Sonunda dan olan 78 kelime var. DAN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde dan olan kelimeler listesine ya da başında dan olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
BODOSLAMADAN, KARARLAMADAN
ANTİOKSİDAN, BAŞKUMANDAN, ÇAKTIRMADAN
BAKIMINDAN, TARAFINDAN
ANAFORDAN, AVANTADAN, BEDAVADAN, ŞAHMERDAN, TEKRARDAN, YUKARIDAN
AĞZINDAN, AKŞAMDAN, BAKIMDAN, BİRAZDAN, BUHURDAN, CARTADAN, DALFİDAN, DOĞRUDAN, DURMADAN, FAZLADAN, GERGEDAN, GÜLABDAN, İSFENDAN, KALEMDAN, KOKURDAN, KUMANDAN, NÜKTEDAN, ONLARDAN, PATTADAN, SONRADAN, SÜRMEDAN, YAKINDAN, YALANDAN
AĞIZDAN, BURADAN, CABADAN, CAMADAN, DEKADAN, HANEDAN, HAVADAN, İĞNEDAN, KAFADAN, KISADAN, RAFADAN, ŞAKADAN, SIRADAN, USULDAN, YARADAN, ZULADAN
AVADAN, BARDAN, BULDAN, BUNDAN, CANDAN, CÜZDAN, FIKDAN, FONDAN, GERDAN, HANDAN, KİLDAN, KÜRDAN, MEYDAN, ORADAN, RIHDAN, ŞAMDAN, ŞIRDAN, ŞUNDAN, TOYDAN, VİCDAN, ZİNDAN
FİDAN, HODAN, NADAN, ONDAN, SUDAN
A D N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AD, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KARARLAMADAN
-
-
[zarf]
Kararlama yoluyla, görmeden
- "Karanlıkta kapıyı kararlamadan buldu."
-
[zarf]
Kararlama yoluyla, görmeden
- BODOSLAMADAN
-
-
[zarf]
Ön taraftan, baş taraftan
-
[zarf]
Ön taraftan, baş taraftan
- BAŞKUMANDAN
-
-
[isim]
Başkomutan
-
[isim]
Başkomutan
- ÇAKTIRMADAN
-
-
[zarf]
Belli etmeden, gizlice, sezdirmeden
- "O, kenar kenar yürüyerek ve çaktırmadan deminki cevizlerin altına göz attı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[zarf]
Belli etmeden, gizlice, sezdirmeden
- ANTİOKSİDAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle yağların, yağlı besinlerin uzun süre saklanabilmesi, beyaz renkli sebze ve meyvelerin kararmasının önlenmesi için kullanılan madde
-
Canlı organizmalardaki toksinleri atmaya yarayan madde
-
[isim]
Genellikle yağların, yağlı besinlerin uzun süre saklanabilmesi, beyaz renkli sebze ve meyvelerin kararmasının önlenmesi için kullanılan madde
- BAKIMINDAN
-
-
[zarf]
Bakış veya görüş açısı yönünden, değerlendirme açısından
- "... bedenî ve ruhsal yetersizliği olanlar, çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar." (Anayasa)
-
-e göre
-
[zarf]
Bakış veya görüş açısı yönünden, değerlendirme açısından
- TARAFINDAN
-
-
[zarf]
Herhangi birinden
- "Dostları tarafından çok sevilmiş bir zattı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Eliyle, aracılığıyla
-
Türünden, çeşidinden
-
[zarf]
Herhangi birinden
- AVANTADAN
-
-
[zarf]
Bedavadan, beleşten
-
[zarf]
Bedavadan, beleşten
- BEDAVADAN
-
-
[zarf]
Bedava olarak, cabadan, bedavasına, bedavaya
- "Öbür hisselere de bedavadan konmuştu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Bedava olarak, cabadan, bedavasına, bedavaya
- ŞAHMERDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Vurucu ağırlığın, mekanik olarak yükselmesi ve düşmesi sonucu dövme işlemi yapan makine
-
Bir yapının temel kazıklarını çakmakta kullanılan bir çeşit araç
-
Çok ağır bir çeşit tokmak veya çekiç
-
[isim]
Vurucu ağırlığın, mekanik olarak yükselmesi ve düşmesi sonucu dövme işlemi yapan makine
- TEKRARDAN
-
-
Bakınız tekrar tekrar
-
Bakınız tekrar tekrar
- YUKARIDAN
-
-
[zarf]
Tepeden, üstten
-
[zarf]
Tepeden, üstten
- ANAFORDAN
-
-
[zarf]
Yolsuzluk yaparak
-
[zarf]
Yolsuzluk yaparak
- DURMADAN
-
-
[zarf]
Ara vermeden, kesintisiz, sürekli
- "Bir boş arsada davul zurna ile durmadan hora tepiliyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Ara vermeden, kesintisiz, sürekli
- NÜKTEDAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnce, güzel nükteler yapan (kimse), nükteci
- "Necmi'yi bilirsiniz, ney çalar, edebiyata meraklı, nüktedan ... bir çocuk." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
İnce, güzel nükteler yapan (kimse), nükteci
- SÜRMEDAN
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Sürmelik
-
[isim]
Sürmelik
- KALEMDAN
- ...
- İSFENDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Akçaağaç
-
[sıfat]
Bu ağaçtan yapılmış olan
-
[isim]
Akçaağaç
- YALANDAN
-
-
[zarf]
Gerçek olmayarak, yapmacık bir biçimde, oyun olsun diye, yalancıktan, sureta
- "İşine gitmemek için yalandan hasta olduğu haberini verdi."
-
Gösteriş olsun diye, özen göstermeden, önem vermeyerek, üstünkörü
- "Yalandan bir temizlik yapıverdiler."
-
[zarf]
Gerçek olmayarak, yapmacık bir biçimde, oyun olsun diye, yalancıktan, sureta
- BİRAZDAN
-
-
[zarf]
Az sonra
-
[zarf]
Az sonra