Sonunda dan olan 8 harfli 23 kelime var. DAN ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde dan olan kelimeler listesine ya da başında dan olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A D N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AD, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SONRADAN
-
-
[zarf]
Konuşulan zamanın ardından gelen zamanda
- "Mehmet o günkü budalalığının farkına ancak sonradan vardı." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Konuşulan zamanın ardından gelen zamanda
- GERGEDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gergedangillerden, sıcak ülkelerde yaşayan, burnunun üstünde bir veya iki boynuzu bulunan, kalın derili, saldırgan bir hayvan (Rhinoceros inducus)
-
[isim]
Gergedangillerden, sıcak ülkelerde yaşayan, burnunun üstünde bir veya iki boynuzu bulunan, kalın derili, saldırgan bir hayvan (Rhinoceros inducus)
- KUMANDAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Komutan
- "Jandarma kumandanı ölüm haberini âdeta resmî tebliğ gibi civara telefonla bildirmiş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Komutan
- BİRAZDAN
-
-
[zarf]
Az sonra
-
[zarf]
Az sonra
- AĞZINDAN
-
-
birisinden dinleyerek
- "Yusuf Efendi biçareye ağız açtırmıyordu."
- "Gelgelelim Akif, Berlin'e gidip de oradaki kahveleri gördüğü vakit ağız değiştirmek zorunda kalır." (Salâh Birsel)
- "Kolonya dökmekten, şeker tutmaktan, iyi gözükeceğim diye ağız etmekten yoruldu." (Lâtife Tekin)
- "Ben nasıl ağız kullanıyorsam sen de o yolda konuş."
-
adına
- "Küçük bir ağız."
- "Aman efendim, bendenize bir ağız açtılar, donakalmışım." (Memduh Şevket Esendal)
- "Çok şükür, ağzı laf yapandan çok, eli işe yatkın aydınlara muhtaç olduğumuzu, anlar gibiyiz." (Atilla İlhan)
- "Hey zavallı balık, diyor, ağzın var dilin yok" (Sait Faik Abasıyanık)
-
birisinden dinleyerek
- KOKURDAN
-
-
[isim]
Kalkerli ve karstik özelliği ağır basan yerlerde çukurlukları bol, engebeli arazi
-
[isim]
Kalkerli ve karstik özelliği ağır basan yerlerde çukurlukları bol, engebeli arazi
- GÜLABDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gül suyu serpmek için kullanılan, ağzı emzikli, armut biçiminde küçük kap
-
[isim]
Gül suyu serpmek için kullanılan, ağzı emzikli, armut biçiminde küçük kap
- İSFENDAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Akçaağaç
-
[sıfat]
Bu ağaçtan yapılmış olan
-
[isim]
Akçaağaç
- BAKIMDAN
-
-
[zarf]
Bakımından
-
[zarf]
Bakımından
- YALANDAN
-
-
[zarf]
Gerçek olmayarak, yapmacık bir biçimde, oyun olsun diye, yalancıktan, sureta
- "İşine gitmemek için yalandan hasta olduğu haberini verdi."
-
Gösteriş olsun diye, özen göstermeden, önem vermeyerek, üstünkörü
- "Yalandan bir temizlik yapıverdiler."
-
[zarf]
Gerçek olmayarak, yapmacık bir biçimde, oyun olsun diye, yalancıktan, sureta
- NÜKTEDAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnce, güzel nükteler yapan (kimse), nükteci
- "Necmi'yi bilirsiniz, ney çalar, edebiyata meraklı, nüktedan ... bir çocuk." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
İnce, güzel nükteler yapan (kimse), nükteci
- KALEMDAN
- ...
- YAKINDAN
-
-
[zarf]
Yakın bir yerden, yakın olarak
- "Yakından bakılırsa iyi görülür."
-
Çok dikkatli, titiz bir biçimde
- "Hükûmet gibi müttefik kuvvetlerin ajanları da olayları yakından gözetliyorlardı." (Tarık Buğra)
-
[zarf]
Yakın bir yerden, yakın olarak
- DALFİDAN
-
-
[isim]
Taze ve yeni fidan
-
[isim]
Taze ve yeni fidan
- CARTADAN
-
-
[zarf]
Cartadak
-
[zarf]
Cartadak
- SÜRMEDAN
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Sürmelik
-
[isim]
Sürmelik
- ONLARDAN
-
-
karşı taraftan olan (kimse)
- "O kış, önceki kışlardan daha az üşüdüm." (Necati Cumalı)
- "O duvar senin, bu duvar benim, sağdan sola, soldan sağa yalpa vurarak halkın önüne çıkıvermiş." (Halit Fahri Ozansoy)
- "... o gün bugün bir kere bile hastalanıp yatmamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Oyunları o kadar güzel olurmuş ki bunlar millî bir edebiyat eseri sayılırmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
karşı taraftan olan (kimse)
- AKŞAMDAN
-
-
[zarf]
Henüz akşam iken
- "Akşamdan uyuklamaya başladı."
-
[zarf]
Henüz akşam iken
- PATTADAN
-
-
[zarf]
Pattadak
-
[zarf]
Pattadak
- BUHURDAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buhurluk
- "Dağıtır gülleri boşlukta hava / Ve buhurdanda tüter amberler." (Arif Nihat Asya)
-
[isim]
Buhurluk