Başında aş olan 5 harfli 12 kelime var. Aş ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde aş olan kelimeler listesine ya da sonu aş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında aş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AŞLIK
-
-
[isim]
Aş yapmak için hazırlanan ve saklanan şeyler
-
Dövüldükten sonra savrularak temizlenen ve kurutulan buğday
-
Zahire
-
[isim]
Aş yapmak için hazırlanan ve saklanan şeyler
- AŞURE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buğday, nohut vb. tanelerle kuru yemişlerin bir arada şekerle kaynatılmasıyla yapılan bir tür tatlı
-
[isim]
Buğday, nohut vb. tanelerle kuru yemişlerin bir arada şekerle kaynatılmasıyla yapılan bir tür tatlı
- AŞEVİ
-
-
[isim]
Lokanta
-
Yoksullara parasız yemek yedirilen veya dağıtılan yer, aşhane
-
Düğün, nişan vb. toplantılarda, verilecek yemekleri hazırlamak için geçici olarak mutfak gibi kullanılan yer
-
Tekkelerde yemek pişirilen yer
-
[isim]
Lokanta
- AŞAMA
-
-
[isim]
Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye
-
Varılması istenen bir amaca doğru geçilmesi gerekli dönemlerden her biri, evre, basamak, adım, merhale
-
Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap
-
[isim]
Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye
- AŞARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ondalık
-
[isim]
Ondalık
- AŞMAK
-
-
[-den]
Yüksek, uzak veya geçilmesi güç bir yerin öte yanına geçmek
- "İki gündür sarp dağ yollarından aşıyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-i]
Süre geçmek, bitmek, sona ermek
- "Üstelik çekingenliğin de kaybolmuş hatta sokulganlığı aşarak girişkenlik derecesini bulmuştu." (Tarık Buğra)
-
[-e]
Erkek hayvan dişisiyle çiftleşmek
-
[nsz]
Görünmeden kaçmak
- "Herif çoktan aşmış."
-
[-den]
Yüksek, uzak veya geçilmesi güç bir yerin öte yanına geçmek
- AŞICI
-
-
[isim]
Aşı yapan kimse
-
[isim]
Aşı yapan kimse
- AŞAĞI
-
-
[isim]
Bir şeyin alt bölümü, zir, yukarı karşıtı
- "... asıl ve yedek üye sayıları toplamının on beşten aşağı düşmesi nedeniyle yapılacak seçimlerde bu Anayasa'nın kabul ettiği esasa ve sıraya uyulur." (Anayasa)
- "Karısı kibarlıktan yana ondan aşağı kalmıyordu." (Haldun Taner)
- "Adı erken yaşta şaire çıkmıştı. Şair aşağı, şair yukarı." (Haldun Taner)
-
Eğimli bir yerin daha alçak olan yeri
-
[sıfat]
Bir yere göre daha alçak yerde bulunan
- "Aşağı katı, sakin ve daha sıcak olduğu için seçtik." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Bayağı, adi
-
[sıfat]
Niteliği düşük, kötü
- "Aşağı mal."
-
[sıfat]
Daha küçük, daha az
- "On sekiz yaşından aşağı olanlar giremez."
-
[sıfat]
Değeri daha az
-
[zarf]
Aşağıya, yere doğru
- "Aşağı inmek."
-
[isim]
Bir şeyin alt bölümü, zir, yukarı karşıtı
- AŞILI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmış olan (kimse)
- "Tifoya karşı aşılı kimse."
-
Kendisine aşı yapılmış (bitki)
-
[sıfat]
Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmış olan (kimse)
- AŞİNA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bildik, tanıdık
- "Sanki herkes uzun yolculuktan yeni dönmüş ve aşinalara kavuşmuştu." (Tarık Buğra)
-
Bilinen
-
[sıfat]
Bildik, tanıdık
- AŞIRI
-
-
[sıfat]
Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın
- "Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir." (Oktay Rifat)
-
Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem
-
Gereğinden fazla, çok
-
[zarf]
Ötede, ötesinde
- "İki ev aşırı."
-
[zarf]
Gereğinden fazla olarak, çokça
- "Çocuk aşırı üzülüyor."
-
[sıfat]
Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın
- AŞKIN
-
-
[sıfat]
Belli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş
- "Sakalı kır, yaşı elliyi aşkın fakat dinçti." (Falih Rıfkı Atay)
-
Benzerlerinden üstün
-
Çok, fazla
-
[sıfat]
Belli bir süreyi aşmış, ötesine geçmiş