afrika ve Asya'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, çok iri, kalın derili hayvan (Elephas)
-
Satrançta çapraz hareket ettirilen taş
-
[isim]
Filgillerin hortumlular takımından, Afrika ve Asya'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, çok iri, kalın derili hayvan (Elephas)
- FAS
- ...
- FES
-
-
[isim]
Şapka yerine kullanılan, kırmızı, kalın çuhadan yapılmış, tepesinde püskülü olan, silindir biçiminde başlık
-
[isim]
Şapka yerine kullanılan, kırmızı, kalın çuhadan yapılmış, tepesinde püskülü olan, silindir biçiminde başlık
- FER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Parlaklık, aydınlık
-
Gözdeki canlılık
- "Otuz yaşıma gelmeden gözlerimin feri sönmüştü." (Halide Edip Adıvar)
-
Güç, kuvvet, nüfuz
-
[isim]
Parlaklık, aydınlık
- FAR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Taşıtların ön bölümünde bulunan, kısa ve uzun mesafeyi aydınlatmaya yarayan ışık düzeneği
- "Taksi yaklaşırken farların ışıkları gittikçe güçlenerek yukarılara doğru tırmandı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Taşıtların ön bölümünde bulunan, kısa ve uzun mesafeyi aydınlatmaya yarayan ışık düzeneği