Başında ese olan 18 kelime var. Ese ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ese olan kelimeler listesine ya da sonu ese ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ese bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ESEFLENMEK, ESENLEŞMEK, ESERİCEDİT
ESEFLENME, ESENLEMEK, ESENLEŞME, ESENLİKLİ
ESENLEME
ESENLER, ESENLİK, ESERMEK
ESEFLE, ESEFLİ, ESERME
ESEME
ESEF, ESEN, ESER
E E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ES, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ESERİCEDİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Resmî yazışmalarda kullanılan, büyük boy yazı kâğıdı, esericedit kâğıdı
-
[isim]
Resmî yazışmalarda kullanılan, büyük boy yazı kâğıdı, esericedit kâğıdı
- ESEFLENMEK
-
-
[nsz]
Acınmak
- "Yüzüne bakanlar içten içe, bugün gene bir hâli var diye esefleniyordu." (Aka Gündüz)
-
[nsz]
Acınmak
- ESENLEŞMEK
-
-
Birbirine selam vermek, selamlaşmak
-
[nsz]
Vedalaşmak
- "A dostlar esenleşelim / Tuz ekmek helalleşelim." (Yunus Emre)
-
Birbirine selam vermek, selamlaşmak
- ESENLİKLİ
-
-
[sıfat]
Esenliği olan
- "Birbirlerine sağlıklı, esenlikli bir kış dilediler." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Esenliği olan
- ESENLEMEK
-
-
[-i]
Biriyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine sözle veya işaretle bir nezaket gösterisi yapmak, selam vermek, selamlamak
-
Birine esenlik dileyerek ayrılmak, veda etmek
-
[-i]
Biriyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine sözle veya işaretle bir nezaket gösterisi yapmak, selam vermek, selamlamak
- ESENLEŞME
-
-
[isim]
Esenleşmek işi, selamlaşma
-
[isim]
Esenleşmek işi, selamlaşma
- ESEFLENME
-
-
[isim]
Eseflenmek işi
-
[isim]
Eseflenmek işi
- ESENLEME
-
-
[isim]
Esenlemek işi, selam
-
[isim]
Esenlemek işi, selam
- ESENLER
- ...
- ESERMEK
-
-
[-i]
Bakmak, beslemek, yetiştirmek
-
[-i]
Bakmak, beslemek, yetiştirmek
- ESENLİK
-
-
[isim]
Esen olma durumu, sağlık, afiyet, sıhhat, selamet, hastalık karşıtı
- "Tanrı esenlik versin."
-
[isim]
Esen olma durumu, sağlık, afiyet, sıhhat, selamet, hastalık karşıtı
- ESEFLE
-
-
[zarf]
Üzülerek, acınarak
- "Gencecik karısı varken ... diye esefle başını salladı." (Nezihe Araz)
-
[zarf]
Üzülerek, acınarak
- ESERME
-
-
[isim]
Esermek işi veya durumu
-
[isim]
Esermek işi veya durumu
- ESEFLİ
-
-
[sıfat]
Üzüntülü, tasalı, kaygılı
- "Cevat'ın yüreğinde esefli bir duygu başkaldırıyordu." (Cahit Uçuk)
-
[sıfat]
Üzüntülü, tasalı, kaygılı
- ESEME
-
-
[isim]
Mantık
-
[isim]
Mantık
- ESEF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üzüntü, kaygı, tasa
- "Ötekilerin yüzünde, onunki gibi esefle karışmamış, bambaşka bir öfke vardı." (Tarık Buğra)
-
Acınma, üzülme
-
Yerinme
-
[isim]
Üzüntü, kaygı, tasa
- ESEN
-
-
[sıfat]
Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı, sıhhatli, salim
- "Şen ve esen kalınız."
-
[sıfat]
Ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı, sıhhatli, salim
- ESER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt
- "Boğaziçi doğrudan doğruya Türklerin eseridir." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "İdare dizginlerini eline aldığından beri burada artık ne kan kavgalarından, ne dağ eşkıyalığından kabadayılığından eser kalmamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Yayın, kitap, yapıt
- "Bütün özlediğim eserlerle bir kütüphane yapabilsem artık yapılacak bir iş kalmayacak." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
İz, işaret, im
- "Buralarda sudan eser yok."
-
Soyut kavramlarda belirti
- "Sarı sakalları uzamış, bu yanık yüzde, en küçük bir pişmanlık eseri yoktu." (Haldun Taner)
-
[isim]
Emek sonucu ortaya konan ürün, yapıt