Başında ders olan 8 kelime var. Ders ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ders olan kelimeler listesine ya da sonu ders ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ders bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
DERSHANECİLİK
DERSHANECİ
DERSLİKLİ
DERSBAŞI, DERSHANE
DERSİAM, DERSLİK
DERS
D E R S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
DERS
3 Harfli Kelimeler
SER
2 Harfli Kelimeler
DE, ER, ES, RE, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DERSHANECİLİK
-
-
[isim]
Dershane işletmeciliği
-
[isim]
Dershane işletmeciliği
- DERSHANECİ
-
-
[isim]
Dershane işleten kimse
-
[isim]
Dershane işleten kimse
- DERSLİKLİ
- ...
- DERSHANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öğrencilerin, bir öğretmenin gözetimi altında, anlatma, araştırma, küme çalışması vb. yollarla ve türlü eğitim araç ve gereçlerinden de yararlanarak ders yaptıkları yer, derslik, sınıf
-
Öğrencilere okul dışında para ile ders veren özel kuruluş
-
[isim]
Öğrencilerin, bir öğretmenin gözetimi altında, anlatma, araştırma, küme çalışması vb. yollarla ve türlü eğitim araç ve gereçlerinden de yararlanarak ders yaptıkları yer, derslik, sınıf
- DERSBAŞI
- ...
- DERSİAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlılar döneminde müderrislerin camilerde verdikleri ders
-
Bu dersi veren müderrislerin unvanı
-
[isim]
Osmanlılar döneminde müderrislerin camilerde verdikleri ders
- DERSLİK
-
-
[isim]
Sınıf, dershane
-
[sıfat]
Ders saati süresine uygun
- "Anlatılacak bir derslik konu kaldı."
-
[isim]
Sınıf, dershane
- DERS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi
- "Mektepten kaçmıyor, bazı derslerden zevk alıp saatlerce çalıştığım oluyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Metin'in bu dersi asma teklifi hiç hoşuma gitmedi doğrusu." (Adalet Ağaoğlu)
- "Bu seneki tecrübe aynı zamanda bir de ders oldu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "İyi konuşurdu, ders vermek sanatını bilirdi."
-
Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre
- "Dersin bitmesine beş dakika var."
- "Yapılacak şey gördüğümüz vakalardan ders almaya çalışmaktır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "İnek Şaban güzel ders çalışırdı boş sınıfta." (Rıfat Ilgaz)
- "Evvela kendi kendisini cezalandırdı, sonra kendisi gibi yaşamak istemeyenlere ders verdi." (Peyami Safa)
-
Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi
- "Bir yakınlık kurmak için derslerini soracak oluyordu." (Necati Cumalı)
-
Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret
- "En iyisi, kıyının verdiği şu ekoloji dersini uygulamak mı dersiniz?" (Haldun Taner)
-
[isim]
Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi