Başında bur olan 7 harfli 20 kelime var. Bur ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde bur olan kelimeler listesine ya da sonu bur ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında bur bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B R U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
BU, UR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BURACIK
- ...
- BURUNDİ
- ...
- BURUŞMA
-
-
[isim]
Buruşmak işi
-
[isim]
Buruşmak işi
- BURAĞAN
-
-
[isim]
Güçlü esen rüzgâr
-
[isim]
Güçlü esen rüzgâr
- BURLESK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sanat alanında ve özellikle edebiyatta rastlanan, komikliğe dayanan bir tür
-
[isim]
Sanat alanında ve özellikle edebiyatta rastlanan, komikliğe dayanan bir tür
- BURUŞUK
-
-
Gerginliği, düzgünlüğü kalmamış, buruşmuş olan
-
Gerginliği, düzgünlüğü kalmamış, buruşmuş olan
- BURGATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Tel ve bitkisel halatların inç olarak çevresini belirten, 2,54 cm'ye eşit olan birim
-
[isim]
Tel ve bitkisel halatların inç olarak çevresini belirten, 2,54 cm'ye eşit olan birim
- BURSALI
- ...
- BURADAN
-
-
[zarf]
Bu yerden
-
[zarf]
Bu yerden
- BURSSUZ
-
-
[sıfat]
Burs almayan, bursu olmayan
-
[sıfat]
Burs almayan, bursu olmayan
- BURUNLU
-
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde burnu olan
- "Dördü de birbirine benzeyen zayıf, kanca burunlu çocuklardı." (Haldun Taner)
-
Çıkıntısı olan
-
Kendini beğenmiş, kibirli
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde burnu olan
- BURGULU
-
-
[sıfat]
Burgusu olan
-
Burgulanmış olan
-
[sıfat]
Burgusu olan
- BURUNTU
-
-
[isim]
Buru, sancı, bağırsak bozukluğu
- "Sus! Buruntu geçiriyorum, azıcık kıpırdansam falya." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Buru, sancı, bağırsak bozukluğu
- BURCUMA
-
-
[isim]
Burcumak işi
-
[isim]
Burcumak işi
- BURUKSU
-
-
[sıfat]
Buruğa benzer, buruk gibi
- "Bundan kuvvet alarak âdeta bir nevi buruksu saadet içinde yaşamaktayım." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Buruğa benzer, buruk gibi
- BURTLAK
-
-
[isim]
Taşlık, çalılık yer
-
[isim]
Taşlık, çalılık yer
- BURJUVA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Şehirde yaşayıp özel imtiyazlardan yararlanan
- "Burjuva bir aileden doğmuş, bir fabrikatörle evlenmiş." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Orta sınıftan olan, kent soylu
-
[sıfat]
Şehirde yaşayıp özel imtiyazlardan yararlanan
- BURKMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi burar gibi ekseni etrafında döndürmek
- "Birinin kolunu burkmak."
-
[nsz]
Burkulmak
- "Ayağım burktu."
-
Acı vermek, üzmek
- "Yörede, şimdi yürek burkan bir suskunluk vardı." (Tarık Buğra)
-
Bazı yiyecekler, ağza kekre tat vermek
-
[-i]
Bir şeyi burar gibi ekseni etrafında döndürmek
- BURUKÇA
-
-
[sıfat]
Tadı biraz buruk olan
-
[sıfat]
Tadı biraz buruk olan
- BURULMA
-
-
[isim]
Burulmak işi
-
[isim]
Burulmak işi